10 Ekim Ankara Katliamı Davası'nın 4'üncü duruşmasında gerginlik

10 Ekim Ankara Katliamı Davası'nın dördüncü duruşmasına Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Sanık Resul Demir’in avukatları tehdit etmesi ve su şişesi fırlatmasıyla salonda gerginlik yaşandı. Duruşmaya ara verildi.

Yayınlanma: 10.07.2017 - 14:29
Abone Ol google-news

KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin ‘‘Savaşa İnat Barış, Hemen Şimdi’’ sloganıyla düzenlediği Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi öncesinde tarihi Ankara Garı’nda gerçekleşen katliamda yaşamını yitirenler için yapılan yargılamanın dördüncü duruşması Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün başladı.

Kimlik tespitinin ardından ilk olarak yaralıların ve diğer mağdurların ifadeleri alındı.

Müştekilerin ifadeleri şöyle:

Hamit Kurt:

Ben de sorumlulardan şikayetçiyim. Mitinge katılmamıştım ama önlem almayan tüm sorumlulardan şikayetçiyim.

Ben Tarım Orkam Sen’in genel başkanıyım. Mitinge sendika olarak katılmıştık. İzmir şube sekreterimizi kaybettik. Yaralarımız kapanmayacak.

Biz insanlık adına bir miting yapmıştık. Ölüm değil yaşam olsun demiştik. Ben dönemin siyasi iktidarından şikayetçiyim. Elini kolunu sallayarak gelen katillere yol verenlerden şikayetçiyim. Ankara Valisi’nden, emniyet müdüründen şikayetçiyim. Yaralıları kaldırmamıza engel olan tüm polislerden şikayetçiyim.

Suna Korkmaz:

Ben de sorumlulardan şikayetçiyim. Mitinge katılmamıştım ama önlem almayan tüm sorumlulardan şikayetçiyim.

Özgür Benol:

Patlamada babamı kaybettim. Sorumlulardan şikayetçiyim. Yaralılara saldıran polisten şikayetçiyim. Mahkeme boyunca insanları şov yapmakla suçlayan polislerden şikayetçiyim.

Yahya Hayta:

Sorumluluğu olan bütün emniyet müdürlüğü yetkililerinden şikayetçiyim. Dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’ndan şikayetçiyim.

Uğur Gümüşkaya:

10 Ekim’de ağır yaralandım. Mitinge Halkevleri’nin çağrısıyla katıldım. Ülkedeki kötü gidişatı durdurmak için katıldım. Devletin bizzat eliyle yüz insan yaşamını yitirdi. O gün gidişatı durdurabilseydik belki bu hale gelmeyecekti ülke. Binlerce insan adalet için yürümek zorunda kalmayacaktı.

“Bu tiyatroya son verin ve gerçek sorumluları yargılayın”

Biz can çekişirken polisin gaz atması insanların yaşamına mal oldu. Gaz atılması, TOMA’ların sürülmesi emrini veren polisten şikayetçiyim. Davutoğlu, oylarının arttığını söylemişti ondan da şikayetçiyim. Ankara giriş çıkışlarındaki kontrolleri kaldıran sorumluların yargılanmasını istiyorum. Kameralar karşısına geçip açıklamalar yaparken sırıtarak bürokratların yargılanmasını istiyorum. Belki burada hayatını kaybedenlerin yakınları, yaralananlar biz her gece o anı yaşıyoruz uyurken ve unutamıyoruz. ama vicdanımız rahat. O dönemin başbakanı o dönemin emniyet müdürü, gaz atan polisler rahat uyuyabiliyorlar mı?

Önde oturan caniler elbet yargılanacak. Bizim asıl hesabımız katliamda rolü olan devlet görevlileriyledir. Burada bir tiyatro oynanıyor. Eğer adaleti getirmek istiyorsanız bu tiyatroya son verin ve gerçek sorumluları yargılayın.

Gümüşkaya’nın beyanlarına salon alkışlarla karşılık verdi.

Mürvet Akalın:

Eşim son Facebook mesajında Ankara’ya neden gitmesi gerektiğini açıklamıştı. “Kaçıp saklanacak vakit değil. Ankara’daymş barış alıp getirmek gerek” yazmıştı. Felsefe öğretmeniydi. Sendikal mücadeleye bağlıydı. Herkes ona akıl danışırdı. Herkese yardımcı olurdu. Hayatımızın en verimli döneminde onu bizden çaldılar. Büyün sorumlulardan şikayetçiyim.

Tanık Dabanıyassı hakkında suç duyurusu

Yaralıların ve hayatını kaybedenlerin yakınlarının beyanlarının ardından tanık Cumali Dabanıyassı SEGBİS ile duruşmaya bağlandı. Dabanıyassı, hiçbir sanığı tanımadığını ama sanıklardan Esin Altıntuğ’u evinde bir gece misafir ettiğini iddia etti. Mağdur avukatları, tanığın uzaktan bağlanarak ifade vermesine tepki gösterdi.

AVUKATLARDAN TUTUKLAMA TALEBİ

Avukatlar tanık Dabanıyassı’nın tanık olamayacağını, doğrudan 10 Ekim Katliamı ile bağının olduğunu söyledi ve tutuklanmasını talep etti.

Heyet, tanık Dabanıyassı’nın tutuklanması talebi üzerine Dabanıyassı hakkında suç duyurusunda bulunulmasına ve tutuklanması talebinin reddine karar verdi.

SANIK RESUL DEMİR'DEN AVUKATLARA SALDIRI

Tanık Nihat Özdemir yemin ederken sanıklardan bazılarının ayağa kalkmaması üzerine tekrar yemin ettirildi. Sanıkların ikinci kez ayağa kalkmaması üzerine hakim bağırdı. Bu sırada salon da tepki gösterirken, sanık Resul Demir avukatlara sataştı. Avukatları tehdit eden sanık Demir, avukatlara su şişesi fırlattı.

Sanığın saldırısıyla salonda gerginlik yaşandı. Mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi.

Aranın ardından tanık Nihat Özdemir, 10 Ekim gününü anlattı. Özdemir, katliam günü saldırganların bindiği taksinin şoförlüğünü yapıyordu. Özdemir, katliam günü taksiyle yaklaşık 45 kilometre yol gittiğini ve yol boyunca hiçbir şekilde polis noktasına denk gelmediğini söyledi.

Özdemir’in ardından taksi şoförlerinden tanık Nihat Azel’in ifadesine geçildi. Azel’in hakimin ve avukatların sorularını yanıtlamasının ardından bir diğer taksi şoförü olan tanık Mert Taşkın’ın ifadesi alındı.

Tanık ifadelerinin ardından gelen müzekkere cevapları kayıtlara geçirildi ve duruşmaya tekrar ara verildi


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler