Toplumsal ve bireysel çıkmazların derinliğinde…

Ken Loach, üçüncü kez Altın Palmiye alarak politik sinema tarihine geçmeyi hakeden olağanüstü bir usta…

Yayınlanma: 17.05.2019 - 16:57
Abone Ol google-news

Ken Loach (1936) inanılmaz bir sinema dehası. Yaşlandıkça durulaşıyor; durulaştıkça derinleşiyor; derinleştikçe öze odaklanıyor; öze odaklandıkça da, bireysel ve toplumsal yaşamın tüm boyutlarını aynı anda, rahatça kucaklayabiliyor…
 
Bu olağanustü başarının temelde ciddi bir ekip çalışmasının ürünü olduğunu da unutmayalım: Ken Loach ile  senaryo yazarı Paul Laverty’in birbirlerini tamamlayan işbirliği, yaklaşımlarının temelindeki hümanist değerlerle güçlenirken, toplumsal ve politik çözümlemelerine yön veren ortak solcu bilinç te giderek keskinleşiyor.
 
“Üzgünüz, Size Ulaşamadık” (Sorry, We Missed You) ile duygu sömürüsü yapmamaya her zamankinden daha fazla özen gösteren Ken Loach, kapitalist liberal ekonominin küresel dönüşüm sürecinde ortaya çıkan ve sayıları giderek artan “yoksul isçiler”in içine süreklendiği dramatik çıkmazı, berrak ve etkin sinema diliyle gözler önüne seriyor. Siyasi iktidarların, ‘liberal politikalarımız sayesinde üretim artıyor, işsizlik azalıyor’ palavralarının gerisindeki “sıfır saat iş sözleşmeleri” tuzağına düşen, yani, asgari ücretle çalıştırılırken asgari maaş garantisi bile olmayan; üstelik, haftalık iş süresi yasal tavanların çok üzerine çıkan bu ”özel girişimci” modern kölelerin içine düştükleri kısır döngüyü anlatıyor.
 
Bakıma muhtaç yaşlı insanlara ev ev dolaşarak hizmet veren çalışkan anneyle, bir paket dağıtım şirketinin verimlilik koşullarına ayak uydurmak için kiraladığı kamyonetle, günde 14 saat boyunca kent trafiğiyle boğuşmak zorunda kalan babanın aile yaşamlarının alt-üst olması kaçınılmazdır… Büyüğü lisede okuyan iki çocuklu bu ailenin günlük yaşamını izleyen Ken Loach, siyasi, toplumsal ya da ekonomik çözümlemelere girmeye gerek duymadan, her ferdin bu vahşi düzenin sert dişlileri altında ezilip yutulmaktan kurtulamayacağını, boş umutlara hiç yüz vermeden, açıkça vurguluyor.
 
Basın toplantısında, sinemanın ötesinde, Brexit’ten yola çıkarak AB ülkeleri ekonomi politikaları üzerine konuşulurken, sıra bu tuzaktan nasıl kurtulabiliriz sorusuna gelince, Ken Loach ve Paul Laverty aynı yanıtı veriyorlar : ‘Herşeyi yeniden masaya yatırıp, çok farklı bir yapılanmaya giderek!’ Evrim zamanı geçti, devrim gerekiyor, demek istiyorlar...
 
‘Bugünün yoksul işçileri, iş güvenlikleri olmadığı gibi, kendi işlerinde çalışan özel girişimciler olarak sınıflandırıldıklarında, aslında kendi kendilerini sömürmek durumuna düşürülüyorlar!’ diyen Ken Loach, “Avrupa ülkelerinde aşırı sağ yükselirken, aşırı solun sesini, soluğunu duymuyorum ben; siz duyuyor musunuz ?” diye ekliyor…
 
En duygulandırıcı, en dramatik sahnelerde bile son derece mesafeli durarak izleyicisini özgür bırakan Ken Loach, 60 yıldır toplumsal sinemanın izini sürmekte. Ne mutlu ki, iki yıl önce aldığı ikinci Altın Palmiye’den sonra, ‘bu galiba benim son filmim olacak’ sözüne sadık kalmayarak yeni bir başyapıt imzalamış.  “Üzgünüz, Size Ulaşamadık”, İngiliz ustaya,  Cannes’da üç kez Altın Palmiye kazanan yönetmen sıfatıyla adını tarihe yazdırma şansı veren, defalarca izlenerek farklı açılardan uzun uzun üzerinde durulması gereken önemli bir film…
 
Elton John da Cannes'da
 
Ken Loach’tan sonra günün ikinci adı, başka bir İngiliz sanatçı, Elton John oldu.
Hayır, yönetmen koltuğuna oturmaya falan özenmemişti Sir Elton John. Resmi seçkide yarışma dışı sunulan, Dexter Fletcher imzalı biyografik film “Rocketman”da yaşamı anlatılıyordu ama, kendisi baş oyuncusu falan da değildi. Taron Egerton, ilk aşamada dile getirilen tüm çekincelere karşın, hem iyi bir aktör hem de iyi bir şarkıcı olarak, perdede Elton John’u aratmadı…
Sir Elton John’un, Cannes’da Ken Loach’tan daha çok ilgi çekeceğini; fotoğrafçıların ve hayranlarının peşinden koşacağını; önceki gece verdiği çok özel konseri izleyebilenlerin kendilerini çok özel hissedeceklerini falan tahmin etmek te herhalde pek zor değildi…

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler