Şort giyen kadına saldırdı, "Kuran'da var, içime cin kaçtı" dedi, serbest bırakıldı

İstanbul'da Ayşegül Terzi'ye şort giydiği için otobüste tekme atan saldırgan Abdullah Çakıroğlu, mahkemedeki savunmasında "Otobüste de manevi duygularım tahrik oldu. Oturuşu müstehcendi" dedi. Mahkeme heyeti Çakıroğlu'nun tahliyesine karar verdi. Saldırıya uğrayan Terzi, kararın ardından gözyaşlarına boğuldu.

Yayınlanma: 26.10.2016 - 11:33
Abone Ol google-news

<video:601554>

İstanbul Maslak'ta bindiği bir otobüste yolculuk yapan Ayşegül Terzi'ye şort giydiği için tekme atan Abdullah Çakıroğlu'nun 9 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına bugün başlandı. Ayşegül Terzi, ifade verirken gözyaşlarına boğuldu. Sanık Çakıroğlu, savunmasında skandal ifadeler kullandı. İlk duruşmada Çakıroğlu'nun tahliyesine karar verildi.

Mahkeme, tahliye olan Abdullah Çakıroğlu'nun Ayşegül Terzi'nin ev ve işyerine 6 ay boyunca yaklaşmaması yönünde karar verdi.

SALDIRGANDAN REZİL SAVUNMA

Anadolu 40. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmada tutuklu sanık Abdullah Çakıroğlu ve avukatı, Ayşegül Terzi ile çok sayıda kadın avukat hazır bulundu. Duruşmada kadın avukatların katılma talebinde bulunmasının ardından sanık Çakıroğlu'nun kimlik tespiti yapıldı, savunması alındı.

Duruşmada kadın avukatların katılma talebinde bulunmasının ardından sanık Çakıroğlu'nun kimlik tespiti yapıldı. Mahkeme hakiminin iddianameyi okumasının ardından savunmasını yapan Çakıroğlu, "İş yerinde hastalığım nüksetmişti. Bu da telefon kayıtlarında vardır. Ege'de Murat diye bir hoca efendiden ilaçlarımı istemiştim. Hastalığım ilk başladığında 2 sene önce ona gitmiştim. İlaç verdi, tedavi oldum. Kendime gelmiştim. Son zamanlarda ise kendi kendime konuşma hallerim artmıştı" dedi.

Bunun üzerine mahkeme hakimi, "Bu hoca efendi dediğin din adamı mı" diye sordu. Sanık Çakıroğlu ise, "Evet" diye yanıt verdi. Çakıroğlu, "2 sene kimseye bulaşmadım. Sonra rahatsızlığım nüksetti. Kendi kendine konuşma, bağırma, çağırma hallerim arttı. 2-3 gün üst üste nöbete kalınca psikolojim arttı. Konuşma seanslarım arttı. Otobüsteki hadise vuku buldu" dedi.

Çakıroğlu savunmasında devamla, "Otobüste daha önceden tanımadığım bayanı gördüm. Oturuşu müstehcendi. Doğru oturmasını söyledim. Suratıyla 'sanane' anlamında işaret yaptı, önüme döndüm. Durumu hazmedemedim istem dışı reflekste bulundum. Yaptığımı doğru bulmuyorum. Bayanın oturuşunu da doğru bulmuyorum. Hastalık halinde istem dışı reflekste bulunuyorsun. İstem dışı oluyor ancak doğrular üzerinden gerçekleşiyor. Bu şekil oturuşunu doğru bulmadım, uyardım. Kendisi umursamadı, hiç oturuşunu düzeltmedi. Cünüp kelimesi bana aittir. Bu kelimeyi kullandım. Otobüsün içinde bir grup beni dövdü. Bayanın sözü üzerine millet galeyana gelip otobüsten attılar beni, dövdüler. Hapishanede de tartaklandım. Bu olayda sara hastalığımın etkisi büyüktü. Nüksetmişti. Saldırma eğilimim artmıştı" şeklinde konuştu.

"CİNLER MUSALLAT OLMUŞ"

Sanığın Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde 14 gün kaldığını söylemesi üzerine mahkeme hakimi, "Erenköy dışında bir yerde tedavi gördün mü" diye sordu. Sanık "Hocaya gittim" dedi. Bunun üzerine hakim, "Hoca sana ne yaptı" şeklinde soru yöneltti. Çakıroğlu ise, "Beni okudular. Cinler musallat olmuş dediler" diye yanıt verdi.

"ORTAK YAŞAM ALANINA YAKIŞMAYACAK GİYİM KUŞAMI VARDI"

Çakıroğlu mahkemedeki ifadesinde, "Müştekinin kendisini taşıyabilecek bir giyim kuşamı olması lazımdı. Herkesin ortak yaşam alanına yakışmayacak şekilde giyim kuşamı vardı. Ortamı bozuyordu. Otobüste aile, ana baba var. Herkesin ruh dünyasını etkiliyordu. Doğruları birinci dereceden Kuran-ı Kerim'den almak zorundayız. Kadının haya perdesinin oluşması için örtüsü olması gerekiyor. Kuran-ı Kerim ve hadislerde örtünmesi gerektiği belirtilmiştir. Gayrimüslimim diyorsa kendisini taşıyabilecek giyim kuşamı olması gerekiyor. Aksi taktirde insanları suça teşvik ediyor, insanların şehvet duygularını kabartıyor. Benim olayda şehvet duygularım kabarmadı ama istem dışı bir davranışta bulundum" dedi.

AYŞEGÜL HEMŞİRE DE SALONDAKİ İZLEYİCİLER DE AĞLADI

Sanığın savunmasının ardından Ayşegül Terzi'nin ifadesinin alınmasının işlemine geçildi. Davaya katılma talebi olduğunu belirten Terzi güçlükle konuşarak, "Paraya ihtiyacım vardı, kendime nöbet yazdırmıştım. Gece nöbetimi tuttum. Sabah nöbetten çıktım. Üzerimde sivil kıyafetim vardı. Otobüste boş koltukta ters bir şekilde oturdum. Sanığı hiç görmedim. Bayram sabahıydı. Telefonda müzik dinliyordum ve bayramlaşıyordum. Yüzüme biri birden tekme attı. Ne olup bittiğini anlamadım. Sonrasını hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde hastanedeydim. Ağzından çıkan sözleri hatırlamıyorum. Elimdeki poşetleri bacağımın üzerine koydum. Bacağım kapalıydı" diyerek gözyaşlarına boğuldu. Bu sırada salondaki bazı izleyicilerin de ağladığı görüldü. Mahkeme hakimi, Terzi'nin sesinin titrediğini ve ağlamaya başladığını tutanağa geçirdi.

"TEKRAR YAPACAĞINDAN KORKUYORUM"

Terzi ifadesinde devamında, "Karakolda söylediklerim tam yazılmadı. Ardından kendi çalıştığım hastaneye gittim. Başımdan darbe aldığımı, kafamın şiştiğini söylediler. Ağzımın içinde kanamalı yaralar vardı. Canım çok yanıyordu. Sanığın hiçbir suçlamasını kabul etmiyorum. Yaptığı eylemi dine bağlamasını doğru bulmuyor ve kabul etmiyorum. Evime çok yakın oturuyor. Ben bunu bana tekrar yapabileceğini düşünüyorum. Serbest kalırsa tekrar yapacağından korkuyorum" dedi. Bu sırada Ayşegül hemşire yeniden ağladı.

OLAY ANINA İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İZLENDİ

Çakıroğlu ve Terzi'nin ardından tanıklar duruşmada olay gününü anlattı. Tanıkların beyanlarının ardından olay anına ilişkin otobüs kamerasının görüntüsü izlendi.

"KATILMA TALEPLERİNİ DOĞRU BULMUYORUM"

Davaya katılma taleplerine karşı beyanı sorulan sanık Çakıroğlu, "Ben katılma taleplerini doğru bulmuyorum" dedi.

"TOPLUMU KUTUPLAŞTIRMAYA GEREK YOK"

Çakıroğlu'nun avukatı ise, "Deniyor ya mini etekli olduğu için dövüldü. Müvekkilim ruh hastası, bipolar. Bu durumu kadın dernekleri görmezden gelemez. Bu durum gözardı edilerek olayı basına taşıyıp bir kampanya üzerinden toplumu kutuplaştırmaya gerek yok. Kadın derneklerinin kadın haklarını savunması bize de gurur veriyor. Kanun akıl hastalarının tutuklanamayacağını söylüyor. Bunun için Aile Bakanlığı kalkıyor açıklama yapıyor kanun teklifi verdik diyor. Bunun üzerine savcı suç vasfını değiştirip dava açıyor" dedi.

"DAVANIN KADIN HAKLARIYLA NE ALAKASI VAR"

Kadın derneklerinin davaya katılma taleplerinin reddedilmesini isteyen avukat, "Bu davanın kadın haklarıyla ne alakası var. Ortada Ayşegül hanımın mağduriyeti var ama mağduriyeti giderilirken yeni bir mağduriyet doğuyor. Müvekkilim tedavisine devam edemiyor. İlaçlarını kullanamıyor. Olayın basit yaralama olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu davade adalet istiyoruz. Ayşegül Terzi'nin mağduriyeti giderilsin istiyoruz. Sadece Ayşegül Terzi değil müvekkilim de darp edildi" diye konuştu.

MİLLETVEKİLİ VE BAROLARIN KATILMA TALEBİ KABUL EDİLDİ

Mahkeme hakimi suçtan zarar görme ihtimaline karşı Ayşegül Terzi ve avukatlarının davaya katılma talebinin kabulüne karar verdi. İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu, İzmir Barosu'nun, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka'nın da davaya katılma talebinin kabulüne karar verdi. Diğer katılma taleplerinin ise daha sonra değerlendirilmesine karar verildi.

TAHLİYESİNİ TALEP ETTİ

Sanık Çakıroğlu ise tahliyesini talep ederek, "Durumum da gözönüne alınarak tutuksuz yargılanmayı istiyorum" dedi.

SANIK TAHLİYE EDİLDİ

Mahkeme sanığın savunmasının tespit edilmiş, delillerin önemli ölçüde toplanmış olduğunu, dosya kapsamında Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nden gönderilen rapora göre Bipolar duyguların bozukluğuna ilişkin hususlar nedeniyle suç tarihinde sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığına ilişkin rapor alınması gerektiğinin değerlendirilmesi, sanığın tüm raporlarının toplanmamış olması nedeniyle rapor için sevk edilecek durumda olmadığını belirtti. Sanığın ilerde alınacak raporda kısmi yada tam akıl sağlığı bozukluğunun tespit edilme ihtimalini dikkate alan mahkeme Çakıroğlu'nun tahliyesine karar verdi. Duruşma 21 Aralık tarihine ertelendi.

HAKİM: BAŞKA BİR GİRİŞİMDE BULUNURSA…

Tahliye kararının üzerine Ayşegül Terzi'nin bir avukatı avukatı, "Müvekkilimin başına ya bir şey gelirse..." diye karar tepki gösterdi. Mahkeme hakimi ise, “Şuan hastaneye sevk edilecek bir durumu yok. Başka bir girişimde bulunursa bildirirsiniz" dedi.

AYŞEGÜL HEMŞİRE SİNİR KRİZİ GEÇİRDİ

Duruşma salonunda bulunan izleyiciler tahliye kararına tepki gösterirken Ayşegül Terzi sinir krizi geçirerek ağlamaya başladı. Terzi duruşma salonunda sanık için, “Öldürecek beni" diye bağırdı. Salondaki izleyiciler hem hakime hem de sanık avukatına tahliye kararı nedeniyle tepki gösterdi.

Avukatlar açıklama yaptı, Ayşegül Terzi gözyaşlarına boğuldu -VİDEO 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Tahliye kararı sonrası Terzi'nin avukatları, Anadolu Adalet Sarayı önünde açıklama yaptı.

Terzi'ye "Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu" üyeleri de destek verdi. Platform üyleri pankart açarak slogan attı.

“BU İŞİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"

Ayşegül Terzi'nin avukatlarından Bahar Ünlüer Öztürk, “Sanık savunmasını önceden belirttiği, tanıklar dinlendiği ve deliller toplandığı gerekçe gösterilerek talihsiz bir şekilde mahkeme tarafından tahliye kararı verildi. Biz Ayşegül'ün avukatları olarak bu tahliye kararına itiraz edeceğiz. Ayşegül asla yalnız değil. Ayşegül'ün yanında bütün kadınlar ve İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi kadın avukatları olarak yanındayız. Bu işi takipsiz bırakmayacağız. Henüz yargılama devam ediyor" dedi.

BİR SONRAKİ DURUŞMA 21 ARALIK'TA

Öztürk, bir sonraki duruşmanın 21 Aralık'ta olduğunu belirterek, “Sanığın ifadeleri doğrultusunda bir takım belgeler bekleniyor. Dosyadaki mevcut hastane raporlarının eksik olması nedeniyle mahkeme tekrar istedi raporları" diye konuştu.



“HUKUKİ NEDENSELLİK YOK"

Bahar Ünlüer Öztürk, “İddia edilen akıl hastalığı ile Ayşegül'e gerçekleştirmiş olduğu fiil arasında herhangi bir hukuki anlamda nedensellik bağı yok. Cezai ehliyetini asla ortadan kaldırabilecek bir durum yok" ifadelerini kullandı.

"AYŞEGÜL İÇİN YAKIN KORUMA TALEP EDİLECEK

Terzinin diğer avukatı ise, “Ayrıca Ayşegül hanım için yakın koruma talep edeceğiz. Çünkü duruşma boyunca anlattı. Ayşegül hanım her sabah babası tarafından iş yerine götürülüyor ve hiçbir şekilde dışarıya çıkamıyor, toplu taşıma aracı kullanamıyor, sosyal hayatın içerisinde yer alamıyor. Bütün kadınlarda uyanan infial durumuna, gerek sanıktan gerek aynı bilinçteki kişilerden gelecek saldırılara karşı bütün kadınlar huzursuz durumdadır. Dava sonucunda umarım emsal bir karar çıkacaktır. Tutukluluk halinin devam etmemesine ilişkin karar hepimizi tedirgin etmektedir" diye konuştu.

SORULARI YANITLADILAR

Gazetecilerin karara ilişkin gerekçeyi sorması üzerine avukatlardan şu yanıt geldi: “Aslında açık bir gerekçe yok. Hakim, 'halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek maddeleri değerlendirildiğinde..' devam etti, sonunda da tutukluluğun kaldırılmasına karar verdi. Ama orada bir gerekçelendirme olmadı. Bu maddeleri değerlendirdik. Karara itiraz edeceğiz."
Açıklamanın ardından yürümekte güçlük çeken Ayşegül Terzi, ailesi tarafından araca bindirilerek götürüldü.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler