Erdoğan ilk kazancını anlattı: Bayat simit sattım

Hayattaki ilk kazancını nasıl harcadığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bir kitabevinin sahibinin oğlu ile aynı sınıfta okuyorduk. Kendisine o zaman dedim ki; kaynak eser olarak sizden şu eseri taksitle alabilir miyim? Ondan sonra 'tamam' dedi. Sağ olsun bana orada güzel bir kıyak yaptı. Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu'nu aldım' dedi.

Yayınlanma: 22.10.2018 - 23:16
Abone Ol google-news

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, EKOTÜRK televizyonunda katıldığı yayında, soruları yanıtladı.

Haliç'te yürütülen imar çalışması sırasında, o bölgenin doldurulup kapatılmasının gündeme geldiğinin belirtilmesi üzerine Erdoğan, hocaların o dönemde, "Eğer burayı temizlemeye kalkarsanız yani bu içerideki çamuru çıkarmaya kalkarsanız, bu yakalar kayar. Böylece çok büyük bir felaketle karşı karşıya kalırız." dediklerini aktardı.

''YURTDIŞINDAN 'TEHLİKE YOK' DEDİLER''

 Konuya ilişkin yurt dışı ile de çalışmaların yürütüldüğünü, bunun neticesinde "Böyle bir tehlike yok" denildiğini anlatan Erdoğan, o bölgeden malum çamuru, balçığı aldıklarını, 9,5-10 kilometre ilerdeki Alibeyköy'de büyük bir taş ocağına taşıdıklarını hatırlattı. O bölgede 600 bin metrekarelik bir alanda Vialand'ın oluştuğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mesele o ufku verebilmek bunu görebilmek, bunu gördüğünüz zaman birçok şey değişiyor. Ama bunu kendi akışına bırakırsan bunlar olmaz. Şu anda Haliç'te o koku filan vesaire kalmadı, kalmadığı gibi Haliç'te köprüde balık tutuluyor. Balık türleri çok çok arttı. Biz bununla da kalmadık ne yaptık? Boğaz'ı oradan Haliç'e bağladık. Çünkü Boğaz'dan oraya gelen suyla oradaki devir daim meselesini hallettik, çünkü kendi içinde üreten değil ama Boğaz'dan oraya gelen suyla beraber Haliç'in suyu tamamıyla temizlenmiş oldu. Şu anda Sadabad vesaire filan bütün oralarda bu temizliği görüyoruz. Sadabad biliyorsunuz çok berbat durumdaydı ama o suyu oraya bağlayınca Sadabad Deresi filan buralar çok daha güzel bir hale gelmiş oldu. Haliç'te öyle bir sorunumuz kalmadı. O işi bitirmiş olduk."

Zaman zaman orada kürek yarışlarının da yapıldığını dile getiren Erdoğan, yeni yapılan köprüyle beraber ayrı bir özellik ve ayrı bir gücün bulunduğunu ifade etti.

'MÜZELER, ALIŞVERİŞ İMKANLARI, OTELLER...'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi Haliç'te yeni bir muhteşem proje hazırlanıyor. Bu proje devreye girdiği anda, şöyle bir üç senemizi zannediyorum alacak, yani orası çok ciddi bir çekim alanı olacak. Müzeler, alışveriş imkanları var, bütün bunlarla beraber oradaki oteller vesaire filan Haliç'in kenarı Kasımpaşa, Hasköy o taraftaki çok büyük bir zenginliğe kavuşmuş olacak. Böylece bu tersaneler kısmını biz şimdi bu şekilde bir çekim alanına kavuşturmuş olacağız." diye konuştu.

İLK KAZANCINI ANLATTI 

Erdoğan'a yayında hayattaki ilk işi ve kazancını nasıl elde ettiği ve bunu nerede harcadığı da soruldu. İstanbul Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde yatılı okuduğunu hatırlatan Erdoğan, o dönem yaşadıklarını, "Rahmetli anacığım beni okula götürüp teslim ettiği zaman o hafta çok dokunaklı bir haftaydı, çok gözü yaşlı gecelerim oldu. Çünkü hiç anadan babadan ayrı kalmamışsınız. Böyle oraya getirdiler, İstanbul'un içindesiniz ama Fener'in tepesinde lisede orada artık bir yeni dönem başlıyor." sözleriyle anlattı. Lisedeyken arkadaşlarının çoğununun Anadolu çocuğu olduğunu, hepsinin de evlerine bir şeyler göndermek istediklerini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

'SAĞ OLSUN BANA ORADA GÜZEL BİR KIYAK YAPTI'

"Ben de o zaman şunu düşündüm. Dedim, en iyisi ben buraya kartpostal getireyim. Önce kartpostalı temin yollarına gittim. Ama ikinci veya üçüncü sınıfa geçtiğimde, Cağaloğlu'ndan kartpostal aldım. Markayı söylemeyeceğim, bildiğim kadarıyla o marka hala var. Halk otobüsüne biniyordum, Eminönü'nden yürüyordum Çağaloğlu'na, oradan kartpostal alıyordum. Tabii ilk anlarda çok fazla değil, 100 tane filan alıyordum. Sonra o kartpostalı arkadaşlarıma satıyordum ve bitince tekrar gidip alıyordum.

İlk gelir kaynağım bu. 'Ne yaptın deyince?' Bir kitabevinin sahibinin oğlu ile aynı sınıfta okuyorduk. Şu anda tabii yaşıyorsa Allah selamet versin, öldüyse Allah rahmet eylesin, ben de kendisine o zaman dedim ki; kaynak eser olarak sizden şu eseri taksitle alabilir miyim? Üçüncü sınıftayız artık veya 4 de olabilir. Ondan sonra 'tamam' dedi. Sağ olsun bana orada güzel bir kıyak yaptı. Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu'nu aldım, Ömer Nasuhi Bilmen'in..."

Erdoğan, kendisine 8 ciltlik bu eserin alınması için uzun bir vade yapıldığını belirterek, ilk alışverişinin bu olduğunu, ticarette de en karlı yatırımının hala kütüphanesinde bulunan bu eser olduğunu ifade etti.

'BAYAT SİMİTLERİ YARI FİYATINA SATTIM'

Bunun dışında da hafta sonları eve geldiğinde Kasımpaşa'daki bir taş fırından bayat simit aldığını ve bu simitleri annesinin file içerisinde buhara yatırdığına değinen Erdoğan, ertesi gün top sahasına giderek o simitleri, taze simitlerin yarı fiyatına sattığını dile getirdi. Oradan da ciddi bir gelir elde ettiğini aktaran Erdoğan, babasının da kendisine sembolik haftalık verdiğini söyledi.

'PARAYA KARŞI TİTİZLİĞİM BÖYLEYDİ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Paraya karşı titizliğim böyleydi ve bu ekonomik davranış, bizi işte kitapların alımını vesaire, üstadın kitaplarını yavaş yavaş almaya bu aradaki biriktirdiklerimle almaya başladık ve böylece bir kütüphaneye kendi evimde babamın yaptırdığı bir kitaplığım vardı, orada oluşturmaya başladım." şeklinde konuştu.

'BAHÇELİ İLE ATACAĞIMIZ ADIMLAR VAR' 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP ile yerel seçimdeki olası ittifaka ilişkin, "Benim görevlendirdiğim arkadaşlar var, Sayın Bahçeli'nin görevlendirdiği arkadaşlar var, şu anda görüşmelerini yapıyorlar. Bu arada bizim de Sayın Bahçeli ile bir araya gelmek suretiyle atacağımız adımlar var ama henüz somut olarak 'şu şöyle olacak, bu böyle olacak' diye bir şey yok. Temelini Cumhur İttifakı'nın oluşturduğu anlayışı koruyacağız, onu devam ettireceğiz." dedi. 

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler