Erdoğan'dan Trump'a sert sözler: Tepkimizi göstermeliyiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Komite Toplantısı'nda konuşuyor... İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Acil İcra Komitesi Toplantısı'nda konuşuyor. Erdoğan, "Trump'ın Golan Tepeleri'yle ilgili talihsiz açıklaması bölgeyi yeni bir krizin gerilimin eşiğine getirmiştir. Golan Tepeleri'nin işgalinin meşrulaştırılmasına asla izin vermeyiz, veremeyiz" dedi.

Yayınlanma: 22.03.2019 - 10:41
Abone Ol google-news

<video:1307493>

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: Yeni Zelandalı kardeşlerimin acısını paylaştığımızı ifade etmek istiyorum. Yeni Zelanda’daki eylemde hayatını kaybedenler başta olmak üzere terörün vahşi yüzüne kurban verdiğimiz şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum. Saldırının hemen ardından Cumhurbaşkanı Yardımcımı ve Dışişleri Bakanımı Yeni Zelanda’ya gönderdim. Yeni Zelanda makamlarının burada olması son derece anlamlıdır. Yaptığımız davete çok kısa sürede icabet ettiğiniz için her birinize şükranlarımı sunuyorum.

İslam İşbirliği Teşkilatı üye sayısı bakımından BM’den sonra en büyük kuruluştur. Elbette İsrail yönetiminin aralıksız tacizlerine maruz kalan Kudüs’ün hakkını korumak teşkilatımızın birinci vazifesidir.

<haber-dikey:1307515,1307547>

TRUMP'IN GOLAN TEPELERİ AÇIKLAMASI

Dün ABD Başkanı Trump’ın Golan tepeleriyle ilgili talihsiz açıklaması bölgeyi, yeni bir krizin eşiğine getirmiştir. 1967’den bu yana İsrail’in altında bulunmaktadır. Sadece bölgedeki Arapları değil Türkmenleri de kendi toraklarından göçe zorlamıştır. Böyle bir hassas meselede sessiz kalması düşünülemez. Golan Tepeleri'nin işgalinin meşrulaştırılmasına asla izin vermeyiz veremeyiz."

 

İslam İşbirliği Teşkilatı'nın her zamankinden çok inisiyatif alması gereken dönemden geçiyoruz. Yeni Zelanda'daki saldırı ne ilk ne de son saldırıdır. Gün geçmiyor ki bir ibadethaneye yapılan saldırı haberini almayalım. Saldrırıların faillerinden hiçbiri İslam düşmanı ve terör suçlamasıyla hakim karşısına çıkarılmadı. Sorunları halının altına süpürerek çözemeyiz. Sosyal hastalıkları yok sayarak tedavi edemeyiz. Biz görmezden geldikçe, sorunlar katlanacaktır, büyüyecektir. Biz sesimizi yükseltmedikçe batılı hükümetler konforlarını bozmayacaktır. Saldırılar daha da pervasızlaşacak, ırkçı fanatikler daha da azgınlaşacaktır. 1940'larda Avrupa'da olduğu gibi telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkacaktır. Bunun için sıkıntıları cesaretle ifade etmeli, hep birlikte üzerine gitmeli, yüzleşmeli, çözüm yollarını beraberce aramalıyız. Tavrumızı net bir şekilde ortaya koymalıyız.

6,5 milyon vatandaşı dünyanın ayrı devletinde yaşayan bir ülke olarak yabancı karşıtlığı ve İslam düşmanlığının kendi meselemiz görüyoruz. Şu anda karşımızda açıkça bir İslam düşmanlığı vardır. Tıpkı DEAŞ gibi, PKK gibi Neonazi örgütleri de terör yapılanması olarak ele alınmalıdır. Bugün uluslararası toplum DEAŞ eylemleri sonrası nasıl tepki veriyorsa aynı tepkiyi Neonazi saldırıları sonrası göstermelidir. Batılı basın yayın organları kendilerini çok ciddi bir özeleştiriye tabi tutmak zorundadır.


"ADİ SUÇLU DENİLEREK ÖRTBAS EDİLİYOR"


1993’te Solingen’de Neo Naziler evlerini ateşe vererek 5 vatandaşımızı kalleşçe şehit ettiler. 2011’de Oslo yakınlarında 77 can beyaz ırkın üstünlüğüne inanan bir cani tarafından öldürüldü. Gün geçmiyor ki bir ibadethaneye iş yerine, derneğe yapılan saldırı haberini almayalım.

Gün geçmiyor ki göçmenleri etnik, dini, kültürel kimliği hedef alan bir sorunla muhatap olmayalım. Çoğu zaman bu nefret suçlarının failleri ya bulunmuyor, bulunduğu zaman ise psikolojik rahatsızlığa atfediyorlar. Münferit, adi suçlu denilerek olay örtbas ediliyor."

Yeni Zelanda makamlarına ve halkına teşekkürü bir borç biliyorum. Başbakan Ardern başta olmak üzere Yeni Zelanda Hükümeti'ne olay karşısında gösterdikleri hakikat ve kararlı duruş için şahsım, ülkem ve teşkilatım adına teşekkür etmek istiyorum.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler