Ajan avı başladı

Dışişleri'ndeki "Suriye'ye savaş" konulu toplantının internete sızdırılmasına ilişkin soruşturmada gözaltına alınanlara "Bunları önceden nasıl bildiniz" diye soruldu.

Yayınlanma: 30.03.2014 - 00:06
Abone Ol google-news

Dışişleri Bakanlığı’nda bakan Ahmet Davutoğlu, müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler arasında geçen gizli Suriye konulu toplantının ses kaydının perşembe günü internette yayımlanması üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu Savcısı Tekin Küçük tarafından başlatılan soruşturma casusluk suçundan yürütülüyor.

Bu kapsamda ilk gözaltı eski emniyetçi Önder Aytaç’a cuma günü yapıldı. Ancak Aytaç gözaltına alınmadan önce Başbakan Erdoğan’ın avukatlarından savcılığa dikkati çeken bir suç duyurusu yapıldı. Önder Aytaç ve Emre Uslu hakkında yapılan suç duyurusu dilekçesinde, “Son günlerde basın yayın organları ve sosyal medyada, Fethullah Gülen grubuna/örgütüne mensup bazı kamu görevlileri ile gazeteci ve eski polislerin yurtdışına kaçtığı, diğerlerinin de kaçacağı, yarınki seçimden hemen sonrası için ABD, Belçika, Kanada ve İsrail’e uçak bileti aldıklarının konuşulup yazıldığı” ifade edildi.

Dışişleri bakanının makamında Suriye ile ilgili çok gizli bir toplantının “ortam dinlemesi yoluyla olduğu söylenen bir şekilde” ve “uluslararası casusluk” faaliyeti kapsamında dinlendiği anımsatılan dilekçede, şüphelilerin Twitter hesapları olarak açtıkları ve kullandıkları “Başçalan” ismi altında internette servis edildiği anlatıldı. Oysa Dışişleri Bakanlığı kaynaklı haberlerde, bakanın odasının konulan böcekle dinlendiği yazılmıştı.

“Aytaç’ın, bu yayın internete düşmeden bir gün önce, Samanyolu kanalında, Suriye ile savaşa girilme ihtimali olduğu yönünde bilgisinin olduğunu söylediği” savunulan dilekçede, “Uluslararası casusluk faaliyeti ile elde edilen gizli görüşme kayıtlarının YouTube’a konulan ‘konu başlığı’ ve şüphelilerin yürüttükleri psikolojik harp taktikleri içinde kullandıkları ‘Başçalan’ ismi ile yapılması ve en son bu casusluk olayını da sahiplenmeleri, casusluk faaliyeti hakkında önceden açıklamaları dikkate alındığında, bu suçun da olağan şüphelileri içinde olmaları muhtemeldir” denildi.

Dilekçenin ekinde, Aytaç ve Uslu’nun “basına yansıyan bilet örneklerinin” bulunduğu bildirilerek önlem alınması istendi.

 

Savcıdan jet talimat

Başbakan Erdoğan'ın şikâyetinden saatler sonra savcı Tekin Küçük’ün talimatı üzerine Terörle Mücadele ekipleri, Önder Aytaç’ın Ankara’daki evine gitti. Ancak Aytaç evde bulunamadı. Hakkında gözaltı haberini öğrenen Aytaç, cuma gece yarısı Ankara Emniyeti’ne gitti. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde sorgulanan Aytaç’ın Dışişleri Bakanlığı’ndaki ses kaydı yayımlanmadan önce 26 Mart Çarşamba günü Samanyolu Haber TV’de katıldığı programda yaptığı konuşma nedeniyle gözaltına alındığı öğrenildi.

Emniyet, bu programdaki konuşmanın “Aytaç’ın Dışişleri’ndeki dinleme kayıtlarından haberdar olduğu intibası uyandırdığı”nı savundu.

 

Polis: Ajan mısınız?

TEM Şube polisleri, bu konuşmayı anımsattıktan sonra Aytaç’a “Bunları nasıl bire bir önceden bildiniz? Bu tapeleri siz mi çektiniz, yaydınız? Sosyal medyada bu kayıtları neden paylaştınız? Bu kayıtlar konusunda 810 bin retweet olmuş. Siz neden retweet yaptınız? Bu tweet atanları tanıyor musunuz? Sizinle ortak çalışan kişiler var mı? Ajanlık yapısının içerisinde misiniz?” sorularını yöneltti. 27 yıldır güvenlik ve istihbarat konularında akademisyenlik yaptığını dile getiren Aytaç; MİT, Emniyet, Adalet Akademesi, TSK ve AKP Siyaset Akademisi’nde bu konularla ilgili binlerce konferans verdiğini, kitaplar yayımladığını söyledi. Geleceği öngörmenin uzmanlık alanı olduğunu ifade eden Aytaç, “Benim işim o” dedi. Ajanlık ve çete iddiasını reddeden Aytaç, retweet yaptığı kişileri de tanımadığını söyledi. Aytaç’a ayrıca Emre Uslu ile birlikte yurtdışına kaçmaya çalışıp çalışmadığı soruldu.

Aytaç ise farklı anlamlar yüklenmemesi için yurtdışı programlarını iptal ettiğini ifade etti. Alınan bilgiye göre, sorguda cemaat ve Fethullah Gülen’e yönelik herhangi bir soru gelmedi.

 

‘Kılıçdaroğlu’nun ifadesine başvurulacak’

Enerji Bakanı Taner Yıldız katıldığı bir televizyon programında yaptığı konuşmada, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Suriye konulu toplantının içeriğini önceden bildiğini iddia ederek, “Kılıçdaroğlu bunu biliyordu. Kimler getirdi onu, nasıl getirdi? Mutlaka kendilerini tanıyor. Onun da ifadesine mutlaka başvurulacaktır. Madem ki bu kadar ulusal güvenliğimizi ilgilendiren bir husus var, niçin bunları gerekli mercilere, makamlara bildirmiyorsunuz. Bunu belki Başbakanımızla paylaşmanız gerekirdi diye düşünüyorum” dedi.

 

Uslu ve Baransu iddiası

Hükümete yakın bazı haber sitelerinde, Aytaç’ın yanı sıra Emre Uslu ve Mehmet Baransu’nun gözaltına alındığı iddia edildi. Ancak iki isim gözaltı haberini yalanladı. Bunun üzerine aynı haber siteleri, Uslu ve Baransu’nun yurtdışına kaçtığını iddia etti. Baransu, bu haberler üzerine ilk olarak “Uçaktan twit atıyorum. Süper bir hizmet. Bekle beni New York. Geliyorum. Yandaşlar peşimden ne yazarsa yazsın, umrumda değil” tweeti attı. Sonrasında “...Kaçmadım, halen buradayım. Korkmaya, titremeye devam hırsızlar” yazarak Türkiye’de olduğunu bildirdi.

 

Basına yayın yasağı

Ankara Başsavcılığı’nın yanı sıra Gölbaşı Başsavcılığı’nın da Suriye toplantısının kayda alınıp yayımlanmasına ilişkin ayrı bir soruşturma başlattığı ortaya çıktı. Gölbaşı Başsavcılığı, Suriye tapesi soruşturmasını “siyasal ve askeri casusluk ve gizli kalması gereken bilgileri açıklama suçu ile ilgili” soruşturma başlattı. Başsavcılık, bu soruşturma kapsamındaki dosya içeriğiyle ilgili mahkemeden yayım yasağı istedi. Gölbaşı Sulh Ceza Mahkemesi Yargıcı Salman Tan, savcılığın talebini yerinde bularak yayın yasağı aldı. Kararı internet sitesinden RTÜK duyurdu.

Yayın yasağını alan mahkemenin Suriye tapelerinin yayınlanması üzerine TİB’in talebiyle YouTube’a erişimin engellenmesi yönünde karar alan mahkeme olması dikkat çekti.

‘Sesiyle alay ettiler’ şikâyeti

Başbakan Tayyip Erdoğan, attıkları tweet’lerle kendisine hakaret ettikleri iddiasıyla Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş ile Zaman gazetesi yazarı Mehmet Kamış hakkında da suç duyurusunda bulundu. Erdoğan’ın avukatı Ali Özkaya, Muammer Cemaloğlu ve Burhanettin
Sevencan tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen suç duyurusu dilekçesinde, Erdoğan’ın ses tellerindeki rahatsızlık nedeniyle Van
ve Diyarbakır mitinglerinde sesinin farklı çıktığı anımsatıldı.

Keneş ve Kamış’ın, Erdoğan’la “alay edip aşağılayan” tweet’ler attıkları kaydedilen dilekçede, Erdoğan’ın onur, şeref ve saygınlığını rencide eden, eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aşan paylaşımlarda bulundukları belirtildi. Dilekçede, şüpheliler hakkında “kamu görevlisine görevinden
dolayı alenen hakaret” suçundan dava açılması istendi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler