Urla vilallarında 'yürütme' mücadelesi

Aralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a armağan edildiği ileri sürülen yapının da bulunduğu villaların yıkımına olanak sağlayan mahkemenin 'yürütmeyi durdurma' kararı, 'adli tatilde' kaldırılmıştı. Şimdi, yıkım için 'esastan' mücadele başladı.

Yayınlanma: 17.11.2015 - 12:34
Abone Ol google-news


Aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a armağan edildiği ileri sürülen yapının da bulunduğu Urla villaları, mahkeme kapısında. İzmir 2. İdare Mahkemesi'ndeki duruşmaya katılan yöre halkı ve avukatları, villalara yasal kılıf biçmek için SİT derecesi düşürülen koya hukuk gelmesini ve yıkımın bir an önce gerçekleştirilmesini istedi.

KILIF OPERASYONU

17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmasının çevre ve imar ayağını oluşturan Urla villalarına İzmir 4. İdare Mahkemesi kaçak olduğu gerekçesiyle yıkım kararı verdi. Kapatılan İzmir İl Özel İdaresi de bu işlemin uygulanması için ayrıca karar alarak bütçe ayırdı. Yıkım için Urla Kaymakamlığı'na kaynak aktarıldığında “bürokrasi” devreye girdi. Kaymakamlık yıkımı gerçekleştirmedi. Bu arada villaların yapıldığı koyun SİT derecesi düşürülerek, kaçak yapılara yasal kılıf uydurulmaya çalışıldı. Ancak SİT değişikliğine karşı villaların bulunduğu yöre halkı ve çevreci avukatlar dava açtı. İzmir 2. İdare Mahkemesi, değişikliğin yürütmesini durdurdu ve yıkımın önünü açtı. Ancak İzmir Bölge İdare Mahkemesi, “adli tatilde” aldığı kararla yürütmeyi durdurmayı kaldırdı.

BİR DEVLET BÜYÜĞÜ...

Bugün 2. İdare Mahkemesi'nde SİT değişikliğinin ana davası görüldü. Davacı avukatlardan Arif Ali Cangı, “bir devlet büyüğünün” adı geçtiği için davaya bakış açısının değişmemesi gerektiğini, olaya “çevre hukuku” açısından bakılması gerektiğini kaydetti. Cangı, “Bu dava, kaçak olduğu mahkemece tespit edilmiş bir yapının kılıfına uydurulması davasıdır. Bölgenin doğal SİT derecesinin düşürülmesine dayanak teşkil eden bilirkişi raporu yalnızca 1 aya dayanarak hazırlanmış, olması gerektiği gibi 4 mevsimlik bir inceleme yapılmamıştır. Kişiye özel yapılan işlem bir an önce kaldırılmalı, villalar yıkılmalıdır” dedi.

BU KOYDA HUKUK YOK

Avukat Şehrazat Mercan, kaçak villaların çoktan yıkılmış olması gerektiğini belirterek, “Mahkeme ve yıkım kararları uygulanmıyor. Bu koyda hukuk yok. Bu koyda hukuk işlemiyor. Zeytineli Koyu'na bir an önce hukuk gelmesini istiyoruz” diye konuştu.

Duruşmaya katılan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı temsilcisi, SİT derecesinin, yalnızca villaların bulunduğu alanı değil, tüm bölgeyi kapsaması gerektiğini bildirdi. SİT derecesinin yanı sıra mevzuatı da değiştirdiklerini, “kaldırılmış” maddalere dayanarak yapılar hakkında karar verilemeyeceğini kaydetti. Villa sahiplerini temsilen davaya müdahil olan Oğuzhan Boyacı'nın avukatı bölgede yapılan işlemin hukuksal olarak dava konusu bile yapılamayacağını ileri sürdü.

Davacılar arasında yer alan CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir de mahkemeye bilgi sundu. Villaların bulunduğu bölgede bugüne kadar hukuk korumasıyla yapılaşmanın önüne geçildiğini belirterek “Buraya ilişkin verilecek olumsuz bir karar, yalnızca o okuy değil, bütün yarımadanın yapılaşmasına neden olacaktır” dedi.

Davacı avukatlar, yeniden yürütmenin durdurulması kararı alınmasını, ya da yeniden bilirkişi tespiti yapılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, yazılı kararını önümüzdeki günlerde açıklayacağını bildirdi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler