Akıncı Üssü sanığı Koçyiğit: Darbe toplantısına katılan gizli tanık ama ben sanığım

15 Temmuz darbe girişiminin komuta merkezi olan Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 sanık hakkında açılan davada, jandarma adına Akıncı Üssü'nde darbe girişimini yönettiği iddiasıyla yargılanan eski Jandarma İstihbarat Okul Komutanı Kurmay Albay Murat Koçyiğit, savunmasını yaptı. Üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyen sanık Koçyiğit, "Hayatımın en büyük hatası, bir nezaket ziyareti için Akıncı Üssü'ne gitmem oldu. Maalesef yanlış bir günde, yanlış zamanda ziyarete gitmişim" dedi.

Yayınlanma: 10.08.2017 - 12:56
Abone Ol google-news

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi'ndeki mahkeme salonunda görülen duruşmaya sanıklar, taraf avukatları ile gazi ve şehit yakınları katıldı. Jandarma adına Akıncı Üssü'nde darbe girişimini yönetmek ve Adil Öksüz'ün darbe öncesi yaptığı toplantılara katılmakla suçlanan eski Jandarma İstihbarat Okul Komutanı Kurmay Albay Murat Koçyiğit savunma yaptı.

'Boğazı kesilerek öldürülen askerin hesabını şimdi verecek'

"GİZLİ TANIKLAR YERİNE SUÇSUZ OLARAK BEN YARGILANIYORUM"
Hakkında ifade veren gizlik tanıklar 'Şapka' ve 'Kuzgun'un iddialarını kabul etmediğini belirten sanık Koçyiğit, "Gizli tanık 'Şapka', hem darbe planlarının yapıldığı toplantılara katılmış, hem de icra aşamasında yer almış. Ancak gizli tanık, ne Genelkurmay Çatı davasında ne de bu davada yargılanmıyor. Onun yerine suçsuz olarak ben yargılanıyorum. Ben hiç bir zaman 'Yurtta Sulh Konseyi' üyesi olmadım. Gizli tanıkların iddia ettiği gibi, darbe planlarının yapıldığı gizli toplantılara hiç katılmadım. Adil Öksüz ile hiç bir şekilde hiç bir ortamda bulunmadım. 'Yurtta Sulh Konseyi' üyesi olduğu ve darbeyi yönettiği iddia edilen kişilerle hiç bir şekilde ilişkim olmamıştır. Şahsıma yönelik yapılan bu suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.

"TAM TERSİNE FETÖ MAĞDURUYUM"
İddianamede kendisine yöneltilen, 'Silahlı terör örgütü üyesi ve yöneticisi olmak' suçlamalarını da kabul etmeyen sanık Koçyiğit, "Tam tersine ben de bir FETÖ mağduruyum. 17 Ağustos 2015 tarihinde Jandarma İstihbarat Okullunda göreve başladım. Burada okutulan ders kitaplarında terör örgütü listesinde FETÖ/PDY'nin olmadığını gördüm. Derhal bu örgütün listeye dahil edilmesi için gerekli hazırlıkların yapılması talimatını verdim. Ve bir süre sonra komutanların da onayıyla FETÖ terör örgütü listesine alındı. Bunun için FETÖ'nün hedefinde olan bir kişiydim" diye konuştu.
Hakkındaki 'jandarma adına Akıncı Üssü'nde darbe faaliyetlerini yönettiği iddialarının somut delillere dayanmadığını ve bununla ilgili en küçük bir kayıt ya da telefon görüşmesi olmadığını ileri süren sanık Koçyiğit, "Bununla ilgili savcının soyut suçlaması dışında hiç bir maddi delil ortaya konulmamıştır" dedi.

"HAYATIMIN EN BÜYÜK HATASI, BİR NEZAKET ZİYARETİ İÇİN AKINCI ÜSSÜ'NE ORAYA GİTMEM OLDU"
15 Temmuz günü Akıncı Üssü'ne daha önce ziyaret fırsatı bulamadığı, davanın sanıklarından eski Albay Ahmet Özçetin'i ziyaret etmek için gittiğini söyleyen Koçyiğit, "Hayatımın en büyük hatası, bir nezaket ziyareti için Akıncı Üssü'ne oraya gitmem oldu. Maalesef yanlış bir günde, yanlış zamanda ziyarete gitmişim" dedi.
Koçyiğit, 15 Temmuz günü yaşadıklarını şöyle anlattı: "Jandarma Okullar Komutanı 15 Temmuz günü gece eğitim emrini vermişti. Ancak ben izin istedim ve mesai bitimi sivil kıyafetimle makam aracımla okuldan ayrıldım. Buna korumam ve şoförüm şahittir. Güvenlik kamera kayıtlarından da bu beyanım teyit edilebilir. Yenimahalle Şaşmaz kavşağına geldiğimde, şoförüme 'beni burada bırakın' diyerek araçtan indim. Burada bir lokantada yemek yedikten sonra garsondan taksi çağırmasını istedim. Gelen taksi ile akıncıya gittim. Nizamiyede görevliye Ahmet Albayı ziyarete geldiğimi söyledim. Görevli beni 143. Filo önüne bıraktı. Burada bir kalabalık vardı. Ahmet Albay birileriyle görüşüyordu. Uzaktan selamlaştık ve yoğunluğu geçene kadar etrafta zaman geçirdim. Filonun girişinde tam teçhizatlı askerler vardı. Aralarında Genelkurmay'a terör saldırısı olduğu ve destek için Akıncı'dan birlik gönderildiği şeklinde konuşuyorlardı. Bunun üzerine üstüm olan Jandarma Okullar Komutanını aradım ve bilgi verdim. Komutan bana birliğime geri dönmeme emretti. Ancak saat 22.00 sıralarında sıkıyönetimin ilan edildiği ve kışlaya giriş çıkışın yasaklandığı söylendi. O gün ziyaretine gittiğim Ahmet Özçetin'le görüşemedim ve ertesi gün öğle saatlerinde gözaltına alındım."
Gözaltına alındıktan sonra işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını, cezaevindeki şartlar nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığını iddia eden Koçyiğit'e mahkeme başkanı da sorular yöneltti. 

Mahkeme Başkanı Selfet Giray, "Ziyaretine gitmek istediğiniz Ahmet Özçetin’i ne kadar tanıyorsunuz, arkadaşlığınız ve samimiyetiniz ne boyutta?" diye sordu.

Koçyiğit de, "Resmi olarak arkadaşız, ailecek görüşmüşlüğümüz yok, yeni görevine istinaden nezaket ziyaretine gittim" dedi. Bunun üzerine Başkan Giray, "Kendisini aramadan çıkıp gidiyorsunuz, üstelik mesai saatleri dışında. Ahmet Özçetin Akıncı Üssü’nde olmasa boş boş geri dönecektiniz, bu riski alarak mı gittiniz?" diye sordu.

Koçyiğit, görevde değilse lojmandadır diye düşünerek gittiğini belirtti ve "Göremeseydim de Akıncı Üssü’nü gezerdim, ilk kez gidiyordum nasılsa" şeklinde yanıtladı.

BİN 100 DOLAR KEFEN PARASIYMIŞ

Bir müşteki avukatı, sanığa Akıncı Üssü’nde yakalandıktan sonra üzerinden bin 100 dolar çıktığını hatırlatarak, ’Buna ne diyeceksiniz?’ diye sordu. Sanık Koçyiğit de imalı bir şekilde ’Kefen parasıymış’ dedi. Avukat daha sonrasında darbe teşebbüsü olduğunu öğrenince sanığa neden ailesini hiç aramadığını sordu. Koçyiğit eşini ihmal ettiğini, genel manada zaten çok sık aramadığını öne sürdü.
Duruşmaya öğle arası verildi. Öğleden sonra sanığın çapraz sorgusuna devam edilecek.

EK SAVUNMA TALEPLERİ REDDEDİLDİ

Muğla 2’nci ağır Ceza Mahkemesinde devam eden ‘Cumhurbaşkanına Suikast Girişimi’ davasında sanıklardan Ünsal Coşkun, Haydar Murat Özden ve Hüseyin Yılmaz’ın esasa ilişkin savunmaları alındı. Sanık avukatları da savunmalarını yaparken, duruşma yarın saat 09.15’ertelendi.

Mahkeme Başkanı Emrişah Baştoğ, duruşma sonunda verilen ara kararda esasa ilişkin savunmalarını yapmak için ek süre talebinden bulunan sanıkların taleplerinin reddine karar verirken, esasa ilişkin savunmalarını yapan ve Ankara’da Akıncı Üssü davasında da yargılanan sanıklardan Ünsal Coşkun ve Hüseyin Yılmaz’ın bundan sonraki duruşmalardan vareste sayılmalarına karar verdi. Ayrıca belirlenen sürede esasa ilişkin savunma hazırlamayan sanıkların alfabetik sıraya göre savunmalarının alınacağını açıklayarak dördüncü duruşmanın ilk celsesi tamamlandı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler