İktidarın sınavı

Olayın ayrıntıları gazetemizin deneyimli Ankara Bürosu tarafından iç sayfalarda verilmiştir. Olayın korkunç boyutlardaki niteliği şöyle özetlenebilir.

-Olay en üst derecedeki devlet yetkililerinin gözleri önünde gerçekleşmiştir. Olay sırasında Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya ve Çubuk Kaymakamı yaşananlara tanık oldu.

-Yukarıda sayılan devlet yetkililerinin korumalarının yanında, her şehit cenazesinde hazır bulunan kolluk güçleri de oradadır.

-Bu tablonun anlamı şudur: Belki de cenazede halktan daha fazla kolluk gücü vardı. Ama saldırı engellenemiyor, hatta saldırganlar adeta korunuyor. Slogan atanların “Bay Kemal” nitelemesini kullanması da dikkat çekicidir.

Bu seçimlerde kabul edilmelidir ki Türk halkı kutuplaştırılmıştır. Ana muhalefet partisi, siyasal iktidarın sözcüleri tarafından PKK ve Kandil ile aynı cephe içinde gösterilmiştir. Siyasal iktidarın en üst düzeyde yaptığı bu suçlama, aşağı katmanlarda işi bu noktaya getirmiştir.
Kılıçdaroğlu’nun kaldığı evi saran saldırganlara Milli Savunma Bakanı Akar, “Tepkinizi gösterdiniz, artık dağılın” demiştir. Bu nasıl bir tavırdır? Şu an için olayda en ağır ve en olumsuz imtihan veren kişi Milli Savunma Bakanı Akar olmuştur.

Bu olay bütün dünya kamuoyunda büyük yankı yaratacaktır. Özellikle Avrupa’da Türk demokrasisi üzerinde olumsuz yorumların yapılmasına neden olacaktır.

Bu gibi olaylarda asıl büyük sorumluluk siyasal iktidara düşer. Ankara Valisi ve Emniyet Genel Müdürü derhal görevden alınmalıdır. Organize biçimde gerçekleştiği anlaşılan bu olay yansız bir biçimde incelenmeli ve saldırganlar cezalandırılmalıdır.
Çok partili demokratik rejimlerde böylesi bir hareket çok gür bir sesle kınanır. Bu kınamayı da öncelikle siyasal iktidarın başı yapar. Bu yazının yazıldığı ana kadar partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan henüz bir ses çıkmış değildir.

Çok partili demokratik sistemi savunmak isteyen tüm güçler bir araya gelmelidir.