Bozdağ'dan Diyanet eleştirilerine yanıt: Diyanet olmasa ülke cami cami bölünür

İhsan Şenocak'ın görevden alınması sonrası, Diyanet İşleri Başkanlığı'yla ilgili başlayan tartışmalara, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'dan yanıt geldi. Bozdağ, "Kur'an'dan ayet okuduğu için kimseye soruşturma açılmadı" dedi. "Diyanet'e saldıranlar var, Diyanet olmazsa, bu ülke cami cami bölünür" diye konuştu.

Yayınlanma: 03.11.2017 - 12:18
Abone Ol google-news
<video:858769>

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, İslam halkları arasında mezhepleri kullanarak araya fitne sokulmak istendiğini ifade ederek, “Oyuna gelmeyelim bir tuzak var bu tuzağa karşı birlikte hareket etmemiz lazım. Diyanet'e saldıranlar var, Diyanet olmazsa, bu ülke cami cami bölünür” dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından, 2’nci Uluslararası Kıraat Sempozyumu düzenlendi. Sempozyuma, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanı Profesör Doktor Ali Erbaş'ın yanı sıra çok sayıda vatandaş katıldı. Fatih Belediyesi’nin ev sahipliğinde yapılacak olan sempozyumun açılış programı da Fatih Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Programda, Kur’an-ı Kerim’in usulüne uygun okunmasının yaygınlaşması, usul yöntem ve uygulamadaki sorunların tartışılacağı çalışmalar düzenleneceği öğrenildi. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan program, sempozyumun tanıtımına ilişkine bir film gösterimi gerçekleştirildi.

Programda bir konuşma yapan Prof. Dr. Erbaş, sempozyumun amacını aktararak, “Öncelikle ifade edelim ki bu sempozyumun amacı, bilimsel ve teknik anlamda kıraat ilmine sağlayacağı katkının yanı sıra; halkımızın inancına, kültür ve medeniyetine kaynaklık eden Yüce Kitabımız etrafında ortak duygu ve bilgi birlikteliği oluşturmak, onun evrensel değerleriyle olan ilişkimizi daha güçlü kılmaktır” dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, sempozyum ile ilgili iyi dileklerini sundu. Bozdağ, “Sempozyumun ortak zemin ve ufuklar oluşturmak farklılıkların anlam dünyasını zenginleştirmek ve bunu kendimiz ve hepimizin için fırsata dönüştürmek amacıyla büyük bir imkan olduğunu düşünüyor. Tekrar tekrar bu imkandan dolayı Diyanet İşleri Başkanlığına teşekkürlerimi sunuyorum. Kur’an-ı Kerim’in bir hidayet kaynağı olduğunu ifade eden Bozdağ, “Hepimizn üstüne durması gereken ilk konu Kur’an-ı Kerimi doğru okumak, anlamak, yaşatmaktır. Kur’an-ı Kerim’i doğru anlamak gibi önemli bir yükümlülük olduğuna inanıyorum. Kur'anın doğru anlatımını islam alimleri ve buna emek verenler yapabilir” diye konuştu.

“İyi niyetli olarak görmüyorum, bunlar bazı güçler tarafından finanse ediliyor”

İslam’ın bazı çevreler tarafından yanlış yorumlandığını söyleyen Bozdağ, bu çevrelere karşı eleştiride bulunarak, “Hiçbir alim ,hiçbir görüş Kur’anın ve Allah Resulünün önüne geçmemelidir. Bütün tarikatlar, yollar, mezhepler bizim için Allah’ı ve Kur’an-ı doğru anlamamız için bir rehberdir. Zaman zaman böylesi sapkınlıkları rastlıyoruz. Allah’ın Resulünden daha ahlaklı ikinci bir insan yok olamazda zaten. İnsanlara örnek gösteriliyor. Ona öyle özellikler öyle lütuflar vermiş ki onun geçmiş ve gelecek bütün insanlardan ayırıyor hepsinin üstünde bizzat Rabbim onun makamını yüceltiyor. Herkes Peygamberimizi doğru anlamak konusunda bir gayret ve çaba içinde olmalıdır. Hadisler üzerinde tartışmalar yapmak suretiyle Kur’an ile Allah Resulü arasını ayırmak isteyen bedbaht çevreler var. Bu tartışmalardan hareketle bu öyle bu böyle derken bir bakıyorsunuz ne yapıyorlar adeta İslam’ı buduyorlar. Diyanet'e saldıranlar var, Diyanet olmazsa, bu ülke cami cami bölünür Yorumlar, ‘Namaz öyle olmaz böyle olur’ ‘oruç öyle olmaz böyle olur’ O yüzden hadisler üzerinden tartışmalar çıkartanları, müslümanların ortak sorunları haline getirenleri ben iyi niyetli olarak görmüyorum. Bunlar bazı güçler tarafından finanse edilen çevrelerdir. Onu hep söyledik. Buradan bir kez daha söylüyorum” şeklinde konuştu.

 “Oyuna gelmeyelim bir tuzak var bu tuzağa karşı birlikte hareket etmemiz lazım”

İslam dünyasında halklar arasında mezhepleri kullanarak fitne sokmak isteyenlerin olduğunu ifade eden Bozdağ, “Türkiye olarak mezhepçilik fitnesini yapmak isteyenleri görüyor kendi halkımızı ve diğer Müslüman halkları uyarıyoruz. Aman ha aman çok dikkatli olun. Mezhepçilik fitnesine karşı çok uyanı olmamız lazım. Mezhepler bizim gücümüzdür. Farklılıklarımızı, kavga olarak görmeye başlarsak işte bu bizim felaketimizdir. Bizim mezhepçilik ateşini yakmak isteyenlere karşı uyanık olmamız lazım. Türkiye’de mezhepçilik yapan yok, yoktur zaten ama olmasını isteyenlere karşı çok dikkatli olmamız lazım. Fitne ateşini yakmak isteyenlere karşısında birlikte mücadele etmemiz şarttır. Oyuna gelmeyelim bir tuzak var bu tuzağa karşı birlikte hareket etmemiz lazım” diye konuştu. 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler