Dışişleri’nde yeni sistem kaygısı

Bakan Yardımcıları’nın atanmasına yönelik KHK bekleyişi devam ederken, bu süreç, iç ve dış teşkilat yapısı müsteşarlığa bağlı olan Dışişleri’nde de kaygıyla bekleniyor.

Yayınlanma: 04.07.2018 - 21:57
Abone Ol google-news

Ankara’da başkanlık sistemine geçiş için bakanlıklardaki müsteşarlıkların kaldırılarak yerine siyasi olarak ‘Bakan Yardımcıları’nın atanmasına yönelik KHK bekleyişi devam ederken, bu süreç, iç ve dış teşkilat yapısı müsteşarlığa bağlı olan Dışişleri’nde de kaygıyla bekleniyor. Bugüne kadar dışarıdan bir müsteşarın atanmadığı Bakanlık’ta, Türk diplomatların kaygısı atanacak siyasi bir ismin teşkilatı bilmemesi. Dışişleri müsteşarları, protokoldeki ayrıcalıklarının yanı sıra bakan ile teşkilat arasındaki dengenin kurulmasında da kritik rol oynamasıyla biliniyor.

Merak edilenler...

Yeni sistem dış politikanın Cumhurbaşkanlığı bünyesinde “Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu” tarafından yönetilmesini öngörüyor. Bu kurula kimin başkanlık edeceği, Dışişleri teşkilatını bilen isimlerin yer alıp almayacağı, hariciye koridorlarında en çok merak edilen soruların başında geliyor. Hükümetin dış politikasında etkin bir isim olan İbrahim Kalın da “Büyükelçilik” unvanını taşımasına karşın teşkilattan bir isim değil. Yeni yapılanma ile müsteşarlıkların kaldırılarak yerine siyasiler tarafından bakan yardımcılarının atanması öngörülürken, bu sayının 5’e kadar çıkabileceğine ve genel müdürlük gibi atamaların siyasiler tarafından yapılacağına yönelik iddiaların Dışişleri’ni nasıl etkileyeceği ise bilinmiyor. Dışişleri’nin şu andaki yapılanmasında ise bakanın altında müsteşar yer alırken ona bağlı olarak 7 müsteşar yardımcılığı bölgelere ve konulara göre Türk dış politikasına yön veriyor. AKP’nin geçmiş döneminde uygulamaya başladığı Bakan Yardımcılığı’na diğer bakanlıklarda siyasi isimler atanırken Dışişleri’nde bu koltuğa hep teşkilattan, büyükelçi düzeyinde isimler oturdu.

Koordinasyon sorunu

Öte yandan kulislerde AB Bakanlığı’nın yanı sıra yeni dönemde Maarif Vakfı, TİKA ve Yunus Emre Enstitüsü’nün de Dışişleri’ne bağlanabileceğine yönelik iddialar gündeme getiriliyor. Bunda özellikle Türkiye’nin yurtdışındaki girişimlerinde bazı kurumların büyükelçilik ve Dışişleri ile koordinasyonunun olmamasının zaman zaman eksiklik ve sorun yarattığına işaret ediliyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler