Aralarında taciz mağduru da olan 872 çocuk internetten ifşa edildi

DİYARBAKIR'da mağdur edildikleri gerekçesiyle emniyette haklarında işlem yapılan 872 çocuğun isimleri, yapılan işlem ve kimlik bilgilerinin merkez Bağlar ve Yenişehir İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri'nin internet sitelerinde yayınlanması kenti karıştırdı.

Yayınlanma: 14.01.2015 - 17:51
Abone Ol google-news

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü'nün haklarında, 'Suça sürüklenen çocuklar', 'Sokakta çalışan ve çalıştırılan çocuklar' ile 'Mağdur edilen' çocuklar başlığı altında haklarında işlem yapılan 872 çocuğun, ev adreslerine kadar kimlik bilgileri liste halinde Milli Eğitim Müdürlüğü'ne gönderildi. Pazartesi günü Bağlar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile Yenişehir Milli Eğitim Müdürlüğü'nün resmi internet sitelerinde bu listeler yayınlandı. Küçük yaştaki çocukların bu şekilde afişe edilmesi Milli Eğitim'de 'skandal' olarak değerlendirildi.

3 MÜDÜR GÖREVLERİNDEN ALINDI

Olayın ortaya çıkmasının ardından Bağlar İlçe Milli Eğitim Müdürü Hacı Ali Çelik, Şube Müdürü Vedat Deniz ile Yenişehir İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Ayşegül Ağırbaş bugün görevlerinden alındı.
Bulundukları görevlere Hacı Ali Çelik'in 2014 yılı Temmuz ayında, Vedat Deniz'in 2013 yılı Temmuz ayında, Ayşegül Ağırbaş'ın ise 5 Mayıs 2014'de getirildikleri belirtildi.

İKİ İLÇEDE YAYINLANDI

Milli Eğitim'deki skandalda listelerin önce sadece Bağlar Milli Eğitim Müdürlüğü'nün internet sitesinde yayınlandığı sanıldı. Ancak aynı gün Yenişehir Milli Eğitim Müdürlüğü'nün de aynı listeyi yayınladığı ve sonradan kaldırdığı ortaya çıktı.

VALİ AKSOY: GÖREVDEN UZAKLAŞTIRDIK

Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, bu olay üzerine isim listelerini yayınlayan kişileri bulmak için çalışma yaptıklarını ve ilk aşamada Bağlar Milli Eğitim Müdürü ve ilgili şube müdürünün görevden uzaklaştırdıklarını belirterek, "Konuyla ilgili müfettiş görevlendirdik. Bu çalışma iyi niyetle yapılmış ve çocukların okula kazandırılmasına dönük bir çalışmayı, bu şekilde isimleri herkesin görebileceği bir şekilde Web sayfasından kaldırıldı, ama belli bir süre yayınlanmış olması kabul edilebilir değil. Muhtemelen bir kasıt olmamasına rağmen, haklarında işlem yaparak görevden uzaklaştırdık. Müfettiş görevlendirerek soruşturma başlattık" dedi.

AMAÇ ÇOCUKLARIN OKULA KAZANDIRILMASIYDI

Vali Aksoy, Yenişehir İlçesi'nde de benzer bir durumun olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"İlk etapta önce şube müdürünü görevden aldık, eğer İlçe Milli Eğitim Müdürü'nün de konudan haberi ve bilgisi varsa onu da aynı şekilde görevden uzaklaştırarak haklarında işlem başlatacağız. Bu kasıtlı mıdır, bilinçli mi? Yapılmış mı yapılmamış mı bu soruşturmanın sonunda ortaya çıkacaktır. Çocukların isimlerinin bu şekilde yayınlanması kabul edilebilir değil, doğru bulmuyoruz. Burada tamamen ilgili kurumların işbirliği içinde çocukların okula kazandırılması ve okul eğitimlerinin yürütülmesi amacıyla başlatılmış olan bir çalışmaydı. Bir anlamda böyle gayri resmi olarak söylüyorum, sanki sabote etmek ister gibi isimlerinin yayınlanmasını doğru bulmuyoruz."

EĞİTİM-SEN: SKANDAL

Eğitim-Sen Diyarbakır Şubesi Eğitim Sekreteri Erkan Keskin, çocukların kişisel bilgilerini, çocuklara yapılan işlemleri bu şekilde yayınlanmasının tam bir skandal olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
"Meselenin bir de arka planı var. Doğrusu çocukların bu şekilde bilgilerinin derlenmesi, emniyete geliş sebepleri, bu da meselenin kendisi bakımından sorunlu bir yaklaşım. Bu çocukların emniyette ifadeleri alınırken, bir rehber öğretmen ve bir sosyal çalışmacı ile ifadeleri alınması gerekiyor. Kaldı ki, suç ehliyeti olmayan yani yaşları 9 civarında olan çocuklar da var bu listede. Emniyetin yaptığı işlem de sorunlu. Milli Eğitimin meseleye yaklaşımı da sorunlu. Bir de bunların isim listelerinin sitede yayınlanması daha da sorunlu. Bizim açımızdan tam bir skandal. Hızla görevden almaları bizim açımızdan olumlu olarak değerlendirilebilir ama bu meselenin burada kalmaması gerekiyor. Bu tür durumlar tekrarlanıyor. Daha önce 200 çocuk toplumsal olaylara karıştığı için gözaltına alınmıştı. Bunları bir suçlu gibi göstermek, kriminalize etmek, zaten bizim asla kabul edemeyeceğimiz bir sorundur. 872 çocuğun bütün bilgilerinin kamuda açık yerde yayımlanması bizim için tam bir skandaldır. Biz bu meselenin takipçisi olacağız."

EĞİTİM-BİR SEN: YAPILAN CİDDİ SUÇ VE FİŞLENME ANLAMINA GELİYOR

Eğitim- Bir Sen Diyarbakır Şube Başkanı Yunus Memiş, yapılan çalışmanın iyi niyet ile başlamış ve suça karışmış çocukların rehabilitasyon anlamında topluma kazandırılması ile ilgili bir çalışma olduğunu ifade ederek, "Emniyet tarafından Milli Eğitime buradan da ilçede rehber öğretmen kontrolünde 872 çocuk ile ilgili güzel bir çalışma yapılmak istenmişti. Ancak, özellikle bazı siyasetçilerin Milli Eğitime el atması, ehil ve liyakat sahibi olmayan onlarca İlçe Milli Eğitim Müdürü var. Ve bunların atanması tamamen siyaset endeksli olursa elbette ki bu tür sorunlar olacaktır" dedi.
Çocukların listesinin bu şekilde yayınlanmasının suç olduğu görüşünü savunan Yunus Memiş, "Çocukların bütün bilgileri kamuoyu ile paylaşılıyor. Bu insanların bilgilerinin paylaşılması fişlenme anlamına da geliyor. Siz bu çocukları toplama kazandırması gerekirken topluma afişe ediyorsunuz ve çocuklar toplumda sanki vebalıymış gibi bir algı oluşacak. Bunların aileleri yarın ne yapacak" diye konuştu.

BARO: SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ

Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Hazal Koluma, daha önce basına yayınlanan haberler üzerine bizzat hem yazılı, hem sözel anlamda Valilik ile görüşmeler yaptıklarını ve başvuruda bulunduklarını söyledi.

Koluman, "Bu çocukların isimlerinin yayınlandığı, ve yayınlanırken suça sürüklenen çocuk, intihara teşebbüs eden, tecavüz mağduru çocuklar diye ibarelerin kullanılmış olduğunu öğreniyoruz. Bu çok açık bir şekilde Uluslararası BM çocuk hakları sözleşmesine ülkemizdeki çocuk koruma kanununa aykırı bir husus olup aynı zamanda TCK'ya göre görevi kötüye kullanmak ve görevi ihmal kapsamında değerlendirilebilecek durumlardır. Bu hususta hakikatten bir ihmal ve görevi kötüye kullanma var ise ilgili kişiler hakkında suç duyurusunda bulunmayı düşünüyoruz. Bu bir soruşturma konusudur. Suç duyurusunda bulunma ve bu işin takipçisi olmaya kararlıyız" dedi.

TRAVMATİK BİR DURUM

Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi psikolog Özlem Tolan, bu olayın çocuklar için, onların yakınları ve aileleri için son derece sarsıcı ve sıkıntılı bir durum olduğunu söyledi. "Keşke böyle bir durum yaşanmasaydı" diyen Tolan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çocuklar için gerçekten çok örseleyici ve travmatik bir durum olmuş. Çünkü, internet üzerinden herkesin ulaşabileceği bir şekilde bu bilgilerin verilmiş olması ve bunu çocukların öğrenmesi o çocukların iç dünyasında ciddi bir tahribata yol açacaktır. Kendilerine olan güven duyguları, kendilerini değersiz hissetmeleri, herkes bu alayı duydu, benimle ilgili ne düşünecek, bana nasıl gözle bakacaklar gibi geliştirecekleri düşünceler sonunda çok ciddi kaygı yaşamalarına yol açacaktır. Hatta yaşı 8-9-10 olan çok az sayıda çocuk söz konusu. Bunların yaşanabilecek durumlara karşı verebilecekleri tepkiler biz yetişkinler gibi olmayabiliyor. Çok daha anlık, tepkisel ve beklenmedik tavırlar sergileyebiliyorlar" dedi.

Psikolog Özlem Tolan, cinsel taciz ve tecavüze uğradığı için hakkında 'mağdur' diye işlem yapılan ve isim ile bilgileri yayımlanan kız çocuklarının bulunduğunu ifade ederek, "Bir kız çocuğunun cinsel istismara taciz ve tecavüze maruz kalması zaten onun benlik bütünlüğü açısından çok örseleyici ve yaralayıcı bir durum. Ve toplumsal olarak bu çok gizli tutulan ve ona dikkat edilen bir durumdur. Bu şekilde deşifre edilmesi o kız çocuğunun hem istismarcılara daha açık kalması anlamına gelecektir, hem de kendine yönelik o güvensizlik, değersizlik hatta hiç istemediğimiz intihar düşünceleri ve girişimleri gibi çok olumsuz sonuçlara bile yol açabilir. Yine ailesi tarafından özellikle çok üzerinde çok daha yaralayıcı ve olumsuz davranışların ortaya çıkmasına yol açabilir" diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler