Suriye’de çözümün anahtarı Rojava

İstanbul’da Suriye muhalefeti ile görüşen Rojavalı siyasiler heyetinin başkanı Ahmed, cihatçılarla Esad güçleri arasında 3. yolu denediklerini söyledi.

Yayınlanma: 20.06.2014 - 19:55
Abone Ol google-news

Suriye’deki krize çözüm arayışları çerçevesinde Rojava’dan Türkiye’ye gelen heyet, İstanbul’da Suriye muhalefeti ile görüştü. Rojava Halk Meclisi Eşbaşkanı Abdulselam Ahmed, Suriye Kürtleri Sol Partisi Genel SekreteriMuhammed Musa, PYD Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Beşira Derviş ve TEV-DEM (Rojava Demokratik Halk Hareketi) Sözcüsü Çınar Salih’den oluşan heyet, Suriye muhalefeti ile temaslarının ardından 78’liler Vakfı Girişimi’nin davetiyle İstanbul’da bir grup akademisyen, gazeteci, siyasetçi ve sivil toplum örgütü temsilcisiyle Cezayir Restoran’da bir araya geldi.

‘Kürtler 3. yol denedi’

Heyete başkanlık eden Abdülselam Ahmed, Rojava’daki sürecin Türkiye’deki barışa da katkı sunacağını söyleyerek başladığı konuşmasında, Kürtlerin Suriye’de şiddet kullanan rejim güçleriyle mezhepsel savaş arasında 3. bir yol denediğini, Rojava’da Kürt, Arap, Süryani, Türkmen bütün halklardan oluşan bir yönetim modeli kurmaya çalıştıklarını anlattı. Cizire, Kobani ve Afrin kantonlarından oluşan de facto bir hükümet kurulduğunu belirten Ahmed, özellikle Cizire’de Türkmenler, Kürtler, Araplar, Çeçenler dahil halkların birlikte yaşadığını, 4 ay sonra yapılacak seçimler için uluslararası hukukta geçerli uygulamaları kabul ettiklerini, Süryaniler, Araplar, Türkmenler için kota koyduklarını anlattı.

‘Direniş herkesin’

Cizire'deki meclisimiz bütün renklerden oluşsun ki, bölgede yerini tutsun” diyen Ahmed, Rojava’daki direnişin herkesin direnişi olduğunu, Rojava’da yaşanacak kırılmanın Türkiye ve bütün bölgeyi etkileyeceğini söyledi. Irak Şam İslam Devleti’nin, yeni haritaların çizildiği bölgeyi mezhepsel savaşa çektiğini vurgulayan Ahmed, “Türk ve Kürt halkları olarak bölgede demokrasiden başka çıkarımız yok. Rojava’daki yönetim bir tecrübe. Biz yönetim modelimizin bütün Suriye’ye dağılmasını istiyoruz, buna muhalefetten olumlu bakalar var” diye konuştu.

‘IŞİD, Esad ve Kürtler kaldı’

İstanbul’a geliş amaçlarını “Suriye çatı muhalefetiyle görüşmek” olarak açıklayan Ahmed, Suriye’de demokratik Arapların güçlerinin zayıfladığını, rejime karşı savaşan örgütlerin neredeyse tamamının İslamcı örgütlerden oluştuğunu, ÖSO’nun zayıf duruma düştüğünü belirterek ülkede çok yakında IŞİD ve Kürtler olmak üzere üç gücün kalacağını kaydetti.

Türkiye sınırında yaşanan ölümlerle ilgili olarak “Resmi giriş çıkışlar olsa bu ölümler olmayacak diyen Rojava Halk Meclisi Eşbaşkanı şöyle konuştu: “Kendi içindeki Kürtlere karşı izlediği politika hem Türkiye’ye hem de bölge halklarına zarar verdi. Türkiye’nin özerk bölgeleri desteklemesi lazım. Rojava’daki bu cephe kırılırsa, bölge gerçekten karışılıklara gebe olacak. Çözüm sürecinin de başarılı olmasını umuyoruz, bu bütün bölge halklarının çıkarınadır.

Ahmed, Hükümet Sözcüsü Hüseyin Çelik’in “Kürtler kendi kaderlerini tayin edebilirler” şeklindeki açıklamasıyla ilgili soru üzerine, “Bu yöntemle Türkiye de Ortadoğu’da güç sahibi olacak. Kendi Türkleri ile sıfır sorun yaşayacak duruma gelir dedi.

‘SUK yanlış okudu’

Suriye Ulusal Konseyi’nin ülkedeki sıkıntılara çare bulabilecek güce dönüşemediğini kaydeden Kürt Sol Partisi Genel Sekreteri Muhammed Musa, amaçlarını “Diktatörlüğü düşürmek; Suriye ve Rojava’da çok yönlü bir demoktarik sistem oluşturmak, Suriye’de halkların tanınması ve bütün Suriye muhalefetini kapsayacak bir kongrenin oluşturulması” olarak sıraladı. SUK’taki çelişkilerin Kürt partileri arasında da yaşandığını, bu yüzden komitelerini hazırlayarak Arap muhalefeti ile görüşmeler yaptıklarını anlatan Musa, İstanbul’da Türkmen Meclisi, İhvan-ı Müslim, Asuri örgütü, Demokratik Birlik Örgütü’nün yanı sıra SUK içerisinde Mişel Kilo gibi önde gelen kişilerle görüştüklerini, Kürt inisiyatifinin birleşme çabasının olumlu karşılandığını gördüklerini kaydetti. Musa, çalışmaların inisiyatif olarak süreceğini sözlerine ekledi.

SUK’un Suriye’deki durumu yanlış okuyarak, “3-4 ayda rejim düşer düşüncesinde olduklarını söyleyen Musa, “Başta Türkiye olmak üzere SUK üzerinde etkisi olan güçler var. SUK üzerinde baskı kurup Kürtleri uzaklaştırmaya çalıştılar. Şiddet ve terör uygulayan güçlerin Suriye’de topraklarını ele geçirmesi, ÖSO’nun bir çok yerde geriletilmesi, Esad diktatörlüğünün geri adım atmaması ve muhalefet güçleri arasında çelişkilerin derinleşmesine ek olarak Rojava’da Kürtlerin inşa için attığı adımlar, SUK’ta Kürtlere yönelik imajın değişmesine sağladı. Demokratik bir çözüm içinde Suriye’de artık Kürtlerin mutlaka yer alması gerekiyor. Bir tek Kürtler değil, Süryani, Arap, Türkmen, Demokrat Arap, herkesin” dedi.

‘IŞİD'e karşı tüm halklar birleşmeli’

PYD Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Beşira Derviş, partilerinin adının Demokratik Birlik Partisi olmasının, içinde Kürt ismi geçmemesinin eleştirilere sebep olduğuna dikkat çekerken, “Bizim partimizde Araplar, Süryaniler var dedi. Ulus-devletçi partilerin döneminin sona erdiğini ifade eden Derviş, “Demokratik özerkliğin, halkların sorunlarına çare bulacak en ileri model olduğunu düşünüyoruz diye konuştu. IŞİD’in sadece Musul-Kerkük halklarına değil, “kendisinden olmayan herkese saldırdığını ifade eden Derviş, saldırıların tüm halklar arasında ittifakı sağlaması gerektiğini vurguladı.

Derviş, Türkmenler dahil muhalefet üyelerini Rojava’ya davet ettiklerini, görüştükleri muhalefet temsilcilerinin kendilerini yeterince tanımadıklarını dile getirdiklerini sözlerine ekledi.

‘Ailede de eşbaşkanlık’

TEV- DEM Sözcüsü Çınar Salih de ulus-devlet modeli yüzünden halkların birbirine karşı önyargılarının oluştuğunu, kendilerinin bu önyargıları kaldırmayı hedeflediklerini kaydederken, “Bu prensipler doğrultusunda vatan, toprak, kavramı kutsal değildir bizim için. Topraklar üzerinde yeşertmeye çalıştığımız bu durum kutsaldır, insanların yaşam hakkı kutsaldır” dedi. “Rojava devriminin, diğer anlamıyla kadının devrimi olduğunu belirten Salih, “Kadınlar, hem genel örgütlerde hem de YPJ olarak mücadele ediyorlar. Eşbaşkanlık sistemi en üst birimlerden en alt birimlere kadar uygulanmaktadır. Eşbaşkanlık modelinin ailenin içine kadar inmesini istiyoruz. Esas devrim olarak bunu görüyoruz. Kaostan çıkış yolu olarak bunu görüyoruz” diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon