Kedileri için sigarayı bıraktı

"Mesela şöyle düşünün o gününüz gerçekten çok kötü geçmiş, hastasınız, moraliniz yok, belki bir saattir ağlıyorsunuz. İşte bunların hepsini silip hava kaç derece olursa olsun, aydınlık, karanlık dinlemeden onların sizi gerçekten beklediğini bildiğiniz için çıkıyorsunuz. Ama o dönüş yolundaki mutluluk, onların doyduğunu, bugün tok uyuyacaklarını bilmek, işte o huzur, mutlululuk, herkesin hayatta bir kere olsun bunu yaşamasını gerçekten içinde hissetmesini dilerim..."

Yayınlanma: 22.12.2018 - 22:58
Abone Ol google-news

Hayvanlara şiddetin türlü türlü çeşidini görünce, bu vahşiliğe karşı sosyal medyada tek yumruk oluyoruz da iş pratiğe gelince nedense kılımız kıpırdamıyor. Kış geldi, kaçımız kapımızın önüne bir kap mama bırakabildik? Bakmaya doyamadığımız kediler şimdi ne yapacak? Bir süre bakıp terk ettiğimiz köpekler, barınaklarda beton zeminde en çok da yalnızlıktan acı çekmeyecek mi? En azından sokak canlıları içini seferber olan gönüllülere destek olabiliriz. Sizi o muhteşem insanlardan biriyle, Yasemin Topoğlu’ya tanıştırmak istiyorum. Yasemin, tek kişilik ordu gibi. Yaklaşık 50, 60 kediye bakıyor sokakta. Ayda 60 kilo mama dağıtıyor. Tedavi ve kısırlaştırmadan, yuvalandırmaya kadar her şeyleriyle ilgileniyor. Fiziki ve maddi yorgunluktan çok, duyarsızlıktan şikâyetçi. “Bir ricam var, sokakta gördüğünüz her hayvanın iki dakika da olsa başını okşayın, yemek kadar sevgiye de o kadar muhtaçlar ki..” diyor.

Seni tanıyabilir miyiz?
43 yaşındayım. Asıl mesleğim gazetecilik. Hürriyet’te beş yıl polis, adliye muhabirliği, çeşitli dergilerde editörlük yaptım. Basında en son bir sosyete magazin dergisinde yazı işleri müdürüydüm. Son üç yıldır medya direktörlüğü yapıyorum ama şu an işsizim. Bir arkadaşımın koyduğu isimle Petistim. Aktif hayvansever.

Şiddeti konuşacağız ama hayvanseverlikle ilgili ne düşünüyorsun?
Bana göre hayvansever ile hayvanbesleri ayırt etmek gerek. Evinde her hayvan besleyenin lütfen hayvansever olduğu düşünülmesin. Çoğunun kapısının önüne bir kap mama bir kap su koyduğunu sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Hatta çoğu için sokaktaki can neredeyse düşman. Bir de sadece klavye hayvanseverler var.

Pusi beni değiştirdi

Kedilere düşkünlüğün nasıl başladı?
Bu işin biraz genetik olduğuna inanıyorum. İnsanlara karşı duyulan vicdan, merhamet, empati duygusunun çoğu kişiye ailesinden geçtiği kanaatindeyim. Bizim evde yaralı hayvan eksik olmazdı. Mesela babamın ceketinin cebinden bir anda yaralı bir kuş çıkardı, tedavisi yapılır, iyileşince çocuk aklımızla bizi unutma diyerek uçururduk. Annem, kendi başına yemek yiyemeyen varsa, ‘mama saati’ der, koşa koşa eve gelirdi. Bugün 90 yaşındaki dedem bile sokakta canların su kaplarını temizler, sularını tazeler.

Sevgin doğuştan geliyor yani.
Aslında her şey 2008’de babamın ölümüyle başladı. Kardeşim yurtdışındaydı. Evde yalnızdım. Nasıl olduysa ‘bir kedi istiyorum’ dedim. Çok sevdiğim bir arkadaşım, ertesi gün bir sokak kedisi getirdi. Sarı beyaz iki aylık bir erkek. Adını gelmeden koymuştum: Pusi. İlk göz ağrım, yarenim, derim ben ona hep. Bir süre sonra ya sokaktakiler dedim. Sinirlerim bozuldu, gerçekten altüst oldum. Hayatımda ki en güzel değişimin sorumlusu oldu Pusi. Bu arada Pusi öyle sevecen bir kedi de değildir. Aksine agresif, psikopatın teki...

10 kilometre yürüyüş

Gönüllü olduktan sonra yaşamın nasıl şekillendi?
Hayatım tamamen değişti. İlk olarak 10 yıl önce kendi sokağımda sokak beslemelerine başladım. Her gün mama ve su. Yaklaşık 50 - 60 kediye bakıyorum sokakta. 4-5 kilometre yürüyorum. Uzun tatillerde İstanbul boşalınca yolum 10 km’ye kadar çıkıyor. Böylece spora para vermiyorum. O para, sokaktaki canların bir ihtiyacına gidiyor. Hasta olan var mı diye kontrol ediyorum. Hasta varsa kliniğe götürüyorum. Bazılarına vitamin, antibiyotik, göz damlası veriyorum. Anne ve yavrular yazın daha çoktur. Onları kedi pansiyonuna alıyorum. Sütten kesilma sonrası yuvalandırıyorum. Tabii bir de kısırlaştırma var. Kışın bu iş daha zor. Mamalar için korunaklı evler, aşırı yağan yağmurda gece kontrolleri gibi daha pek çok işim var.

Maddi yükün altından nasıl kalkıyorsun?
20 yılın ardından üç yıl önce sigarayı bıraktım. Sırf daha çok cana el uzatabilmek için. Aylık sigara parasıyla 15 kilo mama alabildim. Baktığım canların sayısı her gün artıyor. Nerede hasta ya da doğum yapan bir can olsa tanıyan, tanımayan kapımı çalar oldu. Üstümüzden atmaya meraklıyız yani. Klinik ücretine katkıda bulun derseniz kimseyi ortada bulamazsınız. Sekiz yıldır tatil yapmadım. Kıyafet sadece ihtiyacım olduğu kadar...

Barınaklar otel değil

Meclis’teki yasa tasarısıyla ilgili neler söylersin?
Tüm detayları hayvanseverlerle hazırlanmalı. Çünkü biz onlara 24 saatimizi veriyoruz. Sokak hayvanlarının bulundukları yerden sürgüne, ölüme gönderilmelerini istemiyoruz. Barınakları 5 yıldızlı otel sanan var. Oralarda kendi dışkıları içinde ölenler, açlıktan birbirini parçalayıp yiyenle, hastalıktan can çeke çeke ölenler var. Şiddet konusunda sahipli - sahipsiz hayvan ayrımı olmamalı. Suçlar hapisle cezalandırılmalı. Cezalar asla ertelenmemeli. Petshoplar ve üretim çiftlikleri yasaklanmalı. Hayvan esaretinin yaşandığı eğlence parkları da kapatılmalı.

Üşürler...

Ayda 60 kilo mama dağıtıyorsun... Nasıl bir sistemi ve maliyeti var bu işin?
Kendi sokağımda dahil 6 bölgem var belirlediğim. Her gün giderim. 365 günde bir gün bile sekmez. Ben yoksam, nöbeti kardeşim devralır. Kışın tavuk, hindi göğsü, tavuk ciğeri haşlarım. Hastalanmamaları için vücut ısıları düşmemeli. Yani hayvanlar da üşür. Vitamin, damla, yemek - su kabı, kış için sıcak su torbası, onlara ev yapmak için kartonlar, battaniyeler gibi pek çok ihtiyaç elbette maliyetli. Mesela 60 kilo mama 400 TL.

Hayvanlara yönelik şiddetle ilgili ne düşünüyorsun?
Açıkçası şiddetin boyutu aşmış durumda. Canilik desem az kalır. Sokağından koparılan çoğu köpeğin tecavüze uğradığını, kedilerin eğlence adına yakıldığını, gözlerinin oyulduğunu, zift dolu kovaya atıldığını, patilerinin kesildiğini, derilerinin yüzüldüğünü ve daha anlatamayacağım canice işkencelere maruz kaldığını biliyor musunuz? Bu görüntüleri bazen paylaşmam gerekiyor. Rahatsız olanlar yazıyor. Madem görüntüye katlanamıyorsun, o caniliğe maruz kalan can için sen ne yapıyorsun?

İsteyenler seni nasıl destekleyebilirler?
Çalışırken daha az olmak üzere dönem dönem destek ilanları açıyorum. Hiçbir zaman tedavi ücretinin 3’te 1’ini bile toplayamadım. Sokaktaki canlar hepimizin ve hepimiz taşın altına elimizi koymalıyız. İsteyen sosyal medya hesaplarımdan ulaşabilirler.

Instagram: Yasemin Topoğlu (irmikhelvasiii) Facebook-Twitter: Yasemin Topoğlu.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler