Barolardan açıklamalar: Destekleyen de var, tepki gösteren de

Başbakan Tayyip Erdoğan ile Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu arasında geçen tartışmaya ilişkin Türkiye'deki barolardan farklı açıklamalar geliyor.

Yayınlanma: 10.05.2014 - 23:37
Abone Ol google-news

Ankara Barosu Başkanı Sema Aksoy, bugün Danıştay'ın 146'ncı kuruluş yıldönümünde düzenlenen törende Başbakan Erdoğan'ın Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'na tepkisini değerlendiren yazılı bir açıklama yaptı.

Aksoy, Başbakan Erdoğan'ın Barolar Birliği Başkanı'na göstermiş olduğu tepkinin 'demokrasiye tahammülsüzlük' olduğunu savunarak; 'Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sayın Metin Feyzioğlu'nun tüm konuşma içeriği barolar ve avukatlar başta olmak üzere hâkim, savcı, yargı çalışanı ve vatandaşları, yani tüm toplumu ilgilendiren sorunlara ilişkindir. Söylenilen her sözün altına Ankara Barosu olarak biz de imzamızı atıyoruz' dedi.

Ankara Barosu Başkanı Aksoy tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle; 'Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Danıştay'ın 146. Kuruluş Yıldönümü ve 'İdari Yargı Günü'nde, halen üzerinde çalışılan Avukatlık Yasası başta olmak üzere ülke gündemine ilişkin önemli konuları baştan sona yapıcı bir üslupla dile getirerek çözüme yönelik işbirliğinin önemini de vurgulayan bir konuşma yapmıştır. Türkiye Barolar Birliği Başkanı; üstlendikleri toplumsal sorumluluk gereği, hukukun üstünlüğüne sahip çıkarken insan hak ve özgürlüklerini de korumak gibi ulvi bir görevin de gereklerini yerine getirmek durumundadır. Bu çerçevede; toplumun çeşitli kesimlerine mensup yurttaşlarımızın mağduriyetlerini dile getirirken Van depremzedelerinin yaşadıkları dramdan da söz etmesi siyasi değil sorumluluk sahibi, duyarlı ve bilinçli bir yaklaşımdır. Bu toplantılar aynı zamanda, hukukçuları da doğrudan ilgilendiren ülke gündemi çerçevesinde, yargının yapısal ve uygulamadaki sorunları ile ilgili görüşlerin de dile getirildiği toplantılardır. Sayın Başbakan'ın Yargı Yılı açış konuşmasından sonra Sayın Barolar Birliği Başkanı'na göstermiş olduğu tepki de hatırlanacak olursa burada esas olan demokrasiye tahammülsüzlüktür. Sayın Cumhurbaşkanı'nın ve çok sayıda yargı mensubunun olduğu bir ortamda, Sayın Başbakan'ın bireysel çıkış niteliğindeki müdahalesini devlet geleneği içinde üzüntüyle karşıladığımızı da ifade ediyoruz. Yargı temsilcilerinin yılda iki kez kendini ifade etme olanağı bulduğu bu toplantılarda, siyasi iktidarın sorunları dinleyip gereğini yapmak yerine tahammülsüzlük gösterip reddetme yolunu seçmesi çözümsüzlüğün başlangıcıdır. Ülkemizin içinde bulunduğu koşullarda; birlik beraberliğe, müzakereye ve birbirini önce dinlemeye sonra anlamaya çalışmadıkça sorunların çözülemeyeceği de ortadadır. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sayın Metin Feyzioğlu'nun tüm konuşma içeriği barolar ve avukatlar başta olmak üzere hâkim, savcı, yargı çalışanı ve vatandaşları, yani tüm toplumu ilgilendiren sorunlara ilişkindir. Söylenilen her sözün altına Ankara Barosu olarak biz de imzamızı atıyoruz.'

 

KAHRAMANMARAŞ BARO BAŞKANI: FEYZİOĞLU MUHALEFET LİDERİ GİBİ ELEŞTİRDİ

Kahramanmaraş Barosu Başkanı avukat Metin Doğan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun konuşmasına gösterdiği tepkinin doğru ve yerinde olduğunu öne sürdü. Bu toplantıların siyasileri dövme ve hizaya getirme arenasından çıkarılması gerektiğini belirterek, “Bu günkü konuşması incelendiğinde çok yoğun bir şekilde hiç hukuki alana girmeyen, bir yargısal faaliyet niteliği taşımayan, hak ve özgürlüklerle alakalı olmayan birçok alanla ilgili; sanki bir muhalefet lideri gibi çok yoğun eleştirileri dile getirildiğini görmekteyim” dedi.

Kahramanmaraş Barosu Başkanı Avukat Metin Doğan, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun Danıştay’ın 146’ncı kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen törendeki değerlendirmelerin adeta hükümeti bir hizaya sokma, hizaya çekme niteliği taşıdığını söyledi. DHA muhabirine telefonda açıklama yapan Metin Doğan, bu tür toplantılarda hükümetin, siyasetçilerin ve yasama organlarının yoğun eleştiri bombardımanına tabi tutulduğunu belirterek, “Sayın Başbakan’ın tepkisi, bu tür törenler bütüncül olarak değerlendirildiğinde çok doğru ve yerinde bir tepkidir. Çünkü yüksek mahkemelerde yapılan törenler adeta bir siyasileri, yöneticileri dövme alanı haline dönüştürülmüştür. Bu törenlerde siyasete ayar verme dozajında olan konuşmaların halkımız tarafından da çok yoğun tepkiyle karşılandığı herkesin malumdur. Bu nedenle sayın Başbakan da, gerek Anayasa Mahkemesi’nde yapılan törenden sonraki değerlendirmelerinde, gerekse bugün Danıştay’ın kuruluş yıldönümü töreninde Barolar Birliği Başkanı’nın konuşmasına yönelik tepkisinde haklıdır. Çünkü gerek Barolar Birliği Başkanı, gerekse yüksek yargının temsilcileri adeta bu arenaları, bu tür toplantıları fırsat bilerek idareyi, seçilmiş hükümeti, zaman zaman da yasama organını çok yoğun eleştiri bombardımanına tabi tutmaktadır. Bu eleştirilerin dozu zaman zaman iftira ve hakaret boyutuna ulaşmaktadır” dedi.

Metin Doğan, Fevzioğlu’nun muhalefet lideri gibi çok yoğun eleştirilerde bulunduğunu ifade ederek, “Bu nedenle bu günkü konuşması incelendiğinde çok yoğun bir şekilde hiç hukuki alana girmeyen, bir yargısal faaliyet niteliği taşımayan, hak ve özgürlüklerle alakalı olmayan birçok alanla ilgili; sanki bir muhalefet lideri gibi çok yoğun eleştirileri dile getirildiğini görmekteyim. Başta Van depremiyle ilgili değerlendirmeler olmak üzere kamuoyunda birçok konuyla ilgili yapılan değerlendirmeler adeta hükümeti bir hizaya sokma, hizaya çekme niteliği taşımaktadır” diye konuştu.

Barolar Birliği Başkanı Fevzioğlu’ndan avukatların sorunlarıyla ilgili konuşma yapmasını beklediklerini belirten Doğan, benzer toplantılarda siyasetçilerin dövme veya hizaya getirme arenalarından çıkarılması kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı: “Tabi ki demokrasilerde eleştiri yapmak ve eleştiriye tahammül etmek bir kültürdür ama eleştiri yapmak hiçbir zaman için siyasetçiyi dövmek, ona hakaret etmek, onu seçen iradeyi yok saymak anlamına gelmemelidir. Ama görünen odur ki; bu zamana kadar yüksek mahkemelerde yapılan konuşmaların hepsi değerlendirildiğinde bunlar eleştiri sıralarının çok ötesinde; siyasetçiyi dövme, siyasetçiye ayar verme, siyasetçiyi hizaya sokma gibi bir mantık kurgusu içerisinde yapılmaktadır. Biz bu nedenle bundan sonraki toplantılarda herkesin demokrasiye ve halkın iradesine saygı duyacak şekilde açıklamalar yapmalarını ve buraların bir an önce siyasetçiyi dövme arenasından çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz.”

 

10 BARO BAŞKANINDAN ERDOĞAN'A ORTAK TEPKİ

Muğla'nın Bodrum İlçesi'nde, Danıştay'ın kuruluş yıldönümü için düzenlenen törende Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın salonu terk etmesi Muğla Baro Başkanı Mustafa İlker Gürkan tarafından yapılan yazılı açıklama ile eleştirildi. Bu açıklamaya 10 ilin baro başkanları da imza attı.

Danıştay'ın 146. yıldönümü töreni sırasında Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun konuşma yaptığı anda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın salonu terk etmesini yaptığı yazılı açıklama ile Muğla Baro Başkanı Mustafa İlker Gürkan eleştirdi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Bugün Muğla Barosu tarafından düzenlenen Hukuk Muhakemeleri Kanunu Sempozyumu'nda, Danıştay'ın kuruluş yıl dönemi törenleri sırasında Cumhuriyet tarihinde hiç örneğine rastlanılmamış bir olay yaşandığını öğrenmiş bulunuyoruz. Başbakan tarafından Türkiye'deki tüm avukatları temsilen konuşma yapmakta olan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Metin Feyzioğlu'na karşı devlet adamlığı ile bağdaşmayan, düşünce ve ifade özgürlüğüne, hukuka aykırı bir davranış sergilenmiştir. Birlik başkanımıza yapılan davranış ve sözlerin tüm avukatlara ve barolara yönelik olduğunu düşünüyor ve kınıyoruz. Savunma mesleğinin mensupları olarak hukukun üstünlüğünü, hukuk devletini ve savunmayı savunmak yolundaki kararlılığımızdan yılmayacağımızı bir defa daha tekrar ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını hukuka, hukukun üstünlüğüne ve savunma temsilcilerine saygılı olmaya davet ediyoruz."

Açıklamada TBB Başkan Vekili Av. Berra Besler ile Adana, Aydın, Balıkesir, Denizli, Karabük, Bolu, Erzincan, İstanbul, Kütahya ve Bursa barolarının da imzasının bulunduğu vurgulandı.

 

TBB BAŞKAN VEKİLİ BESLER'DEN TEPKİ

Muğla Baro Başkanı Mustafa İlker Gürkan imzalı yazılı açıklamanın ardından bir eleştiri de TBB Başkan Vekili Av. Berra Besler'den geldi. Muğla Barosu tarafından Bodrum'daki Kervansaray Otel'de düzenlenen Hukuk Muhakemeleri Sempozyumu'na Baro Başkanları ile katılan Besler, şunları söyledi: "Birlik başkanımıza yapılan davranış ve sözlerin tüm avukatlara yönelik olduğunu düşünüyor ve kınıyoruz. Savunma mesleğinin mensupları olarak hukukun üstünlüğünü, hukuk devletini ve savunmayı savunmak yolundaki kararlılığımızdan yılmayacağımızı, bir defa daha tekrar ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını, hukuka, hukukun üstünlüğüne ve savunma temsilcilerine saygılı olmaya, davet ediyoruz. Bu mücadelemizde hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti kurallarına göre yapacağız."

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan TBB Başkan Vekili Besler, "Birlik Başkanı Feyzioğlu'nun Başbakan için suç duyurusunda bulunmayacağı yönündeki açıklamasıyla ilgili olarak, pazartesi günü barolar birliği toplantısında, durumu tartışıp değerlendirerek, nasıl bir yol izleneceği yönünde karara varacağız" dedi. Toplantıya katılan baro başkanları da, 'Toplantı ve ifade özgürlüğü sadece Başbakan için değildir' diyerek tepkilerini dile getirdi.

 

İZMİR BAROSU: BAŞBAKAN'IN TAVRINI KINIYORUZ

İzmir Barosu Başkanlığı adına yapılan yazılı açıklamada, Danıştay'ın kuruluş yıldönümü töreninde yaşanan olaylar değerlendirildi, "Başbakan'ın hukuka saygılı olacağı günlerin geleceğini ümit ediyor, TBB Başkanına yönelik bu saygısız ve tahammülsüz tavrı kınıyoruz" denildi.

Baro adına yapılan yazılı açıklamada Danıştay'ın kuruluş yıldönümü töreninde yargının kurucu unsuru bağımsız savunmanın temsilcisi olarak konuşma yapan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof.Dr. Metin Feyzioğlu'na Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı tarafından tahammül edilemediği, 'edep ve saygı sınırlarını aşan' bir tepki gösterildiği belirtildi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: "Belirtmek isteriz ki, TBB Başkanı’na yapılan saygısızlık tüm savunma makamına, Barolara ve tüm avukatlara yapılmıştır. Barolar ve avukatlar kendilerine yönelen saldırılara bugüne kadar nasıl sessiz kalmamış ise bugün de bizzat Başbakan eliyle sergilenen "mahalle kabadayılığına" sessiz kalmayacak, boyun eğmeyecektir. Başbakan'ın hukuka saygılı olacağı günlerin geleceğini ümit ediyor, TBB Başkanına yönelik bu saygısız ve tahammülsüz tavrı kınıyoruz."

 

MERSİNLİ AVUKATLARDAN BAŞBAKAN'A TEPKİ

Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Danıştay'ın 146'nci kuruluş yıl dönümü kutlamalarında Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof Dr. Metin Feyzioğlu'na yönelik tavrını sert bir dile eleştirerek, "Biz kimsenin efendisi olmadık; kimse de bizim efendimiz olamaz, olamayacaktır" dedi.

Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Danıştay’ın kuruluş yıl dönümü kutlamalarında TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’na yönelik tavrını eleştirdi. Antmen, Başkan Erdoğan'ın Feyzioğlu'na yönelik tarz, tavır ve söylem ne demokratik teamüllere ne de nezaket kurallarına uygun olmadığını belirterek, "Prof Dr. Metin Feyzioğlu; hukukun üstünlüğü ve demokratik hukuk devleti, avukatlık mesleğinin sorunları, idari yargı ve Danıştay ile ilgili sorunlar, Cumhurbaşkanlığı seçimi, ülkemizin güncel yargısal ve demokratik sorunları gibi konularda Avukatlık Kanunu’nun 76 ve 95'nci maddelerinden kaynaklanan yetki ve görevi gereğince konuşmasını yaparken ve hatta konuşmasını sonlandırmak üzereyken Sayın Başbakan tarafından sözlerine müdahale edilmiş, yanlış konuştuğu, edepsizlik yaptığı, yasal hakkının olmadığı beyan edilerek, sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından tören terk edilmiştir. Avukatlık, kamu hizmeti olan serbest bir meslektir. Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder. Barolar ve Barolar Birliği; hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak ile görevli, tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır. Barolar ve Barolar Birliği, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak görev ve yetkini haizdir. Sayın Başbakan tarafından Türkiye Barolar Birliği Başkanı’na yönelik tarz, tavır ve söylem ne demokratik teamüllere ne de nezaket kurallarına uygun değildir. Biz avukatlar, barolar ve Barolar Birliği kimsenin efendisi olmadık; kimse de bizim efendimiz olamaz, olamayacaktır. Bu bağlamda, sayın Birlik Başkanımız Prof Dr. Metin Feyzioğlu’na yapılanların tüm barolara ve avukatlara yapıldığını beyan ederek; sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu tavrını üzüntüyle karşıladığımızı ve birlik başkanımıza karşı söylemleri kınadığımızı yüce kamuoyunun yüksek vicdan ve takdirlerinize arz ediyoruz" dedi.

 

SİVAS BAROSU'NDAN METİN FEYZİOĞLU'NA TEPKİ

SİVAS Baro Başkanı Muharrem Eliş, Danıştay'ın kuruluş yıldönümünde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın tepkisini çeken konuşmayı yapan Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'na tepki göstererek, "Bu şekilde çıkışlar demokratik düzen ile bağdaşmaz" dedi.

Danıştay'ın düzenlediği programda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu arasında yaşanan tartışmanın ardından Sivas Baro Başkanı Muharrem Eliş yazılı bir açıklama yayınladı. Programda misafir sıfatı ile yapılan konuşmaların kendilerini derin bir üzüntü ve endişeye sevk ettiğini belirten Eliş, Yüksek yargı kurumlarındaki bu tür programların siyasiler ile hesaplaşma, baskı kurma, milletin iradesini ve vekaletini küçük düşürmeye yönelik seanslara dönüştüğünü ileri sürdü. Demokrasilerde hiçe sayılmayacak tek olgunun millet iradesi olduğu hatırlatmasını yapan Eliş, bunun da ancak milletin bizzat yetki ve vekalet verdiği temsilcileri ile tezahür ettiğini vurguladı. Milletin temsilcisine saygının, milletin kendisine gösterilen saygı olduğunu ve bunun en iyi avukatların bilmesi gerektiğini ifade eden Eliş şunları kaydetti: 'Daha yakın zamanda da bu üzücü sahneyi Anayasa Mahkemesi programında yaşadık. Bugün asıl ve en önemli mesele Türkiye Barolar Birliği ve Adalet Bakanlığı ortak komisyonunca hazırlanan yeni avukatlık yasa tasarı taslağıdır. Bugün hararetle ve inatla dile getirilmesi gereken elbettek ki avukatlık mesleğinin ve avukatların içinde bulunduğu sorunlar ve çözüm önerileridir. Meslek örgütleri, öncelikle kendi meslek örgütlerinin ve mensuplarının sorunları ile meşgul olmalı ve bu sorunların giderilmesinde azami gayreti göstermelidir. Daha kendi mesleki problemlerini çözememiş bir yapının ülkenin sair meseleleri ile ilgilenmesi bana samimi gelmemektedir. Yapılan konuşmanın sadece cüzi bir kısmında esasa değinilmiş sonrasında esas meselenin merkezinden uzaklaşılmıştır. Günümüz siyasi hayatında bir muhalefet boşluğu var ise bu boşluğu dolduracak olan da yine milletin kendisine muhalefet yetkisi ve vekaleti verdiği siyasiler ve siyasi partilerdir. Bunun dışındaki müdaheleler doğrudan milli iradeye saygısızlıktır. Milli iradeyi sabote etmektir. Bu şekil çıkışlar demokratik düzen ile bağdaşmaz. Milletimiz kendisini temsil edecek yapı ve kişilerin kim olacağına sandıkta karar verir. Millet yetki ve azil işlemlerini sandıkta yapar. Bu demokrasinin gereğidir ve gerçeğidir. Bunun dışında hiçbir güç, kurum, kuruluş, yapı hiçbir ortamda millet iradesini hiçe sayamaz. Millet iradesi üzerinde şu veya bu şekilde vesayet kuramaz. Millet vesayete değil temsile değer verir. Eleştiri ve sorgulama olmadan elbetteki tam manası ile demokrasiden bahsedilemez. Ancak demokratik düzenlerde kurumların görev ve işleyişleri düzenlenmiştir. Avukat kendisine verilen vekaletin içeriğine göre işlem yapar. Vekaletinde bulunmayan bir konuda işlem ya da tasarruf yapar ise yapılan işlem doğru bile olsa yasalar önünde suçtur. Ülkemiz hali hazırda huzur ve istikrar ortamında iken bu tür çıkışlar bizleri üzmekte ve düşündürmektedir. Kardeşliğin, birliğin, beraberliğin, ortak aklın ortak güce dönüştüğü Türkiye'nin tesisi hepimizin görevidir. Bu tür açılış ve yıl dönümleri milletin temsilcilerini hesaba çekme ve milletin temsilcilerine yön verme haline dönüşmüştür. Millet kendisini temsil edenleri hesaba çeker. Millet kendisini temsil edenlere yön verir.'


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler