Cumhuriyet'in TİB'e yanıtı okundu Nagehan Alçı çıldırdı

Youtube düşen ve Suriye'ye yapılacak operasyonla ilgili devlet yetkililerinin konuşmaların yeraldığı ses kayıtları için Cumhuriyet Gazetesi'ne gelen uyarı ve Cumhuriyet'in cevabını Kadri Gürsel canlı yayında okudu. Sinirlerine hakim olamayan Nagehan Alçı adeta çılgına döndü.

Yayınlanma: 27.03.2014 - 22:48
Abone Ol google-news

İŞTE O ANLAR 



İŞTE KADRİ GÜRSEL'İN OKUDUĞU CUMHURİYET'İN TİB'E YANITI

İnternet’te sosyal paylaşım sitelerinde binlerce kişinin izlediği yeni ses kaydının yayınlanması üzerine TİB derhal harekete geçti.

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB)’den sitemize gönderilen e-mail ile ses kaydının yer aldığı içeriğin, özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği gerekçesiyle ivedi olarak kaldırılması gerektiği belirtildi.

Suriye’ye yapılacak ve savaşa neden olabilecek olası bir müdahaleye ilişkin üst düzey devlet yetkililerinin konuşmalarının yer aldığı ses kaydına ait içeriklerin “özel hayatın gizliliği” gibi komik bir gerekçe ile yayınlanmasına müdahale edilmek istenilmesi devlet yönetiminin çaresizliğini gözler önüne seriyor. Ses kaydının gerek kendisi, gerek metne dönüştürülmüş yazılı hali çok kısa zamanda onbinlerce kişiye ulaşmışken, artık sır niteliği kalmamış bu içeriklere daha fazla kişinin ulaşmasını engellemeye çalışan devlet aklına şaşmamak elde değil. Çağdaş demokratik toplumlarda, devletin sorumluluğu ve görevi, halkın özellikle de toplum için hayati konularda bilgi sahibi olmasını engellemek değil, böylesi engelleri ortadan kaldırmaktır. Devletin korunması gibi soyut, inandırıcılıktan tümüyle yoksun bir bahane ile ülkemizi komşu bir ülkeyle savaşa sokacak kamusal faaliyetlerin bilinmesinde toplumun yararı olduğu, basının birinci ve asli görevinin de bunu halka duyurmak, iletmek, bilgi sahibi olmasını sağlamak olduğu kuşkusuzdur.

TİB’in sitemiz içeriğinden yayının kaldırılmasına yönelik yazısı, basın özgürlüğüne açıkça aykırı nitelikte hukuk ve yasa dışı bir girişimdir. Yayının kaldırılması için yasal kılıf olarak bula bula “özel hayatın gizliliği” gibi trajikomik bir gerekçe bulunması ise devlet kurumlarının içine düştüğü çaresizlik ve beceriksizliğin en açık kanıtıdır. Üstelik daha biz bu yazıyı tartışırken bu kez TİB’in, Youtube erişimi engellediği bilgisi geldi. Görünen o ki; TİB yayın kuruluşlarıyla tek tek uğraşmak yerine, “sorunu” kökten çözmeyi yeğlemiş durumdadır. Ancak bu da Twitter engellemesi gibi hukuka aykırıdır ve kabul edilemez.

Bir kısım çevreler tarafından yapılan yayınların vatan hainliği ile eşdeğer tutulması, Türk basınının içinde bulunduğu vahim durumu göstermektedir. Elbette üst düzey devlet yetkililerinin devletin güvenliği, dış siyasal yararları konusudaki en mahrem konuşmalarının gizlice ve yasa dışı dinlenip kayda alınması ağır bir suçtur. Bunun sorumluları bulunmalı ve hesap sorulmalıdır. Ancak bu ağır suçun varlığı, dört beş devlet yetkilisinin koskoca bir ülkeyi savaşa sokacak vahim nitelikteki konuşma içeriklerini basının gözardı etmesini gerektirmez. Devletin yüce çıkarları örtüsü altında, basının ve halkın bilgilenme hakkı gaspedilemez. Demokratik bir toplumda basının asli ve hayatı görevi, devletin korunması değil, halkın olan bitenden doğru olarak bilgilendirilmesidir. Biz bu yolda yayınlarımıza devam edeceğiz. Sadece devletin izin verdiği bilgilerin halkla paylaşılabildiği bir sistem, asla demokratik olarak nitelenemez. Böyle bir sistemdeki basına da özgür basın denilemez.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler