İhraç edilen psikolog Kaya: Pişman değil, işçiyim

Orhan Kaya, KHK ile ihraç edildikten sonra inşaatlarda çalışmaya başladı. Kaya, ‘Psikolog olarak iş bulamazsam, inşaatta çalışmaya devam ederim. Diploma, insan olmaktan değerli değil’ diyor

Yayınlanma: 28.08.2018 - 22:08
Abone Ol google-news

‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ başlıklı bildiriye imza vermesinin ardından temmuz ayı başında çıkan KHK ile Abant İzzet Baysal Üniversitesi’ndeki görevinden ihraç edilen akademisyen Orhan Kaya, Edirne’de bir inşaatta çalışıyor. Gazetemize konuşan Kaya, Türkiye’yi “travma, kaos, umut” sözcükleriyle özetleyerek, “Doktoralı bir psikolog olarak iş bulamazsam diplomayı duvara asar, tekrar milyonlarca insanın yaptığı gibi inşaatlarda çalışmaya devam ederim. Bundan da zerre kadar rahatsız olmam. Sonuçta memur olmak diplomalı olmak insan olmamızdan daha değerli bir şey değil”diyor.
Orhan Kaya, 2002 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde iktisat eğitimine başladı. Politik nedenlerle 3. sınıfta eğitimini yarıda bırakıp Dicle Üniversitesi Psikoloji Bölümü’ne yerleşti. Mezun olduktan sonra bir süre insan hakları alanındaki kurumlarda işkence ile mücadele ve toplumsal travma alanlarında çeşitli çalışmalar yürüttü. 2013 yılında Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladı. Kimlik ve kolektif eylem üzerine hazırladığı yüksek lisans tezini 2015’te bitirip aynı yıl doktora eğitimime başladı ve şu an tez yazım aşamasında. Bir yandan tezini yazan bir yanda da geçimini sağlamak için inşaatta çalışan Kaya ile ihraç sürecini, yaşadığı sıkıntıları, geçirdiği soruşturmaları ve akademiyi konuştuk.
‘Tek adım geri atmadık’

İhraç öncesi ve sonrasında nasıl sıkıntılar yaşadınız? 

2016 yılı ocak ayında yayımlanan Barış Bildirisine imza attım. Hemen o hafta ev baskınıyla aynı üniversitede beraber çalıştığım diğer imzacı arkadaşlarımla beraber göz altına alındım. Ardından üniversite yönetimi bir soruşturma açtı ve savunmamız alındı. Bu süreçte Bolu’daki yerel basın her fırsatta bizi hedef gösterdi, neredeyse her ay bir bahaneyle hepimizin fotoğrafları gazetelerde, internet sitelerinde ve sosyal medyada paylaşılıp toplumsal bir saldırı üretilmeye çalışıldı. Bu süreçte iki kez evimi değiştirmek zorunda kaldım. Hem sosyal alanda hem de iş ortamında sürekli bir baskı hissettiğimi söyleyebilirim. Akademik çalışma bağlamında ise iki kez yurtdışına kongrelere katılmak üzere başvurdum. Resmi olarak yurtdışı yasağım olmamasına rağmen üniversite yönetimi başvurumu reddetti. 15 Temmuz sürecinden sonra hakkımızda iki soruşturma daha açıldı ve savunmalarımız alındı. .

Ne zaman ihraç edildiniz?

8 Temmuz’da çıkarılan 701 No’lu KHK ile ben ve 3 arkadaşımız ihraç edildik. Doktora düzeyinde bir psikolog olarak iş sıkıntısı yaşamayacağımı düşünüyordum ancak maalesef bütün başvurularım reddedildi. Daha önce de çalıştığım inşaat ortamına geri dönmeme evrildi süreç. Şu anda inşaatlarda demirci olarak çalışmaktayım. En büyük sıkıntımın akademik çalışmalarıma yeterince zaman ayıramam olduğunu söyleyebilirim. Tabi bütün bu sürecin bir de psikolojik boyutu var. KHK yayımlanır yayınlanmaz bütün kapılar üstünüze kapanıyor.

Şimdilerde neler yapıyorsunuz? Gelecek planlarınız nelerdir?

Şu an her gün inşaatte çalışıyorum, hatta bazen akşamları da çalışıyorum. Az da olsa bazı akademik çalışmalar da yapıyorum. Şüphesiz ki inşaatta çalışmak uzun vadeli olarak planladığım bir şey değil, kısa vadede maddi sıkıntılarla baş etmek için yaptığım bir iş. En önemli planım bir an önce doktora eğitimimi tamamlamak. Sonrasına dair bir planım yok. Doktoralı bir psikolog olarak iş bulamazsam, diplomayı duvara asar tekrar milyonlarca insanın yaptığı gibi inşaatlarda çalışmaya devam ederim. Bundan da zerre kadar rahatsız olmam. Sonuçta memur olmak, diplomalı olmak insan olmamızdan daha değerli bir şey deği


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler