Öldürülen eğitimci Ceren Damar'ın babası adalet bekleyişinde

Geçmişte de kopya çekerken yakaladığı öğrencisi Hasan İsmail Hikmet tarafından önce bıçaklanan ardından ateşli silahla vurularak öldürülen akademisyen Ceren Damar'ın ailesi adalet beklentisi içinde. Dava öncesi akademisyen Ceren Damar'ın babası Mustafa Damar, Cumhuriyet’e konuştu.

Çankaya Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışan Ceren Damar Şenel, 2 Ocak 2019 tarihinde üniversite yerleşkesindeki odasında, sınavda kopya çekerken yakaladığı öğrencisi Hasan İsmail Hikmet tarafından tabancayla vurulduktan sonra 17 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Olayın ardından tutuklanan Hasan İsmail Hikmet hakkında, 'tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme' suçundan dava açıldı. Ceren Damar Şenel davasının karar duruşması, yarın Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. 09.30’daki duruşma öncesinde 09.00’da toplanma başlayacak.

MUSTAFA DAMAR: "DAVADA İĞNE UCU KADAR AÇIK YOK"

Akademisyen Ceren Damar'ın ailesi ise adalet beklentisi içinde. Dava öncesi Cumhuriyet’e konuşan Mustafa Damar, “Kızım 2 Ocak 2019 tarihinde katledildi. Bir yılı aşkın süre geçti ama biz maalesef hala adalet arıyoruz. Kızım katledildi mağdur olduk, canımızdan bir parça koparıldı ama açıkçası bir yıldır da mağdur edilmeye devam ediyoruz. Yargının zafiyetini kullanarak davaları sabote etmeye çalışıyorlar, uzatmak için ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar. 2’nci duruşmaya akıl hocası gelmedi, kaçtı. Söyleyecek bir şeyi yoktu. Dolayısıyla ne kadar uzatabiliriz onun hesabındalar ama buna yargının izin vermeyeceğini düşünüyorum. Şu ana kadar sanıklarımızın tamamı dinlendi. Belgelerin, bilgilerin tamamı dosyaya konuldu. Katilin avukatının ortaya koyabildiği belge yok, somut bir bilgi yok, sanık yok ama sosyal medya aracılığıyla lak lak yaparak davayı yürütmeye ve bu şekilde davayı kazanmaya çalışıyor. Mümkün olacak bir durum değil bu, buna yargı izin vermez. Davada iğne ucu kadar açık bir şey yok. Dolayısıyla son aşamaya gelinmiş durumda, karar aşamasında savunma verilip nihayetinde mahkeme heyeti kararı verecek. Bu davada ağırlaştırılmış bir müebbetten başka bir seçenek yok. Çünkü kızım kamu görevlisiydi, görevini yaptığı için katledildi. Kızım doğru olanı, yasaların emrettiğini, akademik tahammülleri yaptığı için katledildi. Kopya çeken bir hırsızı yakaladı ve bu hayattan kopartıldı. Bunun karşılığını Türk Ceza Kanunu açık ve net şekilde belirlemiştir. Ne kadar uzatmaya çalışırlarsa çalışsınlar bunun kurtuluşu yok, adalet tecelli edecek.” dedi.