Alçı'dan Altaylı'ya: Erkek tahakkümcü, kadın aleyhtarı

Televizyon dünyasında yaşanan oyuncu Talat Bulut'a yönelik taciz iddiasına ilişkin HaberTürk yazarları Fatih Altaylı ve Nagehan Alçı'nın tartışmaları hız kesmeden devam ediyor. Nagehan Alçı, taciz iddiaları ile ilgili yazısına "aptalca hukuk anlayışı" diyen Altaylı'ya yanıt verdi: Erkek tahakkümcü, kadın aleyhtarı.

Yayınlanma: 31.08.2018 - 11:44
Abone Ol google-news

HaberTürk yazarı Nagehan Alçı'nın yazısından ilgili bölüm şöyle;

 "Türkiye’de birçok sektörde ama özellikle medyada hala erkek tahakkümcülüğü çok güçlü. O nedenle, kadın meselesiyle ilgili yazılarımdan sonra cinsiyetçi erkek köşe yazarlarının saldırılarına uğramam da çok doğal. Fatih Altaylı’nın Çarşamba günkü yazısı da üslup olarak tam bu türden bir yazı.

  <haber-dikey:1067190>

Mesele sadece Altaylı değil. ‘Erkek tahakkümü rejimi’nin değişmemesi için hem muhafazakar hem laik kanatta hem siyasette hem medyada kadınları hedef alan daha çok işler yapılacağını unutmayalım. Kadın aleyhtarlığı bu ‘ortalama Türkiye erkek tipi’nin kanına işlemiş. Kadın haklarından yana gözükseler bile içlerinde o cinsiyetçi faşizm dipdiri duruyor. Fakat çok şükür ki kadına karşı şiddetin bir örneği olan tahakkümcü yazarlar artık kadınlar tarafından büyük tepki görüyor. Cinsiyetçiliğin ırkçılık gibi bir hastalık olduğunu bu ülkenin erkeklerine biz kadınlar öğreteceğiz. Fakat her şeyden önce de erkeklerdeki kadın aleyhtarlığının ince taktikleri konusunda kendimiz bilinçleneceğiz. Aramızdaki tüm siyasi farklılıkları hatta zıtlıkları paranteze alarak, kadınlar olarak özgürleşme ortak zemininde bir bütün olacağız. Zaten kadın hareketi ve kadın mücadelesi özünde bu demektir.

BİZ, ÇOK BÜYÜK BİR GÜCÜZ!

 Erkek yazarların ısrarla konuyu maskülen siyasi hayatımızın malum ideolojik kavgalarına çekme ve sulandırma gayretine kadınlar olarak direnebilirsek, çok büyük başarılar elde edeceğimiz kesin. Çünkü toplumun yüzde 50.4’ü yani çoğunluğu biziz. Aslında birleşip, kararlı dursak, çok büyük bir gücüz.

Türkiye kadın hareketi de küçümsenmeyecek bir altyapıya sahip. Yazımın başlığı, 1927 yılında yayınlanan ‘Kadın Yolu’ gazetesinde Hatice Ahmet’in enfes yazısına seçtiği başlık. 1883 yılında yayınlanmaya başlamış Şükufezar dergisinden itibaren bu toprakların kadınlarının bir mücadele birikimi var ve ‘Türk erkek medyası’ bunları kesinlikle ve özellikle bilmiyor. Kadınlar Dünyası’ndan, Pazartesi dergisine, Mor Çatı’dan, Kaktüs mecmuasına yüzlerce kadın yazarın ismini sayabileceğimiz bir birikim bu. Medyascope’ta yayınlanan, Işın Eliçin’in Femfikir isimli programına göz atmanızı öneririm. Orada sık sık bu birikim işleniyor.

HEM BİLMİYOR HEM DE AKIL VERİYORLAR

Malum tahakkümcü erkek yazar takımı, sadece bizimkini değil, Mary Wollstonecraft’tan Bell Hooks’a kadar olan evrensel kadın hakları mücadelesi literatürünü de bilmiyorlar. Bilmemekten de gocunmuyorlar. Bilmedikleri halde yani bir nevi cehaletin cüretkarlığıyla ‘Nagehancığım’ diyerek bir de bana akıl vermeye kalkıyorlar. Onlara uygarlık tarihini okumalarını ve öğrenmelerini tavsiye ederim!

Dindar ya da seküler, Türk ya da Kürt, Sünni ya da Alevi, Kemalist ya da muhafazakar, sosyalist ya da liberal… Kim olursa olsun, kadınların problemleri yüzde 90 oranında aynı. Yukarıda saydığım bütün kesimlerin erkeklerinden birbirinin kopyası kadın aleyhtarlığı söylem örneklerini burada dökebilirim."

Yazının tamamı için buraya tıklayınız


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler