Adalet Bakanı'ndan af açıklaması

Yeni cezaevi şartları hakkında açıklamada bulunan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Suça karışan, suç örgütü gibi hareket eden kim varsa, bu konuda her türlü çalışma yapılarak suçlularla ilgili çalışmalar sürmektedir. Cezaevi inşaatları devam ediyor. 'Cezaevlerinde çok artış var bir taraftan boşaltalım' gibi bir yaklaşım doğru değil. Buna yönelik tedbirleri almak lazım. Ama bu hususta bizim çalışmalarımız var. Temel yaklaşım cezaevleri çok sıkıştı değil, ceza adaletinde bir düzenleme yapılabilir mi gibi düzenleme olabilir. Toplumda cezasızlık algısı devlete güveni de ortadan kaldırıyor." dedi.

AF AÇIKLAMASI

Af tartışmalarına da değinen Gül "Bizim yapmış olduğumuz çalışma ceza adaletini sağlamak adına, alınan kararlar uygulamalar ne yöndedir? İdeal adalet, ceza adaleti üzerine çalışıyoruz. Hırsızlık yapıp ne de olsa çıkacağım diyorsa ve çıkıyorsa da, buna benzer... Çalışmalar tamamlanınca açıklama yapmak doğru olur. Burada ceza adaletini sağlamak. Çağdaş infaz sistemleri. Toplumda yanına kar kalıyor gibi bunları değerlendirdikten sonra kamuoyuyla paylaşılacak. Toplumun hassasiyetlerine göre düzenlemeler yapılacaktır. " ifadelerinde bulundu

TORBACI POLEMİĞİ

Erdoğan ve Bahçeli arasındaki 'torbacı' polemiğine ilişkin "Cezaların artırılması Meclis'in takdirinde. Yaklaşım itibariyle, uyuşturucu meselesinde baronlar torbacılar ortak çalışıyor" yorumunda bulunan Gül'ün ifadeleri şu şekilde:

Bu konuda temel yaklaşım ceza hukukunda müeyyide artırıldı. Nasıl doğru olacaksa değerlendirilecektir. Teknik çalışmayı, analizi yapacağız. Millet adına karar verecek olan Meclis'tir. AK Parti infaz sistemiyle ilgili tüm çalışmaları AK Parti yapar. Tüm siyasi partilerle ortak konsensüste bu yürürlüğe konulabilir.

"BİZ YARGILAMA MAKAMI DEĞİLİZ"

Bakan Gül, Brunson'ın tahliyesine ilişkin soruya şu ifadelerle yanıt verdi:

"Brunson ile kararda Türk yargısı tarafından verilmiş bir karar. Bu kararı gerekçesiyle göreceğiz. Türk yargısı hiçbir talimata boyun eğmez. Kararını dosyalar kapsamında verir. Savcı 30 yıl istedi... Savcının talebi bir iddiadır. Mahkeme farklı değerlendirebiliyor. Biz yargılama makamı değiliz. Gerekçeyi gördüğümüzde sağlıklı bir şekilde değerlendirilebilir. Diğer yargılamalarla hiçbir ilgisi yoktur. Her dava o dosyayla ilgili karar verilir. Kimse Türk yargısına talimat veremez. Bu davada Brunson tahliye olmuş değil, mahkum olmuştur. Yargıtay boyutuyla da süreç devam edecektir. "

Bakan Gül'ün yaptığı açıklamalardan öne çıkan diğer konu başlıkları ise şu şekilde:

ABD'DEN İADE TALEPLERİ: Bizim istediğimiz gibi neticelenmiş değil. Türk yargısının talebinin karşılanması konusunda beklentilerimizi ifade ediyoruz. Dosyalarımızın yargı mercilerine intikal ettirilerek gereğinin yapılmasını istiyoruz. ABD'nin yapması gereken adımları bekliyoruz, sonuna kadar takipçisi olacağız. Biz sonuna kadar takipçisi olacağız. Hukukun yerine gelmesini bekliyoruz. Her türlü çabamızı sürdürüyoruz. Sunduğumuz deliller çerçevesinde ABD'den olumlu bir netice bekliyoruz.

HALK BANKASI VE HAKAN ATİLLA: Burada açılmış bir dava yok. Milli bankamızın itibarı anlamında dikkat etmemiz lazım. Bu konuyla ilgili de biz haksız bir yargılama olduğunu dile getirdik. Süreci beraber takip edeceğiz. Yargılama süreci var, temyiz boyutu vs. ayrıntılı bir süreci var. Türk vatandaşına karşı yapılan haksızlığın sona erdirilmesi beklentimiz.

CEMAL KAŞIKÇI OLAYI: İade talepleri soruşturma aşamasında savcının, kovuşturma aşamasında hakim talebiyle oluyor. Olayla birlikte soruşturma başlatıldı, incelemeler sürüyor. Savcılık delillerle ilgili bir ihtiyaç duyarsa savcılık iade sürecini işletebilir. Bu konuyla ilgili soruşturma gizli bir şekilde ilerliyor. Bu konu savcılıkça neticelenmeden bir şey söylemek güç. Suudi makamlar da ölümle sonuçlandığını dile getirdiler. Tüm boyutlarıyla aydınlatılacaktır.

ERDOĞAN'IN ÇAĞRISI: Adı geçen isimlerin başka ülkede olması, soruşturmanın tam anlamıyla yapılamamasına neden oluyor. Cumhurbaşkanımızın çağrısı üzerine bu kişilerin İstanbul'a iadesiyle ilgili bir konu. Bu uluslararası toplumun bu konunun aydınlatılması konusunda iradesi var. Bu çağrı cevapsız kalmayacaktır. Cumhurbaşkanımızın çağrısı büyük ses getirdi.

ANDIMIZ KARARI: 2013'te açılmış bir dava, niye bu kadar geldi? Makul bir soru. Baştan beri çok konuşuldu. Herkes fikrini söyledi. Biz burada yürütmenin yerine geçerek, MEB'in bir uygulaması var. Yargılamada devam eden bir süreçtir. Türklük kimliğiyle ilgili kimsenin bir şeyi olmaz. İçerikle ilgili bir itiraz söz konusu değil.