Kılıçdaroğlu: 1 milyona yakın mağdurumuz var

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tokat'ta Pancar Üreticileri ve Sivil Toplum Kuruluşu Başkanlarıyla biraraya geldiği toplantıda açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu açıklasında "Bugün 1 milyon mağdurumuz var. Adaletle yönetemezseniz mazlum yaratırsınız" dedi.

Yayınlanma: 28.09.2016 - 12:29
Abone Ol google-news

<video:607244>

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, OHAL KHK'leri ile yapılan görevden almaların mağduriyet oluşturduğunu belirterek şunları söyledi "Bugün 1 milyon mağdurumuz var. Adaletle yönetemezseniz mazlum yaratırsınız. Öğretmenleri sendikalı olduğu için memuriyetten aıyorrlar. Sendikalı olmak ne zamandan beri suç oldu. Zamanında çıkıp 'ne istediniz de vermedik?' dediler Ben de soruyorum neleri verdiniz, bir çıkın açıklayın. Daha açıklamadılar" dedi.

Polisin mektubunu okudu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Tokat'taki konuşmasında 'FETÖ' soruşturmasında madur edilen memurlara ve öğrencilere değinerek hükümeti eleştirdi. Kılıçdaroğlu, 'FETÖ' soruşturmasından dolayı hapse giren bir polis memurunun kendisine gönderdiği mektubu okudu. Kılıçdaroğlu madur polisin mektubunu şöyle aktardı; "Bir polis memurundan mektup aldım. Görevine son verilmiş hapiste. Suçum şu diyor; Kayseri'de bir kooparetife girdim. Taksitini bir banka aracılığıyla ödüyordum. Sonra o banka dediki havalelerde havale parası alcam. Kooparetife dedimki ya havale parası alıyorlar. Dedilerki Bank Asya aracılığıyla gönderirsen havale parası almıyorlar. Bende kooparetif taksitini Bankasya aracılığıyla gönderdim. Sen misin Bank Asya aracılığıyla gönderen? Polisi polislikten atıyorlar.

ADİL ÖKSÜZ SORUSUNA YANIT VERMEDİ

Kılıçdaroğlu, toplantının ardından Turhal Şeker Fabrikası'nda sendikacılarla görüştü, işçilerle yemek yedi. Kılıçdaroğlu, FETÖ'cü Adil Öksüz'ün MİT ajanı olup olmadığına ilişkin soruya, "O soru ayrı, onlar ayrı" diyerek yanıt vermedi.

CHP Tokat İl Başkanlığı tarafından düzenlenen 'Şeker Çalıştay'ına katılmak üzere dün Turhal'a gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu sabah ilk olarak Turhal Şeker Fabrikası'nı ziyaret etti. Otelden fabrikaya yürüyerek geçen Kılıçdaroğlu, önce fabrika çalışanları ile görüştü. Daha sonra Şeker- İş Sendikası Turhal Şube Başkanı Mehmet Elvan Yılmaz'la görüşen Kılıçdaroğlu, fabrikada çalışan geçici işçilerin sorunlarını dinledi. Geçici işçiler, kendilerine kadro verilmesi için yardım istedi.

Turhal Şeker Fabrikası'nın Türkiye'nin en köklü fabrikalarından biri olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Şeker Fabrikası'nın hem Turhal, hem de Türkiye için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. 1934 yılında üretime başlayan bir fabrika. Dolayısıyla Cumhuriyetin ilk kurduğu fabrikalardan birisi" dedi.

Fabrikayı daha iyi teknolojilerle donatmak yerine atıl hale getirmek, yeni işçi almamak yoluyla bu fabrikaları elden çıkarma düşüncesi olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu düşünce dünün düşüncesi değil. Bu düşünce yaklaşık 20-25 yıldır Türkiye'nin gündeminde. Şimdi siz biraz önce dediniz ki, 'Biz partiler üstü bir anlayışla hareket ediyoruz.' Şimdi partiler üstü düşünceyle hareket ederseniz bu son kaçınılmazdır. Bu fabrikada elinizden gider. Sizden tek isteğim var. Siz işçinin hakkını savunan bir sendikasınız. Bu fabrika burada olmalı mı? Evet olmalı. 'Bu fabrika burada olmalıdır, bu fabrikaya yeni işçi alınmalıdır, geçici işçilere kadro verilmelidir' diyen siyaset anlayışına destek vermeniz gerekir."

Kemal Kılıçdaroğlu'na buradaki görüşmesinin ardından çeşitli sorular yöneltildi. Bu soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, 'Adil Öksüz MİT ajanı mı?' sorusuna "O soru ayrı, onlar ayrı" diyerek yanıt vermedi. Kılıçdaroğlu, fabrikada işçilerle öğle yemeği yedikten sonra pancar üreticileri ve sivil toplum örgütleriyle spor salonundaki toplantıya geçti.

"NİŞASTA BAZLI ÜRÜN ALMAYACAĞIZ KAMPANYASI BAŞLATIN"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Şeker Çalıştay'ı kapsamında Turhal Hasan Sevinç Türk Spor Salonunda yaklaşık 3 bin kişiye seslendi. Tokat sigara fabrikasının geçtiğimiz yıllarda kapatıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Orada işçiler çalışıyordu değil mi?. Dediler ki 'buraya daha güzel fabrika yapacağız.' Fabrika gitti, işçi gitti. Türkiye'de tütün bitti. Tütün üreticisi tütün ekmiyor. Tütün, pirinç, pamuk ithal ediyoruz. Sanki bizim ülkemizde toprak, çiftçi, su yok. Hepimizin düşünme zamanı. Çiftçi, esnaf kardeşim düşüneceksin. Az önce konuştum. Onlara açık net çağrı yaptım. Nişasta bazlı ürün almayacağız kampanyası başlatın. Nişasta bazlı şeker nasıl üretiliyor. Şeker pancarından değil bizim. Mısırdan üretiliyor, o da dışarıdan geliyor. Nasıl mısır geliyor, genetiği değiştirilmiş mısır geliyor. Ondan sonra çocuklarımıza veriyoruz. Hem insan sağlığı hem de çiftçimiz açısından zararlı. Biz niye yolumuzdan vazgeçiyoruz. Neden fabrikaları kapatmak istiyoruz. Biz ülkemize sahip çıkmak zorundayız" dedi.

''DEVLETİ YÖNETENLER ADİL OLMALI''

15 Temmuz'da darbe girişimi ve sonrasını hatırlatan hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Dört siyasi parti de karşı çıktık. Eyvallah 'darbe olsun mu', 'Hayır'. Şimdi 15 Temmuz dan sonra dediler ki 'Olağanüstü hal ilan edeceğiz' Sayın Başbakan'a söyledim 'OHAL'e karşıyız' Dört parti darbeye karşı mı karşı. Bir şey yapacaksak getir meclise. OHAL'ı çıkardılar. Kanun hükmünde kararname. Bakın arkadaşlar zararı kimler çekti. Önce şunu söyleyim. Meclisi bombalayan, vatandaşı öldüren, polisi öldüren darbe girişiminde bulunanları süratle yargı önüne çıkartıp hesabı sorulması lazım. Meclisi bombalamak kimsenin haddine değildir. Masum insanları öldürmek kimsenin haddi değildir. Demokrasiyi sonuna kadar savunacağız. Ama devleti yönetenler, yani hükümet olanlar her şeyi adalet içinde yapmak zorundalar. Adalet bu kadar önemli kavramdır.''

''1 MİLYONA YAKIN OHAL MAĞDURU VAR''

OHAL'in getirdiği sıkıntılar konusuna da değinen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

''Bugün 1 milyona yaklaşan mazlum insanımız var, OHAL mağduru. Öğretmen sendikalı diye öğretmenlikten atıyorlar. Sendikalı olmak ne zamandan beri suç. Anayasal haktır sendikalı olmak. Atamazsınız, varsa bir kabahati verirsiniz mahkemeye, hakim atarsa eyvallah. Ama yargısız, sorgusuz, sualsiz 'Ben seni görevinden atıyorum' olmaz. Üniversite hocaları bildiri yayınladı, vay sen misin bildiri yayınlayan, onları da üniversiteden atıyorlar. Olmaz arkadaşlar olmaz. Niye atıyorsun, üniversite hocasının görüşünü beğenmiyor olabilirsin. Ama üniversiteler her türlü düşüncenin özgürce dile getirildiği yerler. Öyle kabul edeceksin. Devlet memuriyetinden, lojmandan atıyorsun. Adamı hapse atıyorsun, eşi çıkıyor ev kiralayacak, kimse ev vermiyor. Bankada 3-5 kuruş parası var çekmek istiyor bankadaki hesabına tedbir koyuyorsun."

"DARBEYİ TALİMAT VEREN, UÇAĞI KULLANAN YAPTI"

Konuşmasının devamında 'Darbeyi kim yaptı, talimat veren, uçağı kullanan yaptı' diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sen öğretmen, işçiden memurdan ne istiyorsun. Bir de diyorlar ki 'bunları memuriyetten attık, sigortalı işte de çalışmayacak'. E ne olacak bunlar. Yani eline silah alıp dağa mı çıkacak. Er erbaşlar. Hepimiz üç aşağı beş yukarı askerlik yaptınız. Komutan 'kalk' dedi mi kalkardık, 'esas duruş' deyince esas duruşda bulunurduk. Er erbaşlara komutan emir vermiş 'dışarı çık' diye. Bunları hapse atmışlar darbeci diye. Ya bunlar emir kulu. Bunların aileleri perişan vaziyette. Daha düne kadar FETÖ ile siz kol kola gezmiyor muydunuz. Birlikte değil miydiniz. 'Ne istediniz de vermedik' Ben de sordum, 'onlar ne istedi siz ne verdiniz arkadaş.' Bu sorunun cevabını almış değilim. Soracağım, siz de sorun. Neleri verdiniz arkadaş neleri.''

''DAVALAR CANLI YAYINLANMALI''

Darbeciler ile ilgili davaların da halkın izleyebileceği şekilde yapılması gerektiğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu şöyle dedi:

''Darbeciler bellidir, teşebbüs edenler bellidir. Bir an önce çıkartıp yargı önünde hesabını sorarsınız. Ayrıca bu davaları gizli kapaklı da yapmasınlar. Medyaya açık, televizyonlardan canlı verilsin. Hepimiz görelim. İl Başkanları toplantısında il başkanlarıma talimat verdim. Nerede bir mağdur varsa sahip çıkacaksınız. Kılıçdaroğlu mağdurlara sahip çıkıyor diye karşı çıkıyorlar. Evet sonuna kadar sahip çıkacağım. Bütün mazlumlara sahip çıkacağım. Çünkü zalimlerin karşısında susan dilsiz şeytandır."

Kılıçdaroğlu, ülkenin huzura ihtiyacı olduğunu ve bütün sorunları çözmeye hazır olduklarını söyledi.
Kılıçdaroğlu konuşmasının ardından karayolu ile Ankara'ya hareket etti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler