Eminağaoğlu: İktidar her koşulda kendini seçimden çıkaracak koşullar hazırlıyor

Eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminaoğlu, yeni seçim yasası için "Muhalefet bu ittifak yasasına karşı mücadeleyi toplumsallaştırmalı" diyor.

Yayınlanma: 19.03.2018 - 09:24
Abone Ol google-news

3-4 Şubat'ta yapılan CHP'nin 36. Olağan Kurultayı'nda genel başkan aday adaylığını açıklayan ancak tüzük gereği yeterli imza sayısını toplayamadığı için aday olamayan eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminaoğlu, CHP'nin son tüzük kurultayında yapılan tüzük değişikliği, Cumhur ittifakı ve CHP içinden yapılan boykot çağrılarını Ali Haydar Çelebi'ye değerlendirdi.

 Yeni oluşan AKP-MHP ittifakı için yapılan M.C( Milliyetçi Cephe) benzetmesini doğru buluyor musunuz?

 İttifak yasası fiilen yeni bir MC dönemini başlayacaktır. İttifak yasasının açık ve net anlamı mevcut iktidar partisinin tek başına seçimleri kazanamayacağı gerçeğini görmesidir. Seçimleri kazanamayacağı için A Planı, B Planı, C Planı halinde her durumda seçimleri kazanmak adına ve kendine yasal bir dayanak hazırlamasıdır. Bunun için seçimleri kazanamaması kendine çok büyük bedeller ortaya çıkaracak çünkü hukuk ve demokrasiye saldırıları karşılığında  ödeyeceği hesaplar iktidarı zor duruma düşürecek ve bir daha iktidar olma şansını ortadan kaldıracaktır bunun için iktidarı kaybetmemek.

Demokrasi kullanılarak demokrasinin olanakları kullanılarak ittifak yasası altında demokrasi yok ediliyor.

 Bu durumun karşısında muhalefet nasıl bir tutum izlemelidir?

Bu ittifakla her durumda bir güç birliğinin sonucunda demokrasinin olanaklarına el konuluyor. Bunun için muhalefet partilerinin yolun başında AKP'nin ittifak yasası konusunda daha net bir tavır ortaya koymaları gerekiyor.

Bu ittifak yasasını kabul etmek demek, AKP'nin daha farklı yasalarını önümüze getireceği anlamını taşıyor.

Anayasa değişkliğine ekledikleri bir madde ile seçim yasalarında yapılan değişiklikler ilk seçimlerde uygulanabilecek.

 Anayasasının içerisinde seçimle ilgili değişiklerin bir yıl içinde uygulanmayacağı şeklinde bir hüküm vardı, bu cumhurbaşkanlığı ve milletvekilleri seçimleri için devre dışı bırakıldı.

Muhalefet bu ittifak yasasına karşı mücadeleyi toplumsallaştırmalı, demokratik kitle örgütleriyle birlikte ortaya koymaları gerekiyor.

Mühürsüz oyların kullanılması ve güvenlik görevlilerinin sandık başında olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz ?

Mühürsüz oyun hukuksal tanımı şu sandık kurulunun bastığı mühür artık aranmayacak yani sandık denetimi ortadan kaldırılıyor ve bu yasal olarak kaldırılıyor. Bunun bir diğer anlamı ise dışarıdan getirilmiş şartlarla da olabilir. Ne şekilde olursa olsun sandık dışından gelen oylar geçerli sayılacak. Sandık denetimi ortadan kaldırılıyorsa bu çok ciddi bir seçim güvenliği sorununu oraya çıkarıyor. Güvenlik görevlilerinin sandık güvenliğine getirilmesinin önünün açılması ise serbest iradeyle yapılan seçimden ve seçim güvenliğinden bahsetmek mümkün olmayacak.

"BOYKOT YASA GÖRÜŞÜLÜRKEN GÜNDEME GETİRİLMELİYDİ"

 Bazı CHP milletvekillerinin seçimleri boykot kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Seçim boykot kararının bu yasa görüşmeleri sırasında ortaya konması gerekirdi. Yasa mecliste görüşülürken bu konu gündeme gelmedi. İktidar her koşulda kendini seçimden çıkaracak koşullar hazırlıyor.

Şu anlamda seçimleri boykot çağrısına kulak verilebilir; iktidarın gireceği seçimden alacağı sonucun demokratik olmayacağı ve bu nedenle boykot çağrısı yapılabilir. Ancak karşımızdaki irade gercekten demokrasi kültürüne inanan bir irade olsa bundan bir sonuç çıkartır. Karşımızda demokrasiyi kendi çıkarları için kullanan bir irade var. Dolayısıyla seçimleri boykot iktidarın yolunu açmaktan başka bir işe yaramaz.

Bu nedenle toplumsal kitle örgütleriyle ve partilerle hukuksal bu platform oluşturulmalı.

 "CHP ADAYINI ÖN SEÇİMLE BELİRLEMELİ"

Bazı yayın organlarında CHP'nin 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için Abdullah Gül'ün ismi geçiyor. Sizce beklentileri karşılayacak bir isim mi?

 CHP programını okuyan her CHP'li oradaki ilke ve değerleri özümseyen, yaşayan kişiyi adayı olarak onu görür. Mustafa Kemal  çizgisinden yürümeyen bir kişiyi aday olarak düşünmez.

Abdullah Gül'ün isminin akla gelmesi ise Ekmeleddin İhsanoğlu olayından farklı değildir.

CHP Cumhurbaşkanı adayını ön seçimde belirlemeli.

Geçen hafta CHP bir tüzük kurultayı gerçekleştirdi. Genel başkan adaylığı için yüzde 10 olan imza şartını yüzde 5'e düşüren tüzük değişikliğini nasıl buldunuz?

 CHP tüzüğünde eleştiri konusu olan hükümler seçimlerde aday belirlemelerde tek yönetimin ön secim olmamasıydı. Kongrelerde blok listelerle seçime gitmesiydi. Genel Baskan olan ve yönetimde olan her zaman daha şanslı oluyor. Diğer partilerdeki kadar olmayan şekilde yüzde 10 ve tek imza koşuluyla Genel Başkanlığa aday olma söz konusuydu, bu nedenle 1081 oyla aday olunca üçüncü kişinin aday olma şansı sıfıra indi. CHP tüzük kurultayına neden gitti? Parti içi demokrasiyi etkin kılmak adına gitti. Ama ne yazık ki partililerin ve milletvekillerinin şikayet ettiği kısımlarda değişiklik yapılmadı. Tek olarak Genel Başkan seçimindeki yüzde 10 koşulu yüzde 5'e indirildi. Bu da sonuca etkili değil.

Tüzük kurultayı çok büyük beklentiydi ama bu kurultaydan hiç sonuç elde edilemedi. Öncelikle Turkiye'ye demokrasiyi getiren bir partinin parti içine demokrasiyi getirmesi lazım. O da ön seçimle olur. Söz CHP tabanında olmalı. Özgürlükleri etkin kılmak için gerekeni yapmak CHP için zorunludur. Umarım yakın zamanda CHP'yi kendi değerleriyle buluşturacak bir tüzük kurultayı olur. 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler