Teknoloji dünyasında hemen hemen her alanda üst düzey bir rekabetin olduğu yadsınamaz. Bu rekabet sayesinde kullanıcılar, yüksek performansa sahip ürünleri çok daha uygun fiyatlardan satın alabiliyorlar. Akıllı telefonlardan tutun da PC’lerde kullandığımız ekran kartlarına kadar aynı rekabetin olduğunu söylemek mümkün.
Elbette bu noktada kullanıcıların farkına varmaları gereken şey, isim ve etiket yerine performansa odaklanmaları. Malum, küreselleşen dünyada bazı sektörlerin farklı isimlerin tekeline girmesi kaçınılmaz olmuş durumda.
Bazı markaların, hakim oldukları pazarları daha rahat domino edebilmek için çeşitli manipülasyonlar yaptıklarına da şahit oluyoruz. İşte bu ince çizgi, bilen kullanıcı ile bilmeyen kullanıcıyı da birbirinden ayırıyor.

Şehir efsanelerinden kurtulun

Günümüzde işlemci pazarına odaklandığımızda iki farklı ismin ön plana çıktığını görüyoruz. Bunlar Intel ve AMD. Genel olarak ülkemizdeki kullanıcılarda AMD işlemcilere karşı bazı ön yargılar mevcut.
Bu ön yargılarda eski zamanlardan kalma şehir efsanelerinin de önemli bir rolü mevcut. Eskiden beri AMD işlemcileri çabuk ısınır, performansı sınırlıdır gibi spekülasyonlar kulaktan kulağa dolaşır. Peki bunların aslı var mıdır? Tabi ki yoktur. Eskiden varsa bile günümüzdeki AMD işlemcileri bu saçma söylentilerin uzağında bir kaliteye sahip.
Doğal olarak öncelikli olarak bu tarz ön yargılardan kurtulup biraz daha bilinçli bir kullanıcı gibi düşünmemiz gerekiyor. Bir işlemci satın alırken önceliğimiz söylentiler değil, işlemcinin kataloğunda yer alan bilgiler olması lazım.

AMD Ryzen ile fark yaratıyor

AMD’nin son yıllardaki yükselişini Ryzen işlemcilerini baz alarak anlatmaya çalışalım. Hali hazırda ülkemizde de satışta olan Ryzen 3, Ryzen 5 ve Ryzen 7 işlemcileri, piyasadaki rakiplerinden daha iyi bir performansa sahip.
Bunları işlemcilerin katalog bilgilerinden öğrenebileceğiniz gibi, YouTube’ta yer alan bazı karşılaştırma videolarından da rahatlıkla görebilirsiniz. Zaten bu işlemcilerin kullanıcı yorumlarına baktığımızda da AMD’nin ne derece sağlam bir iş çıkardığını anlıyoruz.
İşin garip yanı, AMD yüksek performans sergileyen bu işlemcileri için öyle uçuk fiyatlar da istemiyor. En azından Intel ile karşılaştırdığımızda arada önemli bir fiyat farkı olduğunu görüyoruz. Kısacası, isim yerine sadece performansa para ödemek istiyorsanız, AMD sizin için doğru seçenek olacaktır.

Ekran kartlarında da aynı şey söz konusu

İşlemci pazarında olduğu gibi ekran kartı sektöründe de benzer şeylerin söz konusu olduğunu söyleyebiliriz. Bugün PC’niz için bir ekran kartı satın almak istediğinizde önünüze genel olarak 2 farklı seçenek çıkıyor. Bu seçeneklerden birisi AMD logosu taşırken, diğeri ise NVidia logosu taşıyor.
Ekran kartı alırken, bazı kriterlerin önem taşıdığını zaten biliyoruz. Fakat kullanıcılar bu kriterlerin dışına çıkarak, sadece isim için yüksek meblağlar ödeyebiliyor. Buna gerçekten gerek yok.
AMD’nin son dönemde çıkardığı ekran kartlarının hem ucuz, hem de yüksek performans sunduğunu çeşitli oyun testlerinde görebiliriz. Zaten AMD bu konuda başarılı bir firma olmasa, konsol üreticilerinin de öncelikli tercihi olmazdı.
Size tavsiyemiz, PC’niz için işlemci ya da ekran kartı satın alırken, kutunun üzerinde yazan isim yerine fiyata ve size sunduğu performansa odaklanmanız olacaktır.

LG’nin yeni V30 modeli sadece 1820 dolar!