Sınavsız Üniversite bir fantezi

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın, üniversiteye girişte, ABD’de olduğu gibi “öğrencinin sportif, sanatsal ve kültürel başarılarının da değerlendirmeye katılacağı bir sistem” önerisi, uzmanlarca “Türkiye için fantezi” olarak değerlendirildi. Bakan Avcı, üniversiteye girişte, ortaöğretime geçiş yöntemine benzer bir uygulama için hazırlık yaptıklarını, önce bazı üniversitelerde pilot uygulamalar yapılarak, 2-3 yıl içinde uygulamaya geçileceği açıklamasını yaptı. Türkiye’deki öğrencilerin bir bölümü sonsuz olanaklara sahipken bir bölümünün kalemi bile yok! Kimi öğrenciler, hem okulda hem okul dışında etkinlikten etkinliğe koşarken, kimisi oynayacak top bulamıyor! Hal böyle olunca d  üniversitelere yerleştirmede öğrencilerin sportif, sanatsal ve kültürel başarılarının değerlendirmeye alınması, büyük haksızlıklara neden olabilir. Mezunlar ne olacak? Fen Bilimleri Dershanesi Rehberlik Koordinatörü Cihan Yeşilyurt’un verdiği bilgilere göre, 2013 yılında üniversiteye giriş sınavına 1 milyon 895 bin aday başvurdu. Bu rakamın 560 bin 763’ü bir önceki yıl üniversiteye yerleştiği halde tekrar sınava başvurmuş. Yaklaşık 500 bini de sınava girmiş, ama hiçbir programa yerleşememiş. Lise son sınıf öğrencilerinin sayısının, üniversitelerin toplan kontenjanından daha az olduğuna dikkat çeken Yeşilyurt, “Ancak sorun, yerinden memnun olmayan ve kazanamamış öğrencilerden kaynaklanıyor” dedi. Üniversitelerde belirli programlarda yığılma olduğunu vurgulayan Cihan Yeşilyurt, üzerinde çalışılan sistemle ilgili şunları söyledi: “Bu sistemi Türkiye’de uygulamak zor. Üniversite adayları artık meslek seçiminde daha hassas. Öğrenciler, iş bulabilecekleri bölümlere yöneliyorlar, bazı bölümlerde ise kimse okumak istemiyor. TM okuyanlar, daha rahat iş bulabilmek için hukuk, psikoloji ya da psikolojik danışmanlık istiyor. Felsefe, sosyoloji, işletme, iktisat okumak isteyen çok yok. Sayısalda sağlık bilimleri, mühendislikler isteniyor.
Öğrenciler mezun olur olmaz iş bulabilmek istiyor. Sınavsız geçişle adaya, ‘fizik ya da biyoloji bölümüne git’ denilirse öğrenci bunu istemez ki. Bu nasıl çözülecek? İkincisi, şu anki sistemde en azından adalet var. Hakkâri’deki bir öğrenciyle İstanbul’da iyi bir lisede okuyan öğrenci aynı olanaklara sahip değil ki ders dışı başarıları da değerlendirmeye alınsın.”