Ramazan Akyürek: Başbakan'ın her şeyden haberi vardı

Eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek katıldığı canlı yayında Ergenekon ve Hrant Dink suikasti gibi en önemli konular hakkında konuştu. Akyürek, Erdoğan'ın emriyle hareket ettiklerini belirterek, kendisinin her şeyden haberi olduğunu söyledi.

Yayınlanma: 05.08.2014 - 09:49
Abone Ol google-news


Ramazan Akyürek’ten çarpıcı açıklamalar - VİDEO

Bugün TV'de katıldığı 'Merkez Siyaset' programında konuşan Ramazan Akyürek dün ilk kez bir televizyon kanalına çıktığını açıkladı.

İşte Akyürek'in açıklamalarından satır başları:

Görevden alınmayı hazmetmiş değilim. İdare o gün haketti. Keşke 20 Aralık'ta değil de 20 Haziran'da takdir etseydi daha çok sevinirdim. İstanbulda yapılan operasyonlarla ne şahıs ne de birim olarak ilgim yoktur. Emniyet Genel Müdürümüzün yazılı emri olmadan soruşturma açacak konumda değildim. Sayın İdris Naim Şahin bakanıma teşekkür ediyorum. Onları mahcup edecek birşey yapmadım. 17 Aralık ve sonrasında bir ilgisi yok. Operasyonu yapan arkadaşlarla benim görüşmem söz konusu değil. Bu nedenle o dönemde alınmamı hem kendi adıma hem de o kararı verenler adına üzüntüyle karşıladım.

Maaşımdan kesinti oldu

Maaşımda 1540 TL düşüş oldu. Benim gözüm makamda değil. 1540 lirayı alayım dedim. 10 gün istirahat aldım. Ben makama başlamadan haklarını almış olarak merkez memuru oldum. Sevindim. Memurum neticede. Memurun maaşına 100 lira zam olsa sevinir. Belki birçok insan için büyük bir para değil. 3 gün sonra Genel Müdür başlarsan seni açığa alacağız dedi. Dediği gibi yaptım. Göreve başladım. Göreve başladıktan sonra birkaç gün sonra açığa aldılar. Benim için ağır oldu. Açığa alınmak maaşının 3'te birini kesiyorlar silahınızı kimliğinizi alıyorlar.

Ergenekon ve KCK operasyonları

Başbakan İçişleri Bakanı'ndan aldığım perspektif neyse onu yaptık. Kanunsuz iş yapmadık. Genel Müdürden ayrı birşey yapamazsınız. Başbakan'ın perspektifi almak zorundasınız. Bugünkü arkadaşımız o çerçevede çalışmak zorunda. Başbakan'ın emriyle hareket ettik.

"Baba oğul gibiydik"

Başbakanı, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile görüşmelerimde onların bana veridiği izin ölçüsünde kendimi baba oğul ilişkisi kadar rahat ettiğim dönemi yaşadım. Aramızda baba oğul ilişkisi gibi bir bağ vardı. Belki yoruldum ama ülkem adına bir süreç yaşadım. Desteği tam verdiler. Gereği neyse o çereçevde çalıştık.

Çok örnek var. Medyada gümbür gümbür değişik şartlarda spesifik şartları burada arz etmiyorum.

Bakan onayı ile geliyor ama Başbakan'ın bilgisi dışında istihbarata kimse gelmez. Hakimi savcısı herkes kendi vazifesini yapar. Başbakanımız şu konulara eğilmenizi istiyor şunları gönderin ben de Başbakan'dan ne gelirse onu arz ediyorum.

"Başbakan'ı dinlenemez ama oğlu..."

Kanun dışı hiçbir iş yapmadım. Başbakan’ın, bakanın ve emniyet müdürünün perspektifleri doğrultusunda yapıldı her şey. İstihbarat’ın bir Başbakan’ı dinlememesi lazım. Ancak herhangi bir kurumun başkanının oğlu, istihbarat için normal vatandaştır. Başbakan için de durum böyledir. Örneğin RamazanAkyürek ben İstihbarat Daire Başkanıyım.Ama oğlum bir vatandaştır, dokunulmazlığı yoktur. Yasal çerçeve için oğlum dinlenebilir.

20 Aralık’ta görevden alınmış olmamı esasta hazmedebilmiş değilim. Keşke idarecilerimiz siyasilerimiz 20 Haziran’dan görevden alsa çok daha sevinirim.

Hrant Dink

Hrant Dink ülkemizin bir değeri idi. Bu değerimiz kaybolmuştur. Öldürülmesinde en çok zararı ben gördüm. Gerek Trabzon İl Emniyet Müdürü iken gerekse İstihbarat Daire Başkanı iken yazı yazarak suikast olacağını gerekli yerlere bildirdik, uyardık. Hrant Dink ile ilgili tedbiri gelip benim mi almam lazım. Ancak benim Trabzon’dan ve Ankara’dan yazılarım olmasa bile İstanbul’un bu eylemi öngörmeleri gerekirdi. Ve gerekli tedbiri almaları uyarıda bulunmaları gerekirdi. Hrant Dink basit bir cinayet olduğunu düşünmüyorum.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler