Yüce Divan AKP'yi böldü

TBMM Soruşturma Komisyonu'nda yarın yapılacak oylama öncesi AKP'de görüş ayrılığı yaşanıyor. Yöneticiler 4 eski bakan için Yüce Divan kararı çıkarsa '17-25 Aralık, paralel yapının darbe girişimidir' söyleminin çökeceğini savunuyor. Milletvekilleri ise bakanların Yüce Divan'da aklanması gerektiğini belirtiyor.

Yayınlanma: 20.12.2014 - 21:29
Abone Ol google-news

Eski dört Bakan Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar ile ilgili kurulan TBMM Soruşturma Komisyonu, yarın toplanarak bakanların Yüce Divan’a sevk edilip edilmeyeceği konusunda kararını verecek.

Toplantıda, bakanlarla ilgili her fiilden ayrı mı yoksa tüm fiiller için tek oylamı mı yapılacağı konusu da netleştirilecek. Komisyon üyeleri, oylarının rengini açıklayarak tek tek “Yüce Divan’a gitsin ya da gitmesin” biçiminde oy kullanacak. Görev süresi 27 Aralık’ta dolmasına karşın TBMM Genel Kurulu’nun 5 Ocak’a kadar ara vermesi nedeniyle komisyonun raporunun 6 Ocak’ta TBMM Başkanlığı’na sunulması bekleniyor. Rapor, sunulduktan sonra 10 gün içinde milletvekillerine dağıtılacak. Dağıtım tarihinin ardından ise 10 gün içinde Genel Kurul’da görüşülecek. Raporun, Genel Kurul’da 22 Ocak’ta görüşülerek oylanması planlanıyor. Komisyondan Yüce Divan’a sevk yönünde karar çıkmaması durumunda muhalefet partileri, Yüce Divan’a sevk yönünde önerge verebilecek. Bakanların Yüce Divan’a gidip gitmeyeceği konusunda ise AKP’nin nasıl bir tavır alacağı merak ediliyor. Anayasa ve TBMM İçtüzüğü’ne göre siyasi parti grupları bu konuda karar alamıyor.

Ancak AKP kulislerinde, Yüce Divan konusunda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ne karar vereceğinin önemli olduğuna dikkat çekiliyor. Oylama öncesinde gayri resmi bir işaret gelebileceği kaydediliyor. Hangi kararın partinin lehine olacağı yönünde bir değerlendirme yaparak karar verileceği belirtiliyor. Ancak Genel Kurul’da oylamanın gizli yapılacak olması nedeniyle hangi yönde karar çıkacağı konusunda tahminde bulunmakta güçlük çekiliyor.

 

‘Hepimiz oradaydık’

Bazı parti yöneticileri, seçim öncesinde Yüce Divan’a sevk kararı çıkması durumunda hükümetin “paralel yapı darbe girişiminde bulundu” tezinin çökeceği ve bunu da muhalefetin kullanılacağını belirterek Yüce Divan’a gerek olmadığını dile getiriyor: “Bakanlarımıza yöneltilen suçlamalara ilişkin somut delil yok. 17 Aralık soruşturmasıyla ilgili kesinleşen bir takipsizlik kararı var. Birisi için saat hediye almış deniyor, zaten saate meraklı olduğunu kendisi de açıkladı. Öteki için deniyor ki eşinin şirketi üzerinden kazanmış. Büyük meslek örgütleri yılbaşı hediyelerini oradan almak için sıraya giriyorlardı, girmeselerdi o zaman. Rıza Sarraf ve Ali Ağaoğlu’na hep beraber alkış tutmadık mı? Okul yaptırdıklarında törenlerle açılışlarını yaptık, hepimiz oradaydık. Ayrıca başından beri biz 17-25 Aralık operasyonlarını hükümete darbe girişimi olarak tanımlıyoruz. Bakanların Yüce Divan’a sevkiyle kendi elimizle bu iddiaları çürütmüş olmayacak mıyız? Bu tabanımızı da demoralize eder.”

Muhalefetin seçim sürecinde “Yolsuzlukları akladılar” tezini işleyebileceğini kaydeden parti yöneticileri, “Kamu vicdanı zedelendi denebilir. AK Parti olarak biz 12 yılda ne badireler yaşadık, muhalefetin can simidi gibi sarıldığı nice olayı hasarsız ya da ufak tefek hasarla atlattık. Kamuoyuna neleri anlatmayı başardık, bunu mu anlatamayacağız?” görüşünü dile getirdi.

 

‘Yargıda aklansınlar’

AKP kulislerinde ise birçok milletvekili bakanların Meclis’te aklanmasının yanlış olacağını, bu kararın Yüce Divan’a bırakılması gerektiğini düşünüyor. Bazı milletvekilleri, “Meclis’te oyçokluğuyla alınacak Yüce Divan’a sevke gerek olmadığı yönünde karar, kamuoyu nezdinde parmakla aklama olarak nitelendirilir ve seçimlere bu tartışmanın gölgesinde girilir” değerlendirmesini yapıyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler