Nuriye ve Semih'i sevmek de "sakıncalı"​

Yarkadaş "OHAL, tam bir keyfiyet rejimine dönüştü. En temel insani haklar gasp ediliyor. Cezaevlerindeki hak ihlalleri artıyor." dedi.

Yayınlanma: 17.01.2018 - 13:10
Abone Ol google-news

CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, "AKP iktidarı, OHAL ve KHK rejimini sürdürerek iktidarı kaybetme korkusunu bastırmaya çalışıyor" dedi.

 CHP Avusturya Birliği'nin davetlisi olarak Viyana'ya gelen CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, 250 kişinin katıldığı bir konferansta güncel ve siyasal gelişmeleri değerlendirdi. CHP Avusturya Birliği Başkanı Filiz Kaynak'ın organize ettiği konferansta konuşan Yarkadaş, "AKP Türkiye'yi bir yasaklar ülkesine çevirdi" diye konuştu.

 KEYFİYET REJİMİ

 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL'in sürdüğünü ve ne zaman kalkacağını kimsenin bilmediğini belirten Yarkadaş, "AKP, Türkiye'yi OHAL adı verilen keyfiyet rejimiyle yönetmeyi ve iktidarı bu yolla elinde tutmayı düşünüyor" dedi.

 OHAL'in iktidarın uygulamaları yüzünden tam bir keyfiyet rejimine dönüştüğünü de belirten Yarkadaş, buna bağlı olarak cezaevlerindeki hak ihlallerinin arttığını da belirtti. Yarkadaş, konuşmasını verdiği bir örnekle sürdürdü:

 "Bolu Cezaevi'ndeki Ayberk Demirdöğen adlı tutuklu, işlerinden haksız ve hukuksuz bir biçimde atılan Nuriye ve Semih'in Edirne Cezaevi'ndeki avukatı Ergin Gökoğlu'na bir yeni yıl kartı yollamak istiyor. Tutuklu, kurşun kalemle Nuriye ve Semih'in resmini çizdiği kağıdın üzerine 'Sizi seviyoruz' diye yazıyor. Ve bu kart, cezaevi tarafından 'sakıncalı' bulunduğu için postaya verilmiyor. OHAL, her şeyi olduğu gibi insanların birbirini sevmesini de yasaklıyor."

 "O RESMİ BAKANA YOLLADIM"

 Resmî çizen tutuklunun, 'sakıncalı' bulunan kartı TBMM'deki adresine yolladığını belirten Yarkadaş, "Bu kartı Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e yolladım ve insanların birbirini sevmesinde hangi sakıncanın bulunduğunu sordum" dedi.

 OHAL'in başta cezaevleri olmak üzere bürokrasinin tamamında bir keyfiyet yarattığını belirten Yarkadaş, "AKP, bu tutumuyla kendi sonunu da hazırlıyor" ifadesini kullandı.

 "DENETLEYECEK KURUM KALMADI"

 Keyfiyetin ve yasa tanımazlığın devletin tüm kurumlarında hakim olduğunu belirten Yarkadaş, bunun son örneğinin AYM'nin Mehmet Altan ve Şahin Alpay'la ilgili verdiği tahliye kararının yok sayılması olduğunu söyledi. Yarkadaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

 "Demokrasi ile diktatörlükleri birbirinden ayıran temel farklardan biri, demokrasinin denetlenebilir, diktatörlüğün ise denetlenemez bir rejim olmasıdır. Şu an AKP iktidarının uygulamalarını ve anayasaya aykırı eylemlerini denetleyebilecek bir kurum yoktur. Mehmet Altan ve Şahin Alpay, şu an tamamen keyfi bir sebeple cezaevinde tutuluyor. AKP, Anayasa Mahkemesi kararını uygulatmıyor. Bu yeni bir sürecin işaretidir. AKP, AİHM'den çıkacak benzeri bir kararı da tanımayacak. Böylece Avrupa Konseyi ve AİHM'le olan tüm bağların koparılması ve Türkiye'nin Türkmenistan modeli kapalı bir rejime dönüştürülmesi planlanıyor. Ancak demokrasi mücadelemizi yükseltecek ve diktatörlüğün kurumsallaşmasına izin vermeyeceğiz."

 "GERÇEĞİN DUYULMASINI İSTEMİYORLAR"

 Yarkadaş konuşmasında, tutuklu gazetecilerin durumunu da ayrıntılarıyla anlattı. Cumhuriyet Gazetesi çalışanları Akın Atalay, Ahmet Şık ve Murat Sabuncu'nun aylardan bu yana tutuklu olduğunu belirten Yarkadaş, "Başta Cumhuriyet, Sözcü, Evrensel ve Birgün olmak üzere tüm muhalif yayınları susturmak istiyorlar. Çünkü gerçeklerin duyulmasından ve halkın kendi gerçekliğiyle yüzleşmesinden korkuyorlar" dedi.

 BÜYÜKELÇİYİ ZİYARET ETTİ

 CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, etkinliklerin ardından Türkiye'nin Avusturya Büyükelçisi Ferden Çarıkçı'yı da ziyaret etti. CHP Avusturya Birliği Başkanı Filiz Kaynak ve yönetim kurulu üyelerinin de eşlik ettiği ziyarette, Avusturya'da yaşayan Türklerin sorunlarının çözümüne ilişkin nelerin yapılabileceği konuşuldu.

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler