Feyzioğlu: Başbakan Türkiye Cumhuriyeti devletini dava etti

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Başbakan Erdoğan'ın sosyal medya ile ilgili Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı bireysel başvuruyla ilgili olarak, "Anayasa Mahkemesi'nde davalı olan Türkiye Cumhuriyetidir. Yani başbakanımız Türkiye Cumhuriyeti devletini dava etmiş oluyor bireysel başvuruyla. Ben sanıyorum yanlış yönlendirildi" dedi.

Yayınlanma: 19.04.2014 - 17:09
Abone Ol google-news

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret etti. Cemiyet Başkanı Yılmaz Karaca ve yönetim kurulu üyeleriyle görüşen Feyzioğlu, gazetecilerin çeşitli sorularını da yanıtladı. Bir gazetecinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sosyal medya ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunduğunu belirterek bunu nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Feyzioğlu, Başbakan Erdoğan'ın bu konuda yanlış yönlendirildiğini öne sürdü. Feyzioğlu şöyle devam etti: "Bireysel başvuru konusu olabileceğini sanmıyorum sayın Başbakanının yaptığını. Sanıyorum yanlış yönlendirilmiş. Bireysel başvuru mahkeme kararlarının etkisiz kalması durumunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden önceki son çare. Herkese şunu anlatmaya gayret ediyorum. Sosyal medyada şeref ve haysiyeti ihlal eden bir durum varsa ilgili sayfa yasaklanır. Tabi bu şeref ve haysiyet konusu 'Bana ağır geldi. Üzüldüm bu cümlelerden' şeklinde değil, gerçekten eylemi değil kişiyi hedef alan söylemlerde yani küfürde, sövmede vardır."

Anadolu basınının da bu konuyu çok yaşadığını ifade eden Metin Feyzioğlu, "Filanca kaymakamın veya rektörün eylemini gündeme getirirsiniz 'Bana hakaret etti' diye size savcılığa verir. Aslında yaptığınız işlemlerini eleştirmektir. Çağdaş hukukta ölçü eylemin sert de olsa eleştirilebileceği ama kişiliğin hedef alınamayacağıdır" dedi.

 

'SİYASETÇİLERİMİZİN ELEŞTİRİLERE TAHAMMÜLLERİ YOK'

Siyasetçilerin kişiliklerine ve eylemlerine yapılan eleştirileri birbirinden ayıramadığını öne süren Feyzioğlu, "Bu ayrımı yapabilmiş değil bizim siyasetçilerimiz. Eleştirilere tahammülleri yok. Eleştirilerden hoşlanmayabilirsiniz, ama tahammül etmek zorundasınız. Ayrıca sosyal medyayı bir bütün olarak kapatmayı zaten bizim kanunumuz da kabul etmiyor. Ama dünyanın en geri internet kanunu çıkarttık ona bile aykırı yaptıkları" diye konuştu.

 

'BAŞBAKAN YANLIŞ YÖNLENDİRİLDİ'

Türkiye Barolar Birliği'nin Twitterin açılması için başvuruda bulunduğunu ve yürütmeyi durdurma kararı aldığını belirten Metin Feyzioğlu, ancak bu durdurma kararının uygulanmadığını anlattı. Bunun üzerine Anayasa Mahkemesi'nin de 'Türkiye Barolar Birliği'nin almış olduğu kararı idare uygulamadığı için artık benim dışımda hukuk yolu kalmamıştır' dediğini söyleyen Feyzioğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yani bir kısmına kadar biz getirdik, ondan sonra Anayasa Mahkemesi doğru olanı yaptı. Şimdi sayın Başbakanının başvurusunda böyle bir şey yok. Sayın Başbakan eğer bir rahatsızlığı varsa ilgili şirkete tazminat davasını açar. Bunu niye kaldırmıyorsun der. Gereğini o şekilde yapar. Yani Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağı bir şey yok. Anayasa Mahkemesi'ne başvuru şudur. Anayasa Mahkemesi'ne devlete karşı başvurursunuz. O zaman Türkiye Cumhuriyeti başbakanı devletinden tazminat istiyor, öyle bir şey var. Anayasa Mahkemesi'nde davalı olan Türkiye Cumhuriyetidir. Yani başbakanımız Türkiye Cumhuriyeti devletini dava etmiş oluyor bireysel başvuruyla. Bu düşünülecek bir husus. Ben sanıyorum yanlış yönlendirildi. Başbakanımızın bu hukuki ayrıntıyı şahsen bilmesi belki mümkün değil, ama yanında en iyi bilenlerin olması gerekir. Benim Allah'a hep ettiğim bir dua var. 'Allah'ım diyorum beni bana yanlış yapıyorsun diyecek dostlardan mahrum bırakma. Mahrum kalmama sebebiyet verecek davranışlarımdan alıkoy beni."

 

'CUMHURBAŞKANLIĞINA MİLLET TARAFINDAN YAKIŞTIRILMAMDAN ONUR DUYARIM'

Metin Feyzioğlu, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için isminin geçtiği sorusu üzerini de, Cumhurbaşkanlığı makamının talip olunacak bir makam olmadığını belirtti. Feyzioğlu şöyle konuştu: "Cumhurbaşkanlığı makamına ancak adaylık görevi verilir. Bu adaylık görevinin verilmesi benim için söz konusu değil. böyle bir görüşme ne yapıldı, ne bir talep oldu. 83 bin avukatı temsil eden biri olarak Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığına millet tarafından yakıştırılmamdan onur duyar mıyım, bütün meslektaşlarımı temsilen onur duyarım. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 3 ay kaldı. Bir ay sonra aday belirlenirse iki aylık çalışma vakti var. Ben umuyorum muhalefet partilerinin benim bilmediğim, onların bildiği bir husus vardır. Bunu umut ediyorum ama geç kalındığını bir yurttaş olarak gözlüyorum. Bir de tabii bu seçimde şöyle bir önemli husus var. Kimse buna dikkat çekmiyor. Biz bir partinin temsilcisini seçmeyeceğiz. Yasama, yürütme, yargının bütün devletin üzerinde 76 milyonu kucaklayacak bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz. Milleti kucaklayanı seçeceğiz. Adaylar kim olur bilmem ama kim aday olursa, kimler aday olursa benim yurttaş olarak hem de temsil ettiğim kurumun başı olarak talebim 76 milyon içinde bir kişiyi bile dışlamadan propaganda yürütmesidir."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler