‘Bu sandalye hırsızlığıdır ’

CHP, Anayasa Alt Komisyonu’na verdiği muhalefet şerhinde, milletvekili dağılımını değiştirmemesine rağmen ortak oy hesaplamasına dikkat çekti.

Yayınlanma: 03.03.2018 - 22:51
Abone Ol google-news

CHP’li Murat Emir ve Fatma Kaplan Hürriyet’in, ittifak düzenlemesiyle ilgili olarak TBMM Anayasa Alt Komisyonu’na sunduğu muhalefet şerhinde, ittifak partilerine verilecek ‘ortak oy’ların partiler arasındaki dağılımı için öngörülen hesaplama yöntemine dikkat çekildi. Ortak oyların partilerin oy oranına göre kendi aralarında paylaştırılacağına dikkat çekilen şerhte, “Bu hesaplamada, ittifakın toplam milletvekili sayısında ve ittifaka katılan siyasi partilerin vekil sayılarında hiçbir değişim yaşanmamaktadır. Bu hesaplamanın nedeni ya ‘ittifakımız şu kadar oy aldı’ algısı yaratmak ya da ‘ittifakın içindeki partilerin daha fazla Hazine yardımı alması’ içindir” görüşü dile getirildi. CHP’nin, ittifak ve seçim mevzuatına ilişkin AKP ve MHP’nin yasa önerisiyle ilgili TBMM Anayasa Alt Komisyonu’na verdiği muhalefet şerhinde, şu saptama ve değerlendirmelere yer verildi.

-100 bin içerde, 5 milyon dışarda: AİHM’nin, yüzde 10 barajını aşırı yüksek bulmakla beraber, “seçime giren bütün partilere uygulandığı için” eşitliğe aykırı saymadığı göz önünde bulundurulduğunda, getirilmek istenen teklifle ittifak yapmayan partilere baraj uygulanmakta, ittifak yapan partiler için baraj sıfırlanmaktadır. Teklif kanunlaştığı durumda, yüz bin oy alan bir parti ‘ittifak’ yaparsa Meclis’te temsil elde edebilecek ama beş milyon oy alan bir parti Meclis dışında kalabilecektir. Bu durum eşitlik ve temsilde adalet ilkesine açıkça aykırıdır. Kaldı ki ‘temsilde adalet’ çok katmanlı ve bir süreci kapsayan kavramdır.

-Hazine yardımı manevrası: (İttifakın ortak oylarının partilere göre dağılımının hesaplanması) Bu maddeye göre yapılan hesaplamalarda, ittifakın toplam milletvekili sayısında ve ittifaka katılan siyasi partilerin milletvekili sayılarında hiçbir değişim yaşanmamaktadır. O zaman bu düzenleme neden yapılmaktadır? Bunun iki nedeni olabilir. Birincisi, ‘ittifakımız şu kadar oy aldı’ şeklinde bir algı yönetimi yapmak için. İkinci ihtimal, ittifakın içindeki partilerin daha fazla Hazine yardımı alması içindir.

-Çifte kavrulmuş D’Hondt sistemi: D’Hondt sistemi bu teklifte iki defa uygulanmaktadır. Somut bir örnek vermek gerekirse, 3 milletvekili çıkan bir ilde A partisinin 2, B partisinin 1 vekil çıkardığı ve C partisinin hiç vekil çıkaramadığı durumda, A ve C partilerinin ittifak yapmasıyla B partisinin 1 milletvekili ittifak partilerine kayabilmekte, böylelikle seçmen iradesi seçim sonucuna yansımamaktadır. Büyük partilerin zaten korunduğu D’Hondt sistemi bu teklifle çifte kavrulmuş D’Hont haline getirilmektedir. Teklifle oylar, önce ortak sayılıyor, geçersiz olması gerekenler geçerli yapılıyor, mühür pusuladaki ittifak alanı içinde nereye vurulursa vurulsun oylar ittifaka kaydediliyor. AKP-MHP ortaklığının planladığı ittifaka göre, milletvekilleri önce alınmakta, sonra paylaştırılmaktadır. Bu, haksız bir uygulamadır, en kestirme ifadeyle sandalye hırsızlığıdır ve maalesef bu tasarıyı getirenler buna tevessül etmiş durumdadır.

-İttifak yapmayan barajı geçemesin: İktidar partisi, baraja sıkı sıkıya sarılmıştır. Barajı, kuracakları ittifaklarla aşıp diğer partileri de bir şekilde ittifak yapmaya zorlayarak, “Mümkünse ittifak yapsınlar, yapmıyorlarsa barajın altında kalsınlar” yönünde, hiçbir şekilde demokrasiyle bağdaşmayacak bir anlayış ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla baraj, bu teklifle getirilen yeni sistemle, ‘mutlak ittifak’ enstrümanına dönüşmüştür. Bir partinin ittifak içinde yer alması, neden barajı geçmesinin gerekçesi olsun ki? Burada hiçbir mantık ilişkisi yoktur. Bunun somut örneği; yüzde 1 almış parti, büyük bir partiyle ittifak yaptığı için barajı geçmiş sayılacakken, yüzde 9 almış bir partinin ittifak yapmadığı için barajın altında kalmasıdır.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler