Umudunu kaybeden Sur travmayı atlatacak mı?

Operasyonun ardından sokağa çıkma yasağı 130. gününe girdi. Sur halkı yaralarını sarmaya çalışırken sivil toplum örgütleri destek vermeye çalışıyor.

Yayınlanma: 08.04.2016 - 22:44
Abone Ol google-news

Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesi çatışmaların ardından neredeyse yerle bir oldu. 103 gün süren operasyonun ardından süren sokağa çıkma yasağı 130. gününde. 4828 ailenin zorunlu olarak göç ettiği Sur’da, 2 bin esnaf iş yapamaz hale geldi, en az 10 bin kişi işsiz kaldı. 1990’lı yıllarda çatışmalardan kaçarak geldikleri Sur’dan 2. veya 3 kez göç etmek zorunda kalan vatandaşlar evlerine dönmeyi beklerken kamulaştırma kararıyla evleri ellerinden alındı. Evlerini, işlerini, yakınlarını ve hayata dair umutların kaybeden Sur halkı yaralanırı sarmaya çalışıyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve zsivil toplum örgütleri, ekonomik, sosyal ve psikolojik destek sunmaya çalışıyor.

Acı bilanço

Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği (GABB), Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) ve Sur Belediyesi’nin oluşturduğu ortak kriz masası verilerine göre, 4 bin 828 aile çatışmalar nedeniyle Sur’dan zorunlu olarak göç etti. Kentteki iş çevrelerinin saptamalarına göre Sur’da 2 bin kadar esnaf iş yapamaz duruma geldi, 10 bin kişi de işsiz kaldı. Eğitim ve sağlık hizmetleri de ağır yaralı. Sur’daki 14 okulda bulunan 10 binden fazla çocuk ya okulu bıraktı ya da ilçe dışındaki başka okullara taşınmak zorunda kaldı.

Zor günler geçiren Sur halkı, operasyonların bittiğine dair açıklamaların ardından evlerine dönmeyi beklerken, Bakanlar Kurulu’nun 21 Mart Nevruz günü aldığı acele kamulaştırma kararı ile şaşkına döndü. Karar sonrasında Sur’a kamyonlar ve iş makineleri girmeye başladı. Kamyonlar, Sur’da yıkılan binalardan aldıkları molozu, Dicle kıyısında, üniversite arazisine yığmaya başladı. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, kamulaştırma kararı ile ilgili olarak açıkladığı plan ise kimseyi tatmin etmedi.

Sur’daki zorunlu göç ve uzun süren çatışmaların yarattığı travmanın etkilerinin atlatılması kolay olmayacak. Bu çerçevede Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, kimi siyasi parti ve meslek kuruluşları ile Sur mağdurlarına hem hukuki hem de psikolojik ve sosyal destek sunuyor. Sur’un zorunlu göçerlerinin evlerine yardım paketleri götürülüyor, o sırada sosyal çalışmacılar da özellikle kadınlar ve çocuklarla birebir ilgileniyor. Belediye Sur’daki insani yıkımın tam olarak tespit edilmesi için bir de anket çalışması başlattı. Belediye ayrıca açacağı bir stantla kamulaştırma ile ilgili olarak halka hukuki destek vermeyi de tasarlıyor.

Travmanın etkilerinin çocuklar ve kadınlarda daha derin olduğunu vurgulayan Psikolog Mahmut Pakdemir, “Çocuklarda 3 aya yakın bir sıkıntı hali, kabuslar, flashbackler, somatik tepkiler, okula gitmek istememek gibi durumlar görülüyor ise aileler devlet hastanelerine ya da bu konuda çalışan sivil toplum kuruluşlarına başvurabilirler. Çok öfkeli ve çok tedirgin hale geldiler. Çünkü engellenen çocuk öfkeli olacaktır. Tiyatro sinema ya da oyun atölyeleri gibi alanlar, yaratılabilir” dedi.

Olayların etkileri ortaya çıkıyor

Sur’da yaşanan travmada acil müdahale gerektiren sürecin aşıldığını, artık bu aşamada travmanın etkilerinin ortaya çıktığı döneme girildiğini kaydeden Psikolog Mahmut Pakdemir, “Sur’da çatışmalar bittiğine göre oradan çıkan insanların evlerine, mekanlarına yeniden dönmeleri lazım. Evet belki evleri yıkılmış olabilir ama o evin yerine aynı çevrenin olduğu, aynı ailelerin, bireylerin oturacağı yeni mekanların ikame edilmesi gerekir. Çünkü travma dediğimiz şey insanların düzenini bozan, onları yerinden eden ve süregelen yaşamlarını altüst eden olaylar ve durumlardır. Üsten indirgemeci yaklaşımlarla ‘Biz bunu yaparsak iyi olacak’ ya da onları TOKİ gibi bir hayata sürüklemek, başka yerlere göndermek, travmanın etkisini daha fazla artırır” diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler