Leyla ve diğer çocuklara ağıt

Kaçırıldıktan sonra öldürülen 8 yaşındaki Eylül ve kaybolduktan 18 gün sonra açlıktan yaşamını yitiren 4 yaşındaki Leyla için Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde yapılan gösterilere on binlerce kişi katıldı.

Yayınlanma: 04.07.2018 - 20:51
Abone Ol google-news

Ankara’nın Polatlı ilçesinde 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara’nın öldürülmesi ve Ağrı’da 18 gün boyunca aranan 4 yaşındaki Leyla Aydemir’in ölü bulunması, vicdanları yaraladı. Birçok ilde protesto eylemleri yapıldı. 

-Bursa’da önceki akşam sivil toplum kuruluşları tarafından organize edilen “Çocuğuma Dokunma” yürüyüşüne yaklaşık 15 bin kişi katıldı. Ortak açıklamayı okuyan Esra Yalçın Ünal, “Bir an önce gerekli ve caydırıcı cezai yaptırımların hayata geçmesini bekliyoruz” dedi.

-Zonguldak’ta önceki akşam Atatürk Parkı’nda toplanan vatandaşlar Leyla ve Eylül için gökyüzüne siyah balon bıraktı.

-Bitlis’in Hizan Gençlik Merkezi çalışanları, Eylül ve Leyla için dilek feneri uçurdu.

-Adana’da dün “Çocuklarımıza dokunma” pankartı taşıyan mahalle muhtarları, Atatürk Parkı’nda eylem yaptı. Muhtarlardan Özkan Öktem, “Cinsel istismara alt sınırdan ceza ve iyi hal uygulamasına son verin” dedi.

-Iğdır’da dün sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri “çocuk bedenine dokunma”, “çocuk istismarına hayır”, “iyilik, ahlak, vicdan iflas ediyor, çocuklar katlediliyor” yazılı pankart ve dövizler açtı.

-Kocaeli’nin Gebze ilçesinde toplanan yaklaşık 100 servis şoförü Leyla ve Eylül için eylem yaptı.

‘Leylama süt vermemişler...’

Ağrı’nın Bezirhane Köyü’nde bayramın ilk günü kaybolan ve 18 gün sonra cansız bedeni bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir ile ilgili soruşturma sürüyor. Leyla’nın ölü bulunmasıyla ilgisi olabileceği şüphesiyle gözaltına alınan kadın, Ağrı İl Jandarma Komutanlığı’ndaki işlemlerinin ardından savcılık tarafından serbest bırakıldı. Üç Cumhuriyet savcısının görevlendirildiği dosyada, soruşturmanın çok yönlü ve titizlikle sürdürüldüğü belirtildi. Leyla’nın annesi Şükran Aydemir ve akrabaları dün sabah saatlerinde Leyla’nın mezarını ziyaret edip dua okudu.

Acılı anne kızının mezarına sarılarak gözyaşı döktü. uzun süre ağlayan anne ve yakınları Kürtçe ağıtlar yaktı. Kızının mezarına sarılan anne yakınları tarafından sakinleştirilmeye çalışıldı. Leyla’nın babası Nihat Aydemir ise köyde bulunan caminin aşevinde taziyeleri kabul ediyor. Kızı Leyla’nın yaklaşık 10 gün aç bırakılması sonucu öldüğünü haberlerden öğrendiğini belirten acılı baba, kaçıranlara çocuğuna süt vermeleri için seslendiğini dile getirerek, “Benim çocuğuma süt verin dedim, süt de vermediler.

Elbisesini çıkarıp getirip dereye atmışlar, o cani kimse onu bulmak istiyorum” dedi. Türkiye’nin birçok yerinden arayanların acısını paylaştığını ifade eden baba Aydemir, “İnsanlar beni arıyor diyor ki; biz çocuğumuzu dışarı çıkaramıyoruz. İnsanların psikolojisi bozuldu, kimse çocuğunu dışarı çıkaramıyor” dedi. “Yemek yiyemiyordum, Leyla’nın aç olduğunu hissediyordum” diyen baba Aydemir, “Millet niye yemek yemiyorsun diyordu, benim kızım açtır diyordum, fark ediyordum. Leyla gözü açık geldi, annesi gitti gözünü kapatmaya, kapatamadı, ben gittim kapattım. Allah o adamın ocağını yıksın” diye konuştu.

‘Sorumlusu devlet’

Çocuk hakları alanında faaliyet gösteren uzmanlar, kayıp çocuk vakalarıyla ilgili devletin doğru adımları atmamasının ve çağa yakışır politikalar geliştirilmemesinin sonucunu yaşadığımızı vurguluyor. İnsan Hakları Derneği Çocuk Hakları Komisyonu Dönem Sözcüsü Örken, kayıp çocuklarla ilgili yapılan detaylı bir çalışma olmadığı için kayıp çocuk sayısında bir artış veya azalışın olup olmadığını net olarak bilinmediğini söyledi. Medyanın kayıp çocukları haberleştirmesinin bu konuyu daha fazla görünür yaptığına değinen Örken, “Tabii ki çocuk hak ihlallerinin en temel problemi, iktidarın politikasıdır. Çocuklarla ilgili koruyucu ve önleyici bir yasamız maalesef ki yok. Bu iktidarın çocuklara vaaettiği iyi olan hiçbir şey yok” dedi. Leyla ve Eylül olayının toplumun çürümüşlüğünü net bir şekilde gözler önüne serdiğini aktaran Örken, şunları söyledi: “Bu çürümenin sebebi iktidarın kullandığı ayrıştırıcı, öteleyici, ayrımcı dilidir. Bunun yanında maalesef çoğu haber mecraları bu tür olayları haberleştirirken önleyici, koruyucu olması gerekirken, bilinçsiz bir şekilde özendirici haberler yapabiliyor.”

‘Çocuklar ölmesin’ eylemine müdahale

Yurdun dört bir yanında artan çocuk istismarlarına karşı eylem düzenlenirken, Başkent’te tablo başkaydı. Demokratik kitle örgütleri, artan çocuk istismarlarına tepki göstermek için Güvenpark’ta eylem yapmak istedi ancak polisin sert müdahalesine maruz kaldı. Eyleme yapılan müdahalenin ardından açıklama yapan KE SK Ankara Şubeler Platformu’ndan İsmail Kaygusuz, “Burada 45 gün boyunca bir parti ölüm, idam çağrıları yaptı bunlar güvenliği tehdit etmedi. Ama bizim ‘çocuklar ölmesin’ talepli basın açıklamamız güvenliği tehdit ediyor. Çocuklarımızı öldürtüyorsunuz yeter artık tüm bunların sorumlusu sizsiniz” diyerek tepkisini gösterdi. Kurumlar adına ortak basın açıklamasını yapan Tüm Bel-Sen Ankara 2 Nolu Şube Sekreteri Filiz Koçak ise hükümet yetkililerinin hadım ve idam cezalarını gündeme alarak sorumluklarından kaçtıklarını belirterek, “Cezaların uygulandığı ülkelerde bu tür suçlarda artış görülmüştür. Çözümün bu konuda merkezli politikalar, koruma, eğitim, caydırıcı hukuki yaptırım ve rehabilitasyon olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu. Türkiye’de günde 32, 2008-2016 yılları arasında ise 104 bin 531 çocuğun kaybolduğunu aktaran Koçak, “Çocuklarımızı sokaklara, parklara çıkarmaya korkar olduk”dedi.

Kayıp çocuklardan iki iyi haber geldi

Pervari’de 3 gündür kayıp olan Salih bulundu. Silvan’da 4 gündür aranan Yusuf’un İstanbul’da olduğu belirlendi. Hassa’da kaybolan Ufuk ise aranıyor.

-Hatay’ın Hassa ilçesinde 1 Temmuz’da amcasıyla kaynaktan içme suyu almaya gittiği Amanos Dağları eteklerinde kaybolan konuşma engelli Ufuk Tatar’ı (6) arama çalışmaları devam ediyor. Arama çalışmalarından gelecek iyi bir haberi bekleyen dede Mustafa Tatar ve babaanne Zeynep Tatar sık sık fenalık geçirdi. Evde hazır bekletilen sağlık ekibinin müdahale ettiği dede ile babaanne, torunlarının sağ ve sağlıklı olarak bulunmasını beklediklerini söyleyerek gözyaşı döktü. Babanın tefecilere olan borçları nedeniyle çocuğun kaçırılmış olabileceği iddialarını güçlendirdiği vurgulandı.

-Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı Malabadi Mahallesi’nde 1 Temmuz’da hayvan otlatmaya giden ve bir daha kendisinden bir daha haber alınamayan 14 yaşındaki Yusuf Yılmaz’ın İstanbul’da olduğu ortaya çıktı. Silvan Kaymakamı Adem Çelik, önceki gün sabah saatlerinde İstanbul Beylikdüzü’nde bir fırından ekmek alan çocuğun Yusuf Yılmaz olduğu ihbarı üzerine jandarmanın söz konusu bölgedeki görüntüleri istediğini ve gelen görüntülerin Yılmaz ailesi bireyleri tarafından izlendiğini görüntülerdeki kişinin kayıp Yusuf Yılmaz olduğunun teşhis edildiğini söyledi.

-Siirt’in Pervari ilçesine bağlı Güleçler köyünde pazartesi sabahı odun toplamak için gittiği ormanlık ve dağlık alanda kaybolan zihinsel engelli Salih Oral’dan (15) müjdeli haber geldi. Salih, köye yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki dağlık alanda kayalar arasında köylüler tarafından bulundu. Aç, sussuz ve bitkin haldeki Salih için köylüler jandarmaya haber verdi. Bölgeye gelen jandarma ekipleri, buradaki ilk müdahaleden sonra Salih Oral’ı, Pervari Devlet Hastanesi’ne götürdü. Salih’in gerekli tedavileri yapıldıktan sonra ailesine teslim edileceği belirtildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler