Islah çalışmalarında sona gelinen Kurbağlıdere'ye temas etmek dahi sağlığa zararlı

İstanbul Kadıköy’de kokusu ve görüntüsüyle rahatsızlık veren Kurbağalıdere’de devam eden ıslah çalışmalarınıda sona gelindi. Deredeki kötü koku ve görüntü kirliliği azaldı. Ancak, dereden alınan son örneklerde ‘toplam koliform’ oranı önceki sonuçların 4 katından fazla çıktı. Uzmanlar, dereye halen sızıntı olduğu görüşünde.

Yayınlanma: 27.03.2017 - 10:06
Abone Ol google-news

Kanalizasyon akışının kesildiği, dipteki atık çamurunun taşındığı dere zamanla daha az koku yayar hale geldi. Geçtiğimiz yıl Temmuz ayının başında kanalizasyon hattının Moda’daki ön arıtma tesisine bağlanmasıyla da ıslah çalışmalarının ilk adımı tamamlandı. Bir dönem balıkların bile geri geldiği söylenen deredeki değişimi görmek için geçtiğimiz ay 3 farklı noktadan aldığımız su örneklerini bir üniversite laboratuvarında analiz ettirdik.

3 farklı su örneği
Dereden ilk su örneğini geçtiğimiz 6 Şubat günü saat 11.32’de Kızıltoprak’ı Moda’ya bağlayan köprünün hemen altından aldık. Deredeki değişimi izlemek için 2. örneği ise ise 22 Şubat saat 12.14’te derenin Yoğurtçu Parkı bölümünden aldık. Yine aynı gün 3. örneği de saat 12.34’te Dere Gazinosu Sokak yakınından temin ettik. Yapılan analiz sonuçları derenin suyunun hala çok kirli olduğunu ortaya koydu. Hatta bazı sonuçlar, geçtiğimiz yıl Temmuz ayında yapılan testleri bile aratır haldeydi.

Koliform arttı
Çevre Mühendisleri Odası’nın 13 Temmuz 2016’da aldığı örneklerde toplam koliform 630, fekal koliform 410 olarak ölçülmüştü. Bizim aldığımız ilk örnekte ise fekal koliform 66, toplam koliform ise 5 bin 100 olarak ölçüldü. Yine kadıköy belediyesi’nin geçen yıl aldığı örneklerde de fekal koliform 2 bin 900, toplam koliform 6 bin 300 olarak kaydedilmişti. Bizim temin ettiğimiz ikinci örnekte ise fekal koliform 1030 toplam koliform 8 bin 900 seviyesinde belirlendi. Dere Gazinosu Sokak yakınından aldığımız üçüncü örnekte fekal koliformun 1680 toplam koliformun ise 27 bin olduğu ortaya çıktı. Sonuçlar dere suyunda koliform adı verilen mide ve bağırsaklarda bulunan bakterilerin önceki sonuçlara göre daha da arttığını gösterdi.

‘Çok kirlenmiş su sınıfında’
- Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitü Müdürü Prof. Dr. Orhan Yenigün: “İki farklı günde yapılan örneklemelerde, bakteriyolojik analizlerden dere sularına kanalizasyon sularının karıştığını anlıyoruz. Tablodaki ölçüm sonuçlarına göre akarsuyun bazı parametrelere göre III Sınıf Su (Kirlenmiş su), bazı parametrelere göre de IV Sınıf Su (Çok kirlenmiş su) olarak sınıflandırılabileceğini söyleyebiliriz. Toplam kjeldahl azotunun (organik azot + amonyum azotu) tüm örneklerde 5 mg/l’nin üzerinde olması örneklerde yüksek miktarda çürümekte olan organik madde olduğunu gösteriyor.”

‘Ana akıma karışma var’
- İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Derin Orhon, “Sonuçlar arasında toplam oksitlenmemiş azot (TKN) parametresi önemli. Amonyak değerleri ile birlikte suyun içinde önemli ölçüde atıksu olduğunu gösteriyor. Koliform değerleri de bunu destekliyor. Buna göre, ya halen atıksu deşarjları devam ediyor, ya da tabanda birikmiş çamurlardan sürekli bir çözünme ve ana akıma karışma var. Akıma karıştırılan önemli orandaki deniz suyu da bu kirlenme sorununu ortadan kaldırmıyor. Bu durumda dere suyu ile herhangi bir temas ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Gelişmiş ülkelerde kirlenme sorunları böyle el yordamı ile çözülmüyor.”

‘Felaket diyemem’
- İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri Ve İşletmeciliği Enstitüsü Fiziksel Oşinografi ve Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı’ndan Yrd. Doç. Dr. Ahsen Yüksek: “Fekal koliform değerleri önemli. İlk örnekleme sonucu çok iyi ama son iki değer yüksek. Bunun birçok sebebi olabilir ama şehir içinde akan bir dere için felaket diyemem. Bu şartlarda olan yüzey sularına yüzmeye uygun değil denir. Deredeki Ph değeri uygun. Amonyum değerleri düşük. Bu da Fekal Koliform kaynağının deşarjdan çok bölgedeki kıyı yapıları restoran veya teknelerden kaynaklanabileceğini bana düşündürdü.”

‘Hastalıklara yol açabilir’

- Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başknı Kayıhan Pala: “Sonuçlara göre Kurbağalıdere, üçüncü sınıf bir yerüstü su kaynağı olarak ölçüm sonuçlarına göre kirli ve bu nedenle çevresinde yaşayanlar için insan sağlığı ve çevre açısından önemli bir risk oluşturmakta. Ayrıca su ile temas edilmesi halinde doğrudan su ile bulaşan hastalıklara yol açabilir. Bu hastalıkları genel olarak uluslararası hastalık sınıflama (ICD-10) kodlarına göre: A09 (enfeksiyöz kaynaklı olduğu tahmin edilen diyare ve gastroenteritler), R11 (bulantı, kusma) ve K52 (enfektif olmayan diğer gastroenterit ve kolit) tanı kodlarıyla kodlanan hastalıklar olarak belirtebiliriz. Vatandaşlar, derenin yakınlarında bulunmamalı ve dere ile kirlenmiş hiçbir gıdayı kullanmamalı.” (Milliyet)


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler