Su kıtlığı geliyor

Atık suların tekrar kullanılır hale getirilmesi” başlığı altında toplanan Stockholm Uluslararası Su Haftası sona erdi. 3 bin 200 delegenin katıldığı su, gıda ve iklim bağlantılı toplantılarda, atık suların tekrar değerlendirilmesi için gerekli olan arıtma tesislerinin bütün ülkelerde kurulması için Birleşmiş Milletler (BM) Kalkınma Hedefleri kapsamında girişimlerin yoğunlaştırılması görüşü benimsendi. Önümüzdeki yıllarda su kıtlığının iyice hissedileceği belirtilerek, bütün akarsuların kaynaklarından, denizlere ulaşıncaya kadar denetleneceği bildirildi. Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Dünya Su Konseyi Başkan Vekili ve Stockholm Uluslararası Su Haftası Danışma Kurulu Üyesi Prof. Doğan Altınbilek şunları söyledi:

-Isı artışı belirgin bir şekilde artıyor. Nasıl durdurulacak?

Atmosfere zehirli gaz salımını durdurmakla. Avrupa’da bu irade var. Önemli olan bundan sonraki ısı artışının 2.5 derecenin üstüne çıkmaması. Seferberlik dediğimiz bu. Endüstri enerji sorununu mutlaka ve süratle çözmesi gerekiyor. Atmosferde oluşan zehirli gaz tabakası büyümezse ısı artışı durur. ABD’nin Paris Antlaşması’ndan çekilmesi anlaşılır bir şey değil. Yıllık 100 milyar Avro olarak belirlenmiş bütçeye katkıda bulunmayacak. Neyse ki Avrupalılar bu açığı kapatacaklar.

-Nasıl bir yöntem izlenecek?

Seferberlik iki koldan yürüyecek. Birincisi önleme. Yani zehirli gaz salımını durdurma. İkincisi ise yeni koşullara adaptasyon. 100 milyarlık bütçenin yarısı önlemeye, yarısı da adaptasyona harcanacak. Önleme çalışmaları özellikle endüstrideki yapısal değişimi içeriyor. Adaptasyon çalışmaları ise yeni koşullara hazırlanmayı ifade ediyor. Su fakiri Afrika mevcut suları kıtayı dolaştıracak şekilde hazırlık yapıyor.

-Disiplinli bir çalışma yürütülecek mi?

Çok kanaldan denetimlerle disiplin sağlanmaya çalışılacak. Bir yandan Paris Antlaşması’nın kuralları sıkı takibe alınacak. BM her yıl kalkınma hedeflerinden üçünü ele alacak. Beş yılda bir toplu bir değerlendirme yapılacak. Okyanuslar Konferansı kapsamında bütün akarsular denetim altına alınacak. Bundan sonra lafla geçirecek vaktimiz yok. Ya varlığımızı sürdüreceğiz ya da yok olacağız.

İnsan soyu için seferberlik

Stockholm’deki Su Haftası’nda iklim toplantıları da yapıldı. Uzmanlar atmosfere zehirli gaz salımında yüzde 25’lik paya sahip ABD’nin Paris İklim Antlaşması’ndan yan çizmesinin mantıklı bir açıklaması olmadığını dile getirdiler. Yaşam için küresel ısınmayı frenlemekten başka çare olmadığını vurgulayan uzmanlar, ABD antlaşmayla üstlendiği sorumluluktan kaçsa bile Avrupa devletlerinin gerekli maddi kaynakları yaratmakta kararlı olduklarını belirttiler. İnsan soyunun ve tüm canlı varlığın yaşamını sürdürebilmesi için başlatılan mücadelenin yaşam için seferberlik anlamına geldiğini vurgulayan uzmanlar, küresel ısınmanın frenlenebileceği umudunu dile getirdiler.