Ankara’nın işi zor

Uzmanlar, Türkiye’nin AB üyeliğinin görünür gelecek için kapandığını belirtiyor.

Yayınlanma: 24.06.2016 - 22:52
Abone Ol google-news

İngiltere’nin AB’den çıkma kararı Türkiye’yi de yakından etkileyecek. AB ile müzakerelerin artık daha da zorlaşması bekleniyor.

Kadir Has Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ahmet Kasım Han, “Cameron populizmin en nihayetinde sahibini ıssırması mukadder bir yaratık olduğunu öğrendi. Marifet bu başa gelmeden örnekten öğrenmek” derken, İngiltere’nin Büyük Britanya olarak bundan sonraki birlikteliği tehlikeye düştüğüne işaret etti ve “Kuzey İrlanda, İskoçya’nın oyları ortada. İngiltere AB’den çıkmayı oylarken, bir yandan da kıl payı kurtardığı bütünlüğünü yeniden tartışmaya açmış durumda” dedi.

EDAM Başkanı Sinan Ülgen de “Türkiye, AB’deki en büyük müttefiğini kaybetti. Bugüne kadar reddettiğimiz imtiyazlı ortaklık noktasına hızla ilerliyoruz” dedi. Dışişleri’nden üst düzey bir yetkili ise AB’nin yeni bir yapılanmaya gitmek zorunda kalacağını anımsatarak “Bu süreçte Türkiye için de yeni bir kapı açılabilir. Evet İngiltere, Türkiye’ye en büyük destek veren ülkeydi ama etkili bir desteği olmadı” dedi.

İşte Brexit sonuçlarından iki önemli ismin beklentileri:

Kadir Has Üniversitesi’nden Ahmet Kasım Han:

“Üyelik sayfası kapandı”

İngiltere bütünlüğünü tartışmaya açtı: Zaten uygulanmayan bir anlaşmayı (vize serbestisi için geri kabul anlaşması) referanduma sunmak olsa olsa Türkiye’de siyasi heyecan yaratma amacı güdebilir. Bu AB’den den çok Türkiye’nin iç siyaseti ile ilgili. Kurultaylar, seçimler demokrasi şöleni yerine toplu siyasi ayine dönmekte. Seçimler, demokrasilerde, milli iradenin kollektif tecellisi üzerinden toplum sözleşmesinin güçlendirilmesine yarar. Bunları kitlesel siyasi ayinlerine dönüştürmek bu etkisini sıfırlar ve toplumsal sözleşmelere zarar verir. Bunlar demokrasiye değil, anti demokrasiye güç verir. İngiltere referandumu da böyledir. İngiltere’nin Büyük Britanya olarak bundan sonraki birlikteliği büyük bir soru işareti; Referandum sonucunda Kuzey İrlanda, İskoçya’nın oyları ortada. İngiltere AB’den çıkmayı oylarken, bir yandan da kıl payı kurtardığı bütünlüğünü yeniden tartışmaya açmış durumda.

AB dağılıyor denemez: Buradan AB dağılıyor sonucu çıkartmak fazla aceleci olur. Ancak AB’nin yumuşak gücünün zayıfladığını göreceğiz. Karar alma mekanizmalarının değişime uğradığını göreceğiz. Kimi noktalarda daha merkezi olacaktır; AB’nin çekirdeğine dönecektir; bazı noktalarda da üye ülkeleri serbest bırakma eğilimi ortaya çıkacaktır. AB’nin geleceğine ilişkin büyük kararların halk oylamasına sunulduğunu görmeyeceğiz. AB kimi kararlarda merkezi Avrupanının kontrolü artarken, diğer noktalarda ülkelerin kendi kararlarını alma gücü artacak. Mesela savunma, mali kontrol gibi kararlarda merkezileşme güçlenirken, sınır kontrolü gibi konularda üyelerin serbest bırakılması söz konusu olacaktır. Bu ikisinin arasındaki dengeyi nasıl kurduğu AB’nin devamlılığını belirleyecek.

İngiltere’nin nasıl cezalandırılacağı önemli: İngiltere’nin AB tarafından nasıl cezalandırılacağı da belirleyeci olacaktır. Bunun bedelsiz olduğuna dair bir algı yaratmak Fransa ve Almanya’nın işine gelmez. Fransa ve Almanya ‘kendine has bir anlaşma imzalatırız, bunun üzerinden ödüllendiririz’ demeylecekler; İngiltere ekonomisi üzerindeki etkisi AB’nin geleceğinde belirleyici olacak. AB gibi bütünleşmelerde ekonomi önemliydi; sosyal ve yasal uyumdu öne çıkartılan. Siyasal ve stratejik bütünlük eksikti. Dış politikadaki birlik, ordu gibi kurumlar olmadan bütünlükler kolay kolay olmuyor. AB’nin dokunmaktan kaçtığı meseleler, AB’nin zaaflarını oluşturmaya başladı. Bundan sonra AB’nin devamlılığı ile ilgili tartışmalar bu unsurları da ele alacak. Ekonomik dev, stratejik cüce; bu dengeyi kuramazsa o zaman dağılma tartışılır.

Ekonomide etki olumsuz: Kısa vadede olumsuz finansal etkileri olacak. Türkiye 200 milyar dolar borcu çeviren bir ülke. Bunun için Türkiye’ye borç verenler olması lazım; artık bu para merkez piyasalara yönelelecektir. Sterlinin değer kaybı doları güçlendirecek. Türkiyenin cari açığı düşünüldüğünde bu hoş haber değil. Uluslararası fon akımlarında da bu görülecektir çünkü Türkiye’de birçok firma Londra merkezli kurumlarla ilişki içinde. Orta vadede ekonomik etkileri daha büyük olacak. İngiltere, AB içerisindeki ikinci büyük ticari ortağımız. İngiltere’ye 11 milyar dolara yakın ihracatımız var; bu sonuç Türkiye’nin ihracat pazarını vuracaktır.

TTIP şans olabilir : AB ile ABD arasında müzakereleri süren Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP)’de ABD’nin tavrı önemli. TTIP’da Amerikalılar İngilizleri dışarda bırakmayabilirler; bu ayrıcalık İngiltere’nin 2 sene sürecek olan ayrılma müzakeresini etkiler; işini kolaylaştırabilir. Türkiye de bu örnek üzerinden AB ile kendi ayrıcalıklı ilişkisini müzakere edebilirse olumlu sonuç çıkar. Ancak böyle bir anlaşmanın olması için demokrasi, insan hakları, basın özgürlüğü, hukukun üstünlüğü gibi alanlarda Türkiye’nin AB standartlarına uyum sağlaması lazım.
Türkiye’nin üyelik sayfası kapandı: Bu noktadan itibaren Türkiye’nin AB üyeliği görünür gelecek için kapanmış bir meseledir ama AB’nin bütünlüğünden AB değerlerinin T’ürkiye’de de kucaklanması gerektiği gerçeğini değiştirmiyor. Balkan ülkelerinden üyelik bekleyenleri kabul edebilirler; bu AB’de yeni heyecan yaratmak için olabilir. Türkiye aleyhine alerjiler, bilinen çifte standartlar ışığında, AB içindeki ‘genişleme-büyüme, giriş-çıkış’ tartışmalarında Türkiye’nin ana gündem maddesi olması Türkiye’nin çekiciliğini kaybettiğinin göstergesi. Birliğin Türkiye ile üyelik perspektifiyle giriştiği ilişkiler zayıflayacaktır”

EDAM Başkanı Sinan Ülgen:

İmtiyazlı ortaklığa ilerliyoruz: En büyük olumsuzluk AB içerisinde Türkiye’nin üyelik sürecini hep desteklemiş olan, ağırlığı olan ülkenin çıkması. Türkiye, AB içerisindeki en değerli müttefikini kaybetti. Çok büyük zorluklarla yürüyen üyelik süreci artık tıkanıklığa gidebilir ve artık Türkiye’yi üyelik dışında bir ilişki geliştirmeye zorlayabilir. İyimser olmak gerekirse, İngiltere’nin AB ile kuracağı müzakere modeli, Türkiye’nin ileride AB ile kuracağı ilişki modeli için yol haritası olabilir. Bir anlamda İngiltere Türkiye’nin de ilişkisini AB ile müzakere etmiş olacak. Kısa ve orta vadede ise olumsuz boyutları daha çok finansal piyasalara olacak ve Avrupa’daki populist aşırı sağ hareketleri güçlendirecektir. Başka ülkelerin İngiltere’yi takip etmesini beklemiyorum. ‘AB bölünüyor, dağılıyor’ yorumlarına katılmıyorum. Aksine böylesi bir şok, AB’nin de kendi içinde kenetlenmesine, İngiltere gibi AB’yi kilitleyen, ileri siyasi bütünleşmesine engel olan bir ülkenin AB’den çıkması, AB’nin siyasi bütünleşme sürecinde daha kuvvetli ilerlemesini sağlayabilir. Paradoksal olarak belki daha güçlü Avrupa ortaya çıkabilir.

Türkiye’de son dönemdeki gibi referandum tezlerini bu sonuç güçlendirir ama Türkiye’nin tam üyelik dinamiği bakımından olumsuz etkileyecek, tam üyelik sürecini daha da sıkıntıya sokacaktır. Bu sonuç mülteci paketini etkilemez fakat bu paket bundan sonra AB-Türkiye ilişkisinin nasıl kurgulanacağına dair işaret veriyor. İki tarafın da ortak menfaatine olan alanlarda işbirliği kurulacaktır. Bugüne kadar reddettiğimiz imtiyazlı ortaklık noktasına doğru hızla ilerliyoruz”

Türkiye’nin gözü 2019’da!
İngiltere zaten AB içerisinde imtiyazlı bir üyüydi, bundan sonra çıkış müzakereleri önemli olacak. Ne kapabilecek, neleri alabilecek? Bu AB için büyük bir elektrik şoku olarak düşünülebilir. Bundan sonra AB’nin içerisinde farklı yapılar oluşabilir. Ancak çıkışın müzakereleri için 2 yıl dense de çıkışları 2019’a sarkacaktır. Bu da bir sonraki Konsey ve Parlamentonun oluşması demek. Bu çıkış AB içerisinde yeni bir tartışmayı da 2019 gibi kapı açabilir. Balkanlardaki ülkeleri birliğe alabilirler ki bu süreç canlanırsa bu da bizim için bir fırsat olacaktır. Bugüne kadar otopilotta gidiyorlardı; şimdi takke düştü kel göründü. Evet İngiltere, Türkiye’ye en büyük destek veren ülkeydi ama etkili bir desteği olmadı belki de Almanya ve Fransa’nın arkasına sığınmak kolayına gidiyordu” dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler