Çipras: Kendimi bildim bileli Kıbrıs sorununu tartışıyoruz

Davutoğlu'nın açıklamalarından satırbaşları:

Aynı tarihi paylaşan, aynı kahveyi bile paylaşan iki komşu ülke olarak turizmde ticarette enerjide ulaşımda iki ülkeyi biribrine daha çok entegre hale getirmek...İnşallah bir gün İstanbul'dan Selanik'e hızlı trenle birlikte seyahat ederiz.

Avrupa ktası hepimizin ortak kıtasıdır. Türkiye AB üyeliği Avrupa'nın gücünü kudertini artıracaktır.

Balkanların bir huzur barış bölgesi olması için Türkiye ile Yunanistan arasında iyi bir istişare olduğu kanaatindeyiz.

Bugün dünya gündemini meşgul eden bu büyük insani sorun Türkiye'nin de Yunanistan'ın da sorunu değildir.

Evrensel insan hakları hukuku Türkiye'yi ne kadar bağlıyorsa Avrupa ülkerini de dünya ülkelerini de o kadar bağlar.

Türkiye ve Yunistan Suriye sorunun mağdurlarıdırlar.

Biz de ikili bir teknik çalışma yürüteceğiz. İlgili bakanlıklarımızın katılımıyla bir kili çalışma grubu da oluşturacağız.

Kıbrıs'ta bir fırsat penceresi var, görüşmeler yoğun şekilde devam ediyor. Türkiye ve Yunanistan olarak Kıbrıs'taki müzakerelere pozitif katkıda bulunma noktasında ortak bir yaklaşımımız var. Artık sorunları çözmek için orta sahada top çevirmeyeceğiz

Davutoğlu'dan sonra söz alan Çipras ise şunları söyledi:

"Kritik bir dönemde gerçekleşen bu ziyaretim yeni ve iki ülke arasındaki ilişkilerde ümit veren bir çerçeveyi sembolize ediyor. Dün bir dostluk maçı oldu ama bundan bir sonuç çıkmadı. Ege'de meydana gelen insanlık krizleri terörizm maalesef etrafımızda olumsuz bir atmosfer doğuruyor. Bu konuda işbirliği yapmalıyız.

Türkiye son yıllarda bu konuda çok büyük bir yükün altına girdi. Buna ortaklaşa bir son bulmak amacıyla bir yöntem bulmalıyız. Bu sadece Türkiye'nin sorunu değil. Yunanistan da son 8 ayda devasa bir mülteci akınına maruz kaldı. Yunanistan'a 650 bin civarında göçmen geldi.

Halkımız büyük bir misafirperverlikle karşıladı. Burada insan tacirleriyle mücadele etmemiz lazım. İnsanların hayatını tehlikeye atmakta hiç tereddüt etmiyorlar. İnsanlık dramını sonlandırmak bizim sorumluluğumuz. Ben 41 yaşındayım kendimi bildim bileli Kıbrıs sorununu tartışıyoruz. Artık iki toplumu da çözüm için cesaretlendirmenin zamanı geldi. Bu konuda sayın Davutoğlu ile anlaştık."