80 gündür ölüm orucunda olan hasta tutuklu Vefa Kartal’ın bilinci kapandı

Hasta tutuklu Vefa Kartal'ın, Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde karşı karşıya kaldığı hak ihlallerine dikkat çekmek ve hasta tutukluların durumunu gündeme getirmek için başlattığı ölüm orucu 80. gününde. Ailesi, Kartal’ın bulanıklaşan bilincinin iki gün önce tamamen kapandığını aktardı.

Yayınlanma: 22.09.2018 - 23:15
Abone Ol google-news

24 yıldır tutuklu bulunan Vefa Kartal (42)’ın yaşadığı sağlık sorunlarına cezaevinin hak ihlallerinde bulunması ve hastaneye sevk işlemlerini keyfi olarak engellenmesinden dolayı ölüm orucuna başladı.

18 Eylül 2017’den bu yana tek kişilik hücrede tutulan Vefa Kartal’ın kardeşi Umut Kartal, 80 gündür ölüm orucunda olan hasta tutuklu kardeşinin, bulanıklaşan bilincinin iki gün önce tamamen kapandığını, artık yürüyemediğini söyledi.

Tekirdağ ile İstanbul Tabip Odası yetkililerinin Tekirdağ F Tipi Cezaevi Tabibliğinden aldıkları bilgiyi aktaran Umut Kartal, “Vefa sadece kendisi için değil yıllarca cezaevinde tutulan diğer hasta mahkumlar içinde ölüm orucunda” dedi. Ağabeyinin bir yıldır tek kişilik hücrede tutulduğu için, yanında yardım edecek kimsenin olmadığını kaydeden Kartal, “‘Ağabeyim, tedavisi sağlanmadığı sürece ölüm orucunu bırakmayacak. Müdahaleyi kesinlikle kabul etmiyor. Zaten öylesi bir durumda sakat kalma riski çok fazla. Cezaevi yönetimiyle konuştuğumuzda ‘ölüm orucunu bıraksın, istediği yere sevk edelim’ dediler. Biz sevk değil tedavisinin sağlanmasını istiyoruz” dedi. Kartal, yaklaşık 2 yıldan beri beyin lobları arasındaki damarlarda şişme olduğu için beyin cerrahisine sevk edildi. Ancak raporları kaybedildi. Kalbinde ritim bozukluğu, beyninde sürekli büyüyen 3 kitle, Hepatit B, mide fıtığı, bağırsak spazmı, göğsünün sol bölümünde yağlanma, kist, hemoroit, ülser, reflü, bronşit, prostat, yüksek tansiyon, alerji, böbrek ve idrar yolları hastalıkları gibi birçok sağlık sorunun bulunmasına rağmen Kartal’ın hastane sevkleri engelleniyor. Bir dönem bulunduğu İzmir Kırıklar cezaevindeyken başlayan hastalıklarına herhangi bir gelişme ve çözüm yoluna gidilmediği için durumun şimdi ölüm orucuyla daha da kötüye gittiğini belirten kardeşi tutuklu olan bir insanın onuru ve haysiyeti dışında kaybedecek bir şeyi olmadığını ve bütün iletişim yolları kapandığında direnmekten başka bir şeyi kalmayacağını belirtti.

Kartal, ağabeyiyle en son 12 Eylül günü telefonla görüştüğünü hatırlatarak, “En son konuştuğumuzda ‘Hiçbir şey beklemiyorum artık. Sadece onurumla öleceğim’ dedi. Dün yeniden aradığımızda artık yürüyebilecek durumda olmadığı için telefonla görüşmeye gelemedi. Cezaevi yönetimine, kendisini ziyaret etmek istediğimizi söyledik. Fakat izin vermediler. Kapalı görüşe izin var. Ama onun kapalı görüşe gelebilecek durumu yok” ifadelerini kullandı. Kardeşi, “Cezaevinden bir tabut daha çıkmamalı. Aynı acıları bir daha eriyen bir beden üzerinden yaşamak istemiyoruz. Temennimiz budur. Belki bir tutsağı daha cezaevinden alabiliriz” diyerek, kamuoyunu bu konuda duyarlı olmaya, ağabeyinin tedavisinin yapılmasını talep etti. Kardeşinin çok kötü durumda olduğunu en son görüştüğünde konuşamadığını söyleyen Umut,“Devleti ve cezaevini sorumlu gördüğümüz kadar, susan kurum ve kuruluşları da sorumlu görüyoruz. Bu insanlık dışı muamelenin bir an önce son bulması ve cezaevinde bulunan diğer hastaların sağlık koşullarının iyileştirilmesi gerekir” dedi. Sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine Cuma günü Tekirdağ ve İstanbul Tabip Odaları devreye girmiş, Vefa Kartal ile görüşme talebinde bulunmuş ancak Adalet Bakanlığı ile yapılan yazışmaların yetişememesi gerekçesiyle ziyaretin en erken Pazartesi günü gerçekleşebileceğini söylendi.

24 yıldır cezaevinde, 114 gün açlık grevindeydi

İnsan Hakları Derneğinin (İHD) aktardığına göre Vefa Kartal, 2017 yılında, İzmir 1 No’lu F Tipi Cezaevi’ndeyken hastane sevkleri keyfi olarak engellenince o da bunun üzerine geçtiğimiz yılın haziran ayında Adalet Bakanlığına, Meclis İnsan Hakları Komisyonuna ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusu ve dilekçe yazdı. Ancak 3 ay boyunca bir cevap alamadı. Dilekçeleri dahi işleme konulmayan Kartal bunun üzerine 18 Ağustos 2017’de bu durumu protesto etmek için açlık grevine başladı. Açlık grevinin 61. gününde apar topar Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’ne sevkedilen Kartal’a cezaevine giriş esnasında çıplak arama dayatıldı, kabul etmediği için de darbedildi. Kartal, doktordan rapor alıp savcılığa suç duyurusunda bulunsa da bu da karşılıksız kaldı. Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Hapishanesine getirildikten sonra uzun süre eşyaları kendisine verilmedi. Kartal, açlık grevinin 114’üncü gününde eşyaları kendisine verilmesinin ardından o dönem açlık grevini sonlandırdı.

Bu durumu kardeşi Umut Kartal şöyle açıklıyor: “Tekirdağ Cezaevi’ne getirilmeden önce Kırıklar Cezaevi’nde kalıyordu. Burada kaldığı sürede tedavi hakkı keyfi olarak engellendi. Beyin loplarında büyüme var. Daha önce MR çekilmiş, raporları bilinçli bir şekilde kaybedilmiş. Yeniden randevu verilmiş. Bu kez de keyfi olarak hastaneye götürülmemiş. Adalet Bakanlığı’na tedavi için dilekçe vermiş. ‘İfaden var’ diyerek İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na götürülmüş. ‘Bu dilekçeler sana mı ait?’ diye sormuşlar. ‘Evet’ deyince önünde yırtıp atmışlar. Görüşmeden hemen sonra apar topar Tekirdağ’a götürüldü”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler