Demokrasi İçin Birlik Platformu'ndan 'hayır' manifestosu: Kimse bu kadar yetkiye sahip olmamalı

Çeşitli siyasi parti, sivil toplum örgütü, dernek, sendika ve bireysel aktivistin bir araya gelerek oluşturduğu Demokrasi İçin Birlik Platformu, bugün referandum için hayır kampanyasının tanıtımını yaptı.

Yayınlanma: 09.02.2017 - 14:33
Abone Ol google-news

Demokrasi İçin Birlik Platformu'nun Kenter Tiyatrosu'ndaki kampanya tanıtım toplantısına birçok isim katıldı. Ercan Karakaş, Süleyman Çelebi, Sarp Kuray, Nur Sürer, Hüsnü Mahalli, Ayşenur Arslan, Levent Tüzel, Ufuk Uras, Celallettin Can, Hasip Kaplan, İhsan Eliaçık, Arzu Çerkezoğlu, Filiz Kerestecioğlu, Sezai Temelli ve Mücella Yapıcı bu isimler arasındaydı.

"SOL BİRLİKTELİK DEĞİL"

Birlikteliklerinin bir sol birlik olmadığını söyleyen Yazar Ayşegül Devecioğlu, "Bütün toplum kesimleriyle konuşacak, kutuplaşmaya deva olacak, bütün kesimlerle konuşan bir topluluktan söz ediyoruz. Yeni bir demokrasi anlaşıyını gündeme getirmiş bir birliğiz" dedi.

MANİFESTO OKUNDU

Ardından Demokrasi İçin Birlik Platformu'nun manifestosu okundu. 'Hayır biz varız başlıklı' manifestoda anayasa değişikliğinin tartışılmaya başladığı anda meşruiyetini yitirdiği, OHAL koşullarında halkın özgür iradesinin oluşamadığı belirtildi. Değişikliğin bir memleket meselesi haline geldiğinin vurgulandığı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"Kimse bu kadar yetkiye sahip olmamalı. Tek adam yönetimi Türkiye'nin geleceği, huzuru, kalkınması, istikrarı açısından kesin bir geri dönüş. İktidarın gücünün siyasal iktidardan tamamen bağımsız, güçlü kurumla ve yapılar eliyle dengelenmesi ve denetlenmesi zorunlu."



"BU SİSTEME GEÇİT VERMEYELİM"

Demokrasi İçin Birlik Platformu'nun toplantısından Tiyatro Sanatçısı Orhan Alkaya da anayasa değişikliğinin maddelerine tek tek değinerek, ortaya çıkacak sıkıntıları anlattı. Alkaya, "Bir toplumsal uzlaşı ortamı sağlanamadığı için tamamen gündemden kalkmış olan başkanlık sistemi, birden bire en önemli gündem oldu. Oysa demokrasilerde Anayasa yangından mal kaçırır gibi yapılmaz. Özgür bir ortamda, her kesimin düşüncelerini ifade edebileceği, koşullarda yapılır. Ülkemizi on yıllarca etkileyecek yasalar bir ayda hazırlandı. Bu acele niye ?"diye soran Alkaya sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

"Neden Anayasa'yı üç ayda değiştirmek için gece gündüz çalışıldı? Bu anayasa değişikliği halkın somut dertlerine çözüm değil. Çünkü toplumsal uzlaşma aranmadı. Sizi tek adam rejimine ikna etmek isteyenlere cevabımız var. Güçlü Başkan Güçlü Türkiye diyorlar . Hayır güçler Türkiye halkının değil, başkanın elinde toplanıyor. Olacağı söyleyelim. Türkiye güçlü bir başkanın hükmettiği, zayıf bir ülke haline gelecek. Sonuç, bütün yetkileri bir elde toplamak hiçbir ülkeye iyi gelmemiştir. O tek adamın kim olduğu, hangi partiden olduğu hiç önemli değildir. Bugün sevdiğin birisi başkan olacak diye düşünebilirsin. Ama yarın nefret ettiğin, hatta korktuğun biri aynı yetkilerle başkan olabilir. Sorun tek adamlar üretmeyecek sistem kurmaktadır. O tek adamları getirmek kolay, göndermek çok zordur. Bu sisteme geçit vermeyelim" dedi.



"YETMEZ AMA EVET" DİYENLER ÖZELEŞTİRİ YAPTI MI ?

Demokrasi İçin Birlik Platformu'nun içinde 2010 referandumuna "Yetmez ama evet" kampanyasına destek verenlerin de bulunduğunu, bu konuda bir özeleştiri yapılıp yapılmadığını soran bir gazeteciye HDP eski İstanbul Milletvekili Levent Tüzel yanıt verdi. Tüzel soruya, "Artık bu tehlikeli gidişatın karşısında durmak gerektiğini anlayıp, doğru tutumun yanında, bugün referandum açısından hayır demenin doğru tutum olacağını düşünüyorlar ve bu harekete de güç veriyorlar Bu özeleştirinin kendisi" yanıtını verdi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler