‘Cezasını ödemediler’

Kumpas davalarla tutsak edilen askerlerin salıverilmeleri için başlatılan Adalet Nöbeti’nin 5. yıldönümünde mağdurlar yine AYM önünde buluştu. Balyoz kumpasında tutsak edilen subayların Yargıtay 9. Dairesi’ndeki FETÖ’cü hâkim ve savcılar tarafından 2014’te cezalarının onanmasının ardından, avukat Şule Nazlıoğlu Erol, AYM önünde “Adalet Nöbeti”ni başlatmıştı.

Yayınlanma: 19.06.2019 - 22:55
Abone Ol google-news

Nöbetin 5. yıldönümü nedeniyle önceki gün AYM önünde bir etkinlik düzenlendi. Ahlatlıbel Atatürk Parkı’nda buluşan onlarca kumpas mağduru, aileleri ve avukatları; AYM önündeki nöbetin 46 günlük öyküsünü, sonunda AYM’nin verdiği tahliye kararını ve yaşadıkları süreci kamuoyuna anımsatmak için bir araya geldi. Etkinlikte, kanser tedavisi gördüğü dönemde nöbete desteğe gelen ve bir yıl sonra da yaşamını yitiren Balyoz kumpası mağduru, emekli Tuğamiral Cem Aziz Çakmak da “o günlerin en önemli konuğu” olarak anıldı.

‘Mücadele bitmedi’

Kumpas Mağdurları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Kumpasder) Başkanı Ahmet Tatar, “Bu nöbet, Balyoz ve Ergenekon sürecindeki mücadelemizin en önemli kilometre taşlarından birisiydi. Ne Balyoz davasının hâkim ve savcıları, ne de diğer davalarınkiler gerçek suçlarından henüz yargılanmış değiller. Onların yalnızca ‘örgüt’ suçundan ceza almaları çok fazla anlam ifade etmiyor. Asıl yaptıklarının cezasını hâlâ ödemediler” dedi.

Tatar, kumpas olduğu ortaya çıkmasına karşın yargılaması hala devam eden tek subay olan Yüzbaşı Murat Eren için de mücadeleye devam edeceklerini belirtti.

‘Cinayetten yargılansınlar’

Nöbeti başlatan avukat Şule Nazlıoğlu Erol Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmede, “Tasfiye edilen tüm subayların ülkeye yapacağı katkıları, ülkeye olan yürekten sevgilerini, ne kadar donanımlı olduklarını ve hizmet aşklarını bildiğim için bu nöbeti başlattım. Ordunun verdiği zayiat çok büyüktü” dedi. Balyoz ve Ergenekon hâkim-savcılarının bugün fiilen yargılansalar da “davalarda yaptıkları çete hizmeti nedeniyle değil, yalnızca çete üyeliği nedeniyle yargılandıklarını” belirten Erol, “Hâlâ Balyoz ve Ergenekon’daki yaptığı hainliklerden, işledikleri cinayetlerinden dolayı hiçbiri yargılanmıyor. Hepsine 7’şer 8’er yıllık cezalar veriliyor. Bu yaptıkları 7-8 yıllık suç mu? Bir hâkim böyle bir kumpasın içinde yer alacak, Türk ordusunu tasfiye edecek ve 7 sene 6 ay çete üyeliğinden ceza alacak öyle mi? Hâkimler, suç işlediklerinde yargılanırken 2 kat ceza alırlar. Bunlara verilmesi gereken 2 kat ceza nerede” diye sordu. 

‘ORDUDA TAHRİBATI ARTIRACAK ’

 

FETÖ eliyle orduda yaratılan tahribatın hâlâ devam ettiğini belirten avukat Şule Nazlıoğlu Erol, Meclis gündeminde olan Yeni Askerlik Yasası önerisinin de bu tahribatı artıracak hamlelerden biri olduğunun altını çizdi. Askerlik Yasası’nin bir “beka” meselesi olduğuna dikkat çeken Erol, şunları kaydetti:

“Tam da İstanbul seçimlerinin olduğu dönemde bu yasanın gündeme getirilmesi bir soru işareti. Askerlik Yasası bana göre bir ‘beka’ meselesi. Çünkü Doğu Akdeniz şu anda çok sıcak, Suriye sınırımızda devam eden çatışmalar var, Yunanistan ile Amerika’nın o bölgelere yığınak yaptığı konuşuluyor. Tüm bunlar varken bu yasanın gelmesi ve askerin birdenbire profesyonelleştirilmesi Türkiye için yanlış bir politika. Bu yasanın derhal Meclis’ten çekilmesi gerekir. Acele etmelerinin sebebi belli… 23 Haziran İstanbul seçimleri öncesine getirip, birdenbire çıkarıp ‘yaptık oldu’ diyecekler. ‘İstanbul’da 29 bin asker terhis olacak. Biz karşı çıkarsak onlar oy vermez’ düşüncesi ile hareket ediyorlarsa eğer bu son derece yanlış bir politika. Bu yasayı çıkarmaktansa FETÖ ’nün yaptığı tahribatı toparlamaları lazım. Ama ordunun en güçlü hale getirilmesi gereken dönemlerden geçerken neredeyse ordunun terhis edilmesini sağlayacak böyle bir yasanın geçmesi ülke halkı için son derece tehlikeli.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler