Akın Öztürk: Akıncı Üssü'nde Akar'ın verdiği emirlerin hepsine 'baş üstüne' denildi

15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullanılan Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davanın beşinci celsesi başladı. Öztürk çapraz sorgusunda "Akar, benim kendisine yardım ettiğimi başbakan'a söyledi" dedi.

Yayınlanma: 07.08.2017 - 10:48
Abone Ol google-news

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Cezaevi Yerleşkesi içerisindeki duruşma salonunda görülen Akıncı Üssü davasının beşinci celsesi başladı. Duruşmaya darbe girişiminin 1 numaralı ismi olduğu iddia edilen Akın Öztürk'ün geçen hafta yarım kalan çapraz sorgusuyla başlandı.Akın Öztürk, çapraz sorgusunda "darbe girişimi olduğunu Hulusi Akar'dan öğrendiğini söyledi.

Harun Biniş savunma yapmadı, mahkeme ara kararını açıkladı

15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin komuta merkezi olan Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin açılan davanın beşinci celsesi başladı. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsündeki duruşma salonunda görülen davaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ile müştekiler katıldı. Bazı siyasi parti üyeleri ile sivil toplam örgütleri de davayı takip ediyor. Bugünkü celsede savunması yarım kalan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk'ün çapraz sorgusunun alınmasına devam edildi.

İşte Öztürk'ün çapraz sorgusundan başlıklar;

Diş tedavisini "televizyona çok sık çıkarım" diyerek hızlandırdığı iddiası

 Bir başka avukat, diş tedavisini "Önümüzdeki ay çok sık televizyona çıkabilirim." dıyerek hızlandırdığı yönünde bir ifade olduğunu hatırlatınca Öztürk, "Bana tanık, yer söyleyin. Hangi dış tabibi? Haberim yok. Ben hava kuvvetlerı revirindeki dişciye gittim, böyle bir beyanda bulunmadım." dedi.

"Akar, benim kendisine yardım ettiğimi başbakan'a söyledi"

Sanık avukatlarından Şemsettin Altan, şu anda Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı olan Nihat Kökmen'in, 16 Temmuz'da Akın Öztürk'ün Akıncı'dan ayrılma teşebbüslerine dair ifadesini okuyarak, "Eğer bu ifade doğruysa geceden sabaha kadar tek görgü şahidiniz olan Hulusi Akar, 'Akın'ın işini çözün' derken kamuoyu ve basın sizi nasıl bir numara ilan etti? Akar da mı sizin hakkınızda yanıldı?" sorusunu yöneltti?

Akın Öztürk, o gün Akar'la birlikte Çankaya Köşkü’ne giden Mehmet Dişli'nin, kendisi için 5-10 defa Eskişehir harekat merkezini aradığını, en son Akar'ın Başbakan ile konuşup, Nihat Kökmen'i aradığını söylediğini belirterek, "Ben de zaten Akar'ın, Başbakan ve toplantıdakilere, 'siz ne diyorsunuz, gidin ya' diyerek, benim kendisine yardım etmeye çalıştığımı anlattığını duydum. Tanığı Dişli generaldir, sorun" dedi. Avukat Altan 400 gün geçtiği halde Akar'ın kendisine niye sahip çıkmadığını sorması üzerine de Öztürk, zaman geçince bazı şeylerin değiştiğini, hava kuvvetleri komutanın da sonradan değişik şeyler söylediğini kaydetti.

"Kışlalardan çıkılmayacak emri verilse darbe teşebbüsü gerçekleşmezdi"

Akın Öztürk'e, "Madem Hulusi Akar kabul etmedi, darbeciler neden mesela Kara Kuvvetleri Komutanını başlarına geçmeye zorlamadı?" sorusu yöneltildi. Böyle bir konuyu hiç düşünmediğini belirten Öztürk, Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı'nın, "Komuta kademesi kışlalardan çıkılmayacak emri verse bu teşebbüs gerçekleşemezdi" şeklindeki ifadesine katıldığını söyledi.

"Akar'ın verdiği emirlerin hepsine baş üstüne denildi"

 Avukat Özay Arıkan'ın, o gece Hulusi Akar'ın konumu, telefonla görüşme imkanı olup olmadığı ve 141-143'üncü filolara gidip gitmediğini sordu. Öztürk şunları anlattı: "Ben yanına girene kadar neler olduğunu bilmiyorum. Sonrasında kesinlikle ona karşı bir saygısız tavır zinhar görmedim. Verdiği emirlerin hepsine baş üstüne dendi. Bir komutana nasıl davranılırsa öyle ve aynen önceki gibi davranıldı. İstediği zaman telefonla görüşme imkânı vardı. Filolara gitmedi."

"Abidin Ünal da elleri cebinde koridorlarda rahatlıkla dolaşıyordu"

 Avukat Arıkan, Akıncı'da rahatlıkla dolaştığı için suçlandığını hatırlatarak, "O gece saat 2.30-03.00 sularında elleri cebinde koridorlarda rahatlıkla dolaşan biri daha var, Abidin Ünal. O dışarıdayken sizin burada olmanız çelişki değil mi?" diye sordu. Öztürk, "Çelişki. Aramızda bir fark yok. Kaldı ki, ben ellerim cebimde rahatlıkla dolaşmadım. Çok endişeliydim. O yüzden bana yapılan bu ithamlar yanlış." karşılığını verdi.

"Akar belki korkmuştur, bunlar bir şey yapar diye"

 Akın Öztürk, diğer sanık avukatlarının, "Abidin Ünal dolaşıyor, Hulusi Akar niye odasından çıkıp bir şeyler yapmadı?" sorusunu cevaplandırırken, "Belki korkmuştur, bunlar bir şey yapar diye." ifadelerini kullandı. Avukat Ayten İzmirli'nin, "Üst astın yaptığı veya yapmadığı her şeyden sorumlu olduğuna göre Hulusi Akar niye sorumluluğu almadı? Siz olsanız mağdurum da mağdurum diye mi dolaşırdınız, istifa mı ederdiniz?" sorularına mağdur müşteki avukatları tepki gösterirken, Akın Öztürk cevap vermek istemedi.

"General Dişli daha iyi bilir"

 Akın Öztürk, bir başka soru üzerine Hulusi Akar'da kelepçe izi olup olmadığını bilmediğini, boynundaki çiziği gösterirken de "Ben karşı koyunca oldu." dediğini söyledi. Bir avukatın, "Hulusi Akar, Uğur Kapan gibi herkesi bombalayan birisinin helikopterine nasıl bindi? Hiç mi endişelenmedi, yoksa kendisine bir şey yapmayacağından mı emindi?" sorusuna Öztürk, "Hiçbir bilgim yok. Sanki general Dişli daha iyi bilir." karşılığını verdi.

"YAŞ üyesi olma kararımı Cumhurbaşkanı ve Başbakan verdi"

 Avukat Serdar Öztürk Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan, Yüksek Askeri Şura üyeliğine getirilmenin görülmemiş bir uygulama olduğunu vurgulayarak, Yüksek Askeri Şura üyeliğine kimin karar verdiğini sordu. Öztürk, Cumhurbaşkanı ve Başbakanın, "Abidin Ünal'ı Hava Kuvvetleri Komutanı yapmaya karar verdik." diyerek, kendisinin Yüksek Askeri Şura üyesi yapılması talimatı vermeleri üzerine bunun gerçekleştiğini söyledi.

"Birinci önceliğim Genelkurmay Başkanının yanına gidip emir almaktı"

Bir sanık avukatı, Atatürkçülük üzerinden savunma yaptığını, ancak Albay Sait Ertürk, Davud Ala, Ömer Halisdemir'in de Atatürkçü olduğunu ve bir hamleleriyle darbenin seyrini değiştirdiklerini hatırlatarak, "Siz niye bir müdahalede bulunmadınız? Açıkça darbecileri çekip vurmayı düşündünüz mü?" diye sordu. "Hayır" diye yanıt veren Öztürk, "Siz benim can korkusu çekmediğimi nasıl söylersiniz? Kim darbeci, kim değil belli değil. Birinci önceliğim Genelkurmay Başkanı’nın yanına gidip, emrini almak ve gereğini yapmaktı." Diyerek devam etti.

"Çekip hepsini vursam ölmüş olurdum" 

Bir sanık avukatı Abidin Ünal'ın Akıncı Üssü'ndeki geliş gidişi ile Yaşar Güler'in getiriliş görüntülerini izletip, "Hulusi Akar'ın getiriliş görüntüleri yok." dedikten sonra bu üç ismin suçtan mağduriyetleri konusunda ne düşündüğünü sordu. Öztürk "Genelkurmay başkanı seviyesinde bir kişiyi makamında alıp götürmek enternenin dik alasıdır. İster kucağında, ister tabanca. Keza Yaşar Güler öyle. Abidin Paşa’nın görüntülerini ilk kez böyle görüyorum. Onlar gibi olmadığı meydanda. Genelkurmay Başkanı ve Yaşar Güler'e hadi gidelim demek bile enternedir ve aymazlıktır." dedi. Avukat Dilek Aras'ın, "Çekip hepsini vursanız, yine de burada olur muydunuz?" sorusu üzerine de Öztürk, "Ölmüş olurdum." dedi.

Duruşmaya ara verildi 

Mahkeme başkanı Selfet Giray duruşmaya öğlen arası vermeden önce, Akın Öztürk'ten sonra "sivil imam" olduğu belirtilen Harun Biniş'in dinleneceğini söyleyince Biniş'ın avukatı Ayten İzmirli, "Hazır değiliz" dedi. Başkan Giray, "Ne zaman hazır olacaksınız? Savunma yapmazsanız susma hakkını kullanmış sayılırsınız" karşılığını verdi. Avukat İzmirli, susma hakkını kullanmayı düşünürlerse bunu söyleyeceklerini bildirdi.

'Damadın darbeci mi? sorusuna yanıt: "Babası onu ihbar etti derler"

Darbe girişiminden ne zaman haberdar olduğu sorulan Öztürk, darbe girişimini ilk defa Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'dan duyduğunu söyledi. Aynı dava kapsamında yargılanan darbeci damadı eski Yarbay Hakan Karakuş'un evinden çıkan 69 adet 1 dolara ilişkin Öztürk, "Bundan haberim yok. Çocuklar için ya da yurt dışında bir şeyler yapabilir. Yorum dahi yapamam" dedi. "Damadın FETÖ'cü mü" şeklindeki soruya Öztürk, "Yargılama devam ediyor. Şimdi darbeci olduğunu söylersem 'babası onu ihbar etti' derler" yanıtını verdi.

Öztürk, darbe girişiminin FETÖ tarafından dış destekli olarak yapıldığı ifadelerini tekrarladığını belirterek, "Şu yaptı, bu yaptı diye kesin bir tespitim olmadığı gibi kimseyi suçlayamam. Ama sonradan ortaya çıktı ki FETÖ tarafından dış destekli yapılmıştır" ifadelerini kullandı.

Akıncı Üssü'ndeki kamera kayıtlarından elde edilen fotoğraflara ilişkin konuşan Öztürk, fotoğraflardaki kişinin kendisi olduğunu kabul etti. Öztürk, "Saat 00.15 civarlarında Akıncı Üssü'ne geldim. Fotoğraflardan anlaşılacağı gibi önce sivil kıyafetliyim. Daha sonra üniforma giyiyorum. Paçama dikkat ederseniz pantolon sıkışıyor" diye konuştu.

Bir sanık avukatının, "Darbecileri etkisiz hale getirmeyi düşündünüz mü? Böyle bir şey yapsaydıız durum ne olurdu? Kahraman olarak mı yoksa darbeci olarak mı anılırdınız?" şeklindeki sorusuna Öztürk, "Darbecileri vursaydım ben de ölmüş olurdum. Tamamını etkisiz hale getirmek imkansız. Eğer böyle bir şey yapsaydım ve ölseydim kahraman olarak anılırdım. Şimdi vatan haini olarak yargılanıyorum" cevabını verdi.

 Başkan Giray, 12.45'te duruşmaya ara verdi.

 Mahkeme salonunda Harun Biniş tartışması

Mahkeme Başkanı Selfet Giray, verilen öğle arasının ardından FETÖ'nün sivil imamı ve darbe girişimini yönetenlerden olduğu belirtilen sanık Harun Biniş'in savunmasını yapacağını bildirdi. Bu ifadeler üzerine söz alan Biniş'in avukatı, "Ben sizinle konuştum, hazır olmadığımızı, savunma yapmayacağımızı söyledim" dedi. Mahkeme Başkanı Giray, Biniş'in öğleden sonraki kısımda savunmasının alınacağını, savunma yapmak istemediği taktirde susma hakkını kullanmış sayılacağını ifade etti. Biniş'in avukatı, "Zorla mı savunma yaptıracaksınız? Susma hakkını kullanmak istemiyoruz. Ben ne zaman hazır olursam, o zaman alırsınız" şeklinde konuştu. Başkan Giray, avukatın bu talebinin değerlendirileceğini ve buna ilişkin ara karar oluşturacaklarını söyledi.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler