Celal Başlangıç

Cizreli kadınlar bayramlıklarını giyindi

02 Kasım 2015 Pazartesi

Sakin, telaşsız, gerginlikten ve çatışmadan kaçınan, ama kendinden emin ve kararlı...

Şırnak’tan Silopi’ye, Cizre’den İdil’e, oralardan Pınarbaşı’na, Oymak köyüne kadar uzanan geniş bir coğrafyada sandık başına giden bölge halkını ancak bu sözcüklerle tanımlamak mümkün.

Seçimden bir gün önce görüştüğümüz HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, sandık başına gitmeye bir kala seçmenin ruh halini “temkinli bir sükûnet var” diye anlatmıştı.

7 Haziran seçimlerinde oylarının yüzde 90’ına yakınını HDP’ye veren kent halkı, ilçeleriyle birlikte kanlı bir korku tünelinden geçmişti son birkaç ayda.

Gözaltı dalgalarını, mahallelere kazılan hendekleri, kurulan barikatları, sokağa çıkma yasaklarını, tanklarla, zırhlı araçlarla basılan sokaklarda çatışmaları, keskin nişancıların sivilleri katletmesini, zırhlı polis aracı arkasında sürüklenen cenaze görüntülerini yaşamışlardı.

Tüm bölgede bu kâbusun en ağırını yaşayan da Cizre’ydi. Türkiye tarihinde görülmemiş uzunlukta bir sokağa çıkma yasağı uygulanmıştı. Tam dokuz gün, kesintisiz. Yasak kalkınca kuşatılmış mahallelerden tam 21 sivil cenazesi çıkmıştı. Aç, susuz, ilaçsız, doktorsuz, hastanesiz kalmışlardı dokuz gün boyunca.

HDP, Şırnak genelinde neredeyse hiç propaganda çalışması yapmadı. Daha çok çatışmalı ortamdan dolayı yakın zamanda kent dışına göçenleri, öğrencileri, inşaat işçilerini seçim günü sandık başına getirmeye çalıştı. Şırnak ve ilçelerinde geçimin önemli bir kaynağı taşımacılık. Neredeyse her mahallede birkaç TIR, kamyon, tanker vardır. Sosyal medyada örgütlenmiş Şırnaklı kamyoncular. Kimi İzmir’den, kimi Ankara’dan, kimi İstanbul’dan taşıyabilecekleri yolcu sayısını belirtiyorlar. Yanlarındaki boş koltukta Şırnak’a bir ya da iki seçmeni ücretsiz seçim bölgesine taşıyorlardı. Zaten Diyarbakır’a geldiğimiz uçak da memleketlerinde oy kullanmaya dönen inşaat işçileriyle, öğrencilerle doluydu. Kimi sadece geliş parasını denk getirmiş, dönüş için Silopi’deki, Cizre’deki HDP’lilerin katkılarını almaya çalışıyorlardı.

Dün güne ilçe merkezlerindeki, köylerdeki sandıkları gezerek başladı HDP’liler. HDP’liler diyoruz, çünkü Şırnak’ta ortalıkta hemen hemen hiç AKP’li görünmüyordu. Şırnak’ta geçen seçimlere göre AKP’nin hem oyları düşmüş, hem de adayların niteliğinde bir eksilme olmuştu. AKP’nin Şırnak listesi ağırlıklı olarak korucubaşlarından oluşuyordu.

İdil’in köylerinden “açık oy kullandırıyorlar” haberleri geliyor. HDP’liler İdil merkezine gidiyorlar ama gerginlik çıkacak köylere gitmek yerine hukuki açıdan sorunu çözmeye çalışıyorlardı. “Hizbulkontra’nın 1989’da ilk kongresini yaptığı yer” olarak bilinen, bugün de HÜDAPAR’lıların çoğunlukta olduğu Tepeköy’de, Avrupa’dan gelen gözlemciler saldırıya uğramıştı.

Almanya ve İsviçre’den gelen sivil gözlemciler köye girince, “Gâvurların burada ne işi var?” bağırtıları arasında üzerlerine yürünmüş, saldırıya uğramışlardı. İsviçre’den gelen Türkiye kökenli doktor Bircan Turan, “Bizi bir askeri komutan yanına alarak saldırının büyümesini önledi ve köy çıkışına kadar bize refakat etti” diyordu.

Cizre’nin, Silopi’nin, İdil’in merkezinde, Pınarbaşı, Oymak gibi köylerinde seçmenler sabahın ilk saatlerinden itibaren sandık başlarına koşmuşlardı ve daha öğle saatlerine gelmeden oy kullanma oranı yüzde 80’leri aşmıştı.

Sandıkların kapanma saati yaklaşırken, kadınlar, çocuklar, gençler, Cizre’nin barikatlarının, hendeklerinin arkasından çıkıp sandıkların olduğu okullara doluşmuşlardı. Neredeyse her okul bahçesi bir miting alanına dönmüştü. Sarıyıldız alkışlarla, zılgıtlarla, zafer işaretleriyle karşılandığı yerlerdeki kadınları göstererek “Üzerlerinde günlük giysileri yok, sandık başına gelirken, oylarına sahip çıkarlarken bayramlık giysilerini giymişler” diyordu.

Şırnaklı kadınlar bayramlık giysilerini giymişlerdi ama tek bayram yapabilecekleri, oylarını arttırdıkları tek kent de Şırnak olmuştu.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları