Bu sözler Abdullah Gül'e mi? "Onu biz getirdik, gürültü patırtı olmadıysa sabrımızdan olmadı"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Müteahhitler Birliği Ödül Törenine konuştu. Erdoğan, 2007'de yapılan anayasa değişikliğiyle Abdullah Gül'ü cumhurbaşkanlığı makamına getirdiklerini belirterek, "Önceki Cumhurbaşkanı ile bu konuda sıkıntılar yaşadık, gürültü patırtı olmadıysa bizim sabrımızdan olmadı" dedi.

Yayınlanma: 22.02.2017 - 11:17
Abone Ol google-news

<video:682035>




Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Tayyip Erdoğan, Mütehhitler Birliği Ödül Töreni'ne katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, yetki krizlerinden Türkiye'nin büyük zararlar gördüğünü belirterek, önceki cumhurbaşkanı ve başbakanlar Özal ile Demirel ve Sezer ile Ecevit arasında yaşanan kirzleri anlattı.

Erdoğan, 2007'deki anayasa değişikliğiyle Abdullah Gül'ü cumhurbaşkanlığı makamına getirdiklerini belirterek, "Şu anda da başbakan ile bakanlarımız ile uyumlu bir şekilde süreci yürütüyoruz. Sistemden kaynaklanmıyor, aynı ekolden geldiğimiz için gürültü patırtı kopmuyor. Önceki Cumhurbaşkanı ile bu konuda sıkıntılar yaşadık, gürültü patırtı olmadıysa bizim sabrımızdan olmadı" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle: 

Türkiye'nin ekonomisinde ciddi bir sorun yoktur. Küresel piyasalardaki krizlerden ve onun yarattığı psikolojisinden kaynaklanıyor. Bizim kendi çözümlerimizi üretmemiz lazım. Bizim Varlık Fonu'na yönelik attığımız adım bunun için.

Krizler karşısındaki stratejimiz küçülme, içe kapanma değil tam tersine büyüme, ileriye atılma, daha cesur davranmaktır.

Ciddi bir devlet desteği eşliğinde ilan ettiğimiz istihdam seferberliğine işverenlerimizin yaklaşımı olumlu. 

"TÜRKİYE ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇTİĞİNDEN BERİ HER ALANDA KRİZ HALİ İÇİNDE YAŞAMAK ZORUNDA KALMIŞTIR"

"Değişim hayatın en önemli gerçeğidir. Millet olarak bizim de geçmişimizde aldığımız dersler ışığında kendimize daha müreffeh bir elecek inşa etmemiz için çalışmamız gerekiyor. Değişimin ülkenin yönetim sisteminden uzak kalması mümkün müdür? Türkiye, çok partili hayata geçtiğinden beri her alanda bir kriz hali içinde yaşamak zorunda kalmıştır. Bu kırılgan ortamın ürünü olan istikrarsızlık, vesayet sisteminin en büyük dayanağıdır. Gayri meşru güç odakları, bu çatlaklardan sızarak güç kazanmıştır. İnsanoğlu unutur. Onun için bu gerçekleri hatırlatmakta fayda var. Halbuki bu noktaya durduk yere gelmedik, Türkiye yasama, yürütme ve yargı güçleri arasındaki çekişmelerden, yetki kargaşalarından çok büyük zararlar görmüştür. Darbelerin, muhtıraların yol açtığı kaoslar, ülkemize ağır bir maliyet yüklemiştir. Ne diyor biliyor musunuz? 16 Nisan ile birlikte artık Türkiye'de yasama organı yok diyorlar. Dürüst olun, siyaset eğer dürüst yapılırsa millet sizi bir yerlere getirir. Yürütme, doğrudur sadece Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde, yani başkanda toplanıyor. Yargı aynı şekilde konumunu yine koruyor. Yasama da, yürütme de, yargı da var. Bunların hiçbirisinin ortadan kalkması söz konusu değildir. Ama şu gerçeği görmemiz lazım, sadece cumhurbaşkanı-başbakan kavgaları dahil tek başına sistemi sorgulamak için yeterlidir.

Sayın Sezer, sayın Ecevit, bunlar dünya görüşleri olarak da birbirine yakın insanlardı. Ama rahmetli Ecevit'in yüzüne anayasa kitapçığı fırlatıldı mı? Fırlatıldı. Ertesi gün döviz ne oldu, malum. Bunu bir kenara bırakabilir miyiz? Özal, Demirel... Bunların nasıl birbirine girdiğini ve Özal'ın Demirel'e söylediklerini bir zahmet hatırlayıversinler. 

Bunları gördük, bunları yaşadık. Biz bunları görmek istemiyoruz bu ülkede. Beraber olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız başka yolu yok. Bu çalışmada bile anayasa komisyonunda masaların üzerinde nasıl uçuşulduğunu gördünüz. Pet şişelerin nasıl fırlatıldığını gördünüz. Genel Kurul'da aman yarabbi bacak ısırmaktan burun kırmaya kadar... Öbür sistemde bu olmaz mı? Olsa dahi asgariye düşer.

"GÜRÜLTÜ PATIRTI OLMADIYSA SABRIMIZDAN OLMADI"

"2007 anayasa değişikliğiyle iki tane yürütme gücüne sahip olduk ki artık bu kavgalar kaçınılmaz. 14 yıldır işler yürüyor diyorlar. Onu bir de bize sor. 14 yıldır sistemde sorun çıkmaması keramet değil. Birbirlerini tanıyan insanlar bu makamda olduğu için sorun çıkmadı. Dışişleri Bakanı'nı kalkacaksın başbakan yapacaksın, eskiden böyle bir şey var mıydı? Ama biz Cumhurbaşkanlığı makamına getirdik. Şu anda da başbakan ile bakanlarımız ile uyumlu bir şekilde süreci yürütüyoruz. Sistemden kaynaklanmıyor, aynı ekolden geldiğimiz için gürültü patırtı kopmuyor. Önceki Cumhurbaşkanı ile bu konuda sıkıntılar yaşadık, gürültü patırtı olmadıysa bizim sabrımızdan olmadı.

Şu anda bu tartışmada bile anayasa komisyonunda neler yaşandığını gördünüz. Genel kurulda bacak ısırmadan pet şişelere...He öbür sistemde bunlar olmaz mı? Olur ama asgariye iner.

Şimdi burada iki saf var. Bir evet, bir de hayır. Kandil gelin hayırda buluşalım diyor. Kim bunlar, ülkemizi parçalamak, bölmek, kan gölüne çevirmek isteyenler. Kişi sevdikleriyle beraberdir, bunu unutmayın.

"VE HATTA VE HATTA HDP'YE GÖNÜL VERENLER..."

Şimdi bu toplantı vesilesiyle, Ak Parti tabanı, CHP ve MHP'ye gönül vermiş vatandaşlar, ve hatta ve hatta HDP'ye gönül vermiş seçmenler, gelin bu büyük tarihi reformda konsolidasyona gidelim, 16 Nisan'da birliği beraberliği ile güçlü bir Türkiye'nin temel taşlarını yerine koyalım.

Herkesten ricam, bu 18 maddeyi ellerine alıp okumalarıdır. Şuan 57 ülkede seçme ve seçilme yaşı 18. Sevgili arkadaşlar seçilmek zor değildir, zor olan iyiyle kötüyü ayıklamaktır.

Türkiye'de parlamentonun işlevi gensorularla adeta ortadan kaldırılmıştır.Şimdi bu gensoru ve güvenoyu meselesi kalkıyor. Gerçek güvenoyu milletindir. Cumhurbaşkanı yürütmeden sorumlu olacak. Yargı da adaleti temsil edecek. 

Yeni sistemin en büyük getirisi, 5 yıllık istikrar ortamını güvence altına alıyor demektir. 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler