Yandaşın 'Beyaz Toros'lu tehditi düşünce özgürlüğüymüş

AKP yandaşı gazeteci Ömer Turan'ın Twitter hesabından HDP ve Kürtleri, 90'lı yıllarda JİTEM'in işlediği "faili meçhul" cinayetlerde kullandığı "Beyaz Toros"larla tehdit etmesini İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı "düşünce özgürlüğü" olduğunu savunarak takipsizlik kararı verdi.

Yayınlanma: 01.07.2016 - 14:15
Abone Ol google-news



İstanbul Cumhuriyeti Başsavcılığı, AKP yanlısı gazeteci Ömer Turan'ın Twitter hesabından, 90'lı yıllarda JİTEM'in kullandığı ve adı "faili meçhul" cinayetler ve infazlarla özdeşleşen Beyaz Torosları hatırlatarak "Renault beyaz Toros serisinin üretimini durdurmuş olabilir. Ama Toyota'nın pikap serisi bu boşluğu çok rahat doldurur bence" paylaşımıyla HDP ve Kürtleri tehdit etmesini "düşünce özgürlüğü" olarak savundu ve takipsizlik kararı verdi.

Merkezi Diyarbakır’da olan Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD), Ömer Turan hakkında 10 Haziran 2015 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu dilekçesinde Turan'ın 9 Haziran günü Twitter hesabından "Renault, beyaz Toros serisinin üretimini durdurmuş olabilir. Ama Toyota'nın pikap serisi bu boşluğu çok rahat doldurur bence" paylaşım yaptığı belirtilerek, "Aynı tarihte başka paylaşımında Halkların Demokratik Partisi Başkanı Selahattin Demirtaş ve partiye oy vermiş herkes hakkında nefret söylemleri, terörist, terör partisi gibi ithamlar ile halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmiş ve aşağılamıştır" sözlerine yer verilmişti. MHD, Turan hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 216'ncı maddesi kapsamında soruşturma açılıp, yargılanmasını istemişti.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜYMÜŞ!

Suç duyurusunu işleme koyan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Umut Tepe, suç duyurusundan 9 ay sonra soruşturmayı sonuçlandırdı. Turan'ın ifadesini almaya gerek görmeyerek, sadece soruşturma dosyası üzerinden inceleme yapan savcı, nefret suçu ve tehdit içeriğindeki paylaşımlarda bulunan Turan hakkında "Kovuşturmaya yer olmadığına" dair karar verdi. Savcı kararın gerekçesini ise düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda AİHM ve Yargıtay'ın verdiği içtihat niteliğindeki yargı kararlarına dayandırdı. Turan'ın Kürtlere ve HDP'ye yaptığı tehdit ve hakaretleri "eleştiri hakkı" olduğunu savunan savcı, kararını ise Anayasa'nın düşünce ve ifade özgürlüğü ilgili maddelerine dayandırdı.

Kaynak: DİHA

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler