‘Söylenmesi gerekeni söylüyorum ben’

Yayınlanma: 15.11.2019 - 13:28
‘Söylenmesi gerekeni söylüyorum ben’
Abone Ol google-news

Çok cesur bir kadın Seda Yüz, hemen belirteyim. Son derece keskin, akıllıca, taşı gediğine koyan esprileri yüzünden böyle söylüyor değilim elbette. O tarafı ayrıca takdire değer kuşkusuz. Bir kadın stand up’çı olarak komedide, maalesef çokça var olan, cinsiyetçi, kadın düşmanı “kültür”e meydan okuyuşu onu gözümde cesur kılıyor. Bir saatten biraz fazla süren tek kişilik gösterisinde ne kadar ikiyüzlülüğümüz varsa ortaya sererken, bir yandan da erkeklere göre tasarlanmış “showbusiness”e harika bir meydan okumaydı yaptığı çünkü. Bu yüzden cesur diyorum. Bir kadını takdir etme densizliği gibi görülsün istemem ama erkek stand up’çıların işi, bir kadın stand up’çıyla karşılaştırıldığında çok çok zor. Bir erkek stand up’çı için kolaylık şurada: Şu sözünü ettiğim “kültür”e dayandırararak onlarca espri türetebilir. Dişilik üzerine espri yapacakları binlerce malzemeye sahipler. Hepsi için değilse de çoğu için söylüyorum; erkek stand up’çının ağzından kadın üzerine kurulu esprileri çekip alın, geriye çok az şey kaldığını görürsünüz.

O DİL OLMADAN GÜLDÜRMEK

Bir kadın olarak Seda Yüz, erkek meslektaşlarının kullandığı o cinsiyetçi dile hiç mi hiç başvurmadan izleyicilerini güldürmek gibi son derece zor bir işin üstesinden gelmiş. Gidip izlerseniz siz de göreceksiniz. Kıyaslamalar yapmak gibi bir huyum yoktur ama bizdeki kadın stand up’çılar söz konusu olduğunda ister istemez son yıllarda beğeniyle izlediğim, ortalığı kasıp kavuran Batı’daki örnekler, yani Katherine Ryan, Amy Schumer, Christina P. geliyor aklıma. Tüm bu kadınlar gerçekten birer tabu yıkıcısı durumundalar. Ryan, Parıltılı Oda adlı en son gösterisinde, kadının “haz endüstrisinde” nesne haline gelmesinin somut örneği haline dönüşmüş Kardashian kardeşlere fena vuruyor örneğin. Schumer de yine son gösterilerinden birinde, kendi hamileliğini diline dolayıp inanılmaz güzellikte ders verici temalarla güldürüyor izleyenlerini. Christina P. de iki yıl önceki bir gösterisinde hamilelik olgusunun yanı sıra kadın yaşlanması üzerine skeçleriyle, güzellik endüstrisini yerin dibine batırıyor. Bu nedenle çok ama çok önemli kadın stand up’çılar olarak kabul ediliyorlar hepsi. Çok zeki kadınlar elbette; “hallerimize” ilişkin öylesine espriler türetiyorlar ki hayran olmamak elde değil. ‘Neden ben yapmayayım?’ “Nereden geldi aklınıza stand up yapmak” diye soruverdim. “Yanıtı, “Uzun zamandır oyunculuk yapıyorum zaten” oldu. “Bir anda gelişti” diyor. Çok önceden yapması gerektiğini de söylüyor. Aslında türe yabancı değil, yakın bir arkadaşına önermiş önceleri yapması için, hatta ona oyunlar bile yazmış.

“NEDEN BEN YAPMAYAYIM”

sorusunun aklına düştüğü zamanlar bu dönemler işte. Böyle radikal sayılacak karar anları vardır herkesin. Yüz’ünki de öyle. “Kendini ortaya koyduğunuz bir gösteri sanatı stand up, kendin oluyorsun... Zor iş.. .Tek başına prova yapmak, yönetmek. Ama ben bu işe uygunum” deyişinden cesaret alarak “Amacınız ne peki?” dedim. “İyileştirmek” dedi yanıt olarak. Bakın neler söyledi: “İyileştirmenin yolu da güldürmek. Ben hep dışarıdan bakar durumdayım, hep gözlemciyim, iyi bir gözlemciyim. Kadın olmamın da avantajı var, kadın uyanıklığını yabana atmamalı. Sarf ettiğim sözler için cesur deniyor ama bu bana cesaret gibi gelmiyor. Söylenmesi gerekeni söylüyorum ben.” Seda Yüz’ün iki yıldır sergilediği “sıfır makyaj” adlı oyununda kadın/kadınlık olgusu elbette geniş yer tutuyor. Annelik de malzemelerinden biri örneğin. Nedenini “Ben bir kadınım ve bulunduğum yerden kadın meselesine de bakıyorum tabii. Kadınların çoğu maalesef özgüven duygusundan yoksun. Bu özgüvensizlik aslında kendinle yüzleşmeye de dönüşebilir, bu da harekete geçiren bir neden olabilir bir kadını. Buna kendim de örnek olarak katkıda bulunmak istiyorum” sözleriyle açıklıyor.

RUH ÖRTÜNMESİ BU

Seda Yüz’e göre kadınlar “kamuflaj halinde yaşıyorlar”. Buna “ruh örtünmesi” diyor. Son derece haklı tabii. Şu sözler de onun: “Erkeklerse ‘ortaya serme’ üzerine kurulu bir yaşama sahipler. O nedenle bir kadının stand up yapması erkeklerin yapmasından bu anlamda da farklı. Kadın stand up’çı içine sokulduğu kamuflajdan da soyunuyor bir anlamda.” “Her çıktığımda yeni şeyler öğrndiğim gibi bir sonraki gösteride ne yapmam ya da yapmamam gerektiğini de öğrenmiş oluyorum” dediğine göre sürekli gelişmeyi kapsayan bir dalda uğraş veriyor Seda Yüz. 2012’den beri kendisi gibi oyuncu olan eşiyle yaşatmaya çalıştıkları Gri Sahne’de, Mezardaki Ölüler, Mikado’nun Çöpleri gibi klasik oyunlar da sergiliyorlar. Kadınların “kamuflajlarından” sıyrılmalarına tanıklık etmek isteyenlere öneririm “Sıfır Makyaj”ı izlemelerini. Orada kendinden emin, tüm kadınlar adına duvarları yıkmaya çalışan bir amazon göreceksiniz.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler