Ayşe Sayın

OHAL başlıyor

20 Temmuz 2016 Çarşamba

Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bugün yapılacak MGK ve Bakanlar Kurulu’nda alınacağını açıkladığı “çok önemli karar”ın ipuçlarını, dün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Lideri Devlet Bahçeli ile görüşmesinde verdi. Edinilen bilgiye göre Yıldırım, alacakları kararı açıkça ifade etmese de, “Çok kısa sürede çok hızlı hareket etmemiz gerekiyor. Bu olağanüstü şartlarda yapmamız gereken tüm önlemleri Bakanlar Kurulu ve MGK’de görüşeceğiz” bilgisini verdi. Görüşme sonrasında kurmaylarıyla biraraya gelen Kılıçdaroğlu’nun verdiği bilgiler sonrası, CHP’de ilk değerlendirme, “Olağanüstü hal (OHAL) kararı getirilmesi büyük olasılık” oldu.

OHAL GELİRSE NE OLUR?

Yıldırım, darbe girişiminden sonraki ilk grup toplantısı öncesinde Kılıçdaroğlu, sonrasında ise Bahçeli ile biraraya geldi. Yıldırım, Çankaya Köşkü’nde ağırladığı ilk lider olan Kılıçdaroğlu’na, “darbe girişimi gecesi” yaşadıklarını anlatarak söze başladı.

Geceyi Bolu’da geçirdi...

Ediline bilgiye göre Yıldırım’ın, Boğaziçi köprüsünü geçtikten hemen sonra evine giderken, “girişimden” haberi oldu. İlk refleksi “komutanları aramak” oldu ama hiçbir telefon açılmadı. Erdoğan’la görüştü ve “halkın sokağa çağırılması” kararı alındı. Şhir dışına çıkarılması kararlaştırılan Yıldırım Bolu yakınlarında Karayolları Genel Müdürlüğü’ne ait binada geceyi geçirdi.

Kılıçdaroğlu ise 15 Temmuz gecesi kendisine bilgi verilmesinden hemen sonra Yıldırım’ı aradı, ancak ulaşamadı. Bunun üzerine TBMM Başkanı İsmail Kahraman’la iki kez görüştü ve darbeye karşı olduklarını net bir şekilde ifade etti. Gecenin ilerleyen saatlerinde ise Yıldırım, Kılıçdaroğlu’na dönüp, “Verdiğiniz destek çok önemli” diyerek teşekkür etti. Kılıçdaroğlu’nun yanıtı ise “Biz demokrasiyi savunuyoruz” oldu.

‘Cemaat hâlâ güçlü’

Görüşmede, Yıldırım cemaatin ordu içinde ve dışında hala çok güçlü olduğunu ve gerekli önlemleri hızla yaşama geçirmek gerektiğini ifade etti. Görüşmede Kılıçdaroğlu’nun “provokasyonların önlenmesi” yönündeki önerileri Yıldırım’da da karşılık buldu.

Birlikte kararlaştırdılar

İki lider görüşmede aldıkları karar doğrultusunda, dünkü grup toplantılarında, sokağa çıkan yurttaşlara neredeyse aynı sözcüklerle, “Sükunet ve provokatif eylemlerden özenle kaçınma” çağrısı yaptılar. Görüşmede CHP Lideri, özellikle erlere yönelik “linç” ve işkence görüntülerini anımsatarak, askerlere bunları yapanların da aynı şekilde cezalandırılmasını talep etti. Kılıçdaroğlu, eli silahlı, kara gözlüklü, sakallı bir kişinin “Fethullahçıları ve laik köpekleri öldüreceğiz” sözlerini ve Malatya’da, Ankara’da İstanbul’da, Alevilere ve Suriyelilere yönelik saldırıları örnek gösterdi. Yıldırım bunları “provokasyon” olarak nitelendirerek, gerekli önlemlerin alınacağını belirtti. Görüşmede “idam” tartışması gündeme gelmedi.

‘Kısa sürede hızlı hareket’

Görüşmede, Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın bugün açıklayacaklarını ifade ettiği “çok önemli karar”la ilgili soru yöneltmedi. Ancak Yıldırım, yeni bir girişime karşı tutuklama, gözaltı, görevden almalarla ilgili çok önemli konuları görüşeceklerine vurgu yaptı. CHP lideri ise önlemler konusunda, “hukukun üstünlüğüne uyulması”nın altını çizerken, şu uyarıyı yaptı: “Hukuk içinde kalarak yargılamaların yapılması herşeyden önce Türkiye’ye saygınlık kazandırır.”

CHP’de beklenti: OHAL

CHP Lideri görüşme sonrasında Meclis’teki odasında kurmaylarıyla biraraya gelerek görüşmeyle ilgili izlenimlerini paylaştı. Hukukçu parti yöneticileriyle yapılan bu kısa değerlendirme toplantısında, “Ancak OHAL ile bu mümkün” kanaatine varıldı. Zaten Kılıçdaroğlu da edindiği izlenimin bu yönde olduğuna vurgu yaptı. Kılıçdaroğlu, OHAL ilanının parlamentonun devre dışı bırakılması anlamına geleceğini belirtip, şu görüşleri dile getirdi: “Parlamentodaki 4 siyasi parti darbeye karşı net tavır aldı. Bu darbe girişimi parlamenter, demokratik sisteme karşı yapılmıştır. Parlamentoyu devre dışı bırakmanın anlamı yok. Bu durum Türkiye’nin saygınlığına gölge dürür.”

‘Sıkı yetkiler’ gelebilir

Anayasanın 120. maddesi ‘Olağanüstü Hal’, 122. maddesi ise ‘Sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hali’ni düzenliyor. 120. maddeye göre, “anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde” Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, MGK’nın da görüşünü aldıktan sonra yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde, süresi 6 ayı geçmemek üzere OHAL ilan edebiliyor. Bu karar Resmi Gazete’de yayımlanıyor ve hemen TBMM’nin onayına sunuluyor. Meclis, Bakanlar Kurulu’nun istemi üzerine her defasında 4 ayı geçmemek üzere süreyi uzatabiliyor ya da OHAL’i kaldırabiliyor. OHAL süresince, Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, kanun hükmünde kararnameler (KHK) çıkarabiliyor. Bu kararnameler, Resmi Gazete’de yayımlandığı gün TBMM’nin onayına sunuluyor.

Anayasanın 122. maddesine göre, “anayasanın tanıdığı hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelen ve olağanüstü hal ilânını gerektiren hallerden daha vahim şiddet hareketlerinin yaygınlaşması veya savaş hali, savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi, ayaklanma olması veya vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın veya ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması” nedenleriyle Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, MGK’nın da görüşünü aldıktan sonra süresi altı ayı aşmamak üzere yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde sıkıyönetim ilan edebiliyor. Bu karar, derhal Resmî Gazetede yayımlanıyor ve aynı gün TBMM’nin onayına sunuluyor. Sıkıyönetim süresinde, Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, sıkıyönetim halinin gerekli kıldığı konularda KHK çıkarabiliyor. Sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hallerinde hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği, idare ile olan ilişkileri, hürriyetlerin nasıl kısıtlanacağı veya durdurulacağı ve savaş veya savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi halinde vatandaşlar için getirilecek yükümlülükler yasayla düzenleniyor.

Anayasanın 15. maddesine göre, savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabiliyor veya bunlar için anayasada öngörülen güvencelere aykırı önlemler alınabiliyor. Temel hak ve özgürlüklerle ilgili olarak KHK çıkarma yasağı, OHAL ve sıkıyönetim hallerinde uygulanmıyor. Anayasanın 148. maddesine göre de, OHAL ve sıkıyönetim hallerinde çıkarılan KHK’lerin şekil ve esas bakımından anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne dava açılamıyor.

Gözaltı süreleri uzayabilir

Yakalanan veya tutuklanan kişinin, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç 48 saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok 4 gün içinde hakim önüne çıkarılmasına ilişkin hükümdeki süreler, OHAL ve sıkıyönetim hallerinde uzatılabiliyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

OHAL başlıyor 20 Temmuz 2016

Günün Köşe Yazıları