AB Bakanı Ömer Çelik'ten Merkel'e Gümrük Birliği yanıtı

AB Bakanı Ömer Çelik, "Türkiye ile Gümrük Birliği güncellemesine devam etmeyeceğiz" diyen Almanya Başbakanı Angela Merkel'e "AB için zaaf oluşturacak bir açıklama" yanıtını verdi.

Yayınlanma: 17.08.2017 - 10:38
Abone Ol google-news

<video:805257>

AB Bakanı Ömer Çelik, Almanya Başbakanı Angela Merkel Türkiye ile Gümrük Birliği anlaşmasını güncellemeyeceklerini ifade etmesine ilişkin bir soru üzerine  "Gümrük Birliği'nin güncellenmesi Türkiye'ye sanki bir lütuf, ödülmüş gibi davranılıyor bu son derece yanlıştır. Hiç acelemiz yok. Tek taraflı bir iştahımız da yok. Bu mesele bir kazan kazan  formülü içerisinde yürüyecekse anlamlıdır. Bu talihsiz bir açıklama. AB kurumlarına süreçlerine herhangi bir AB ülkesi talimat vermemelidir. AB'de nasıl karar alınacağı ilkeler ile belirlenmiştir. Prosedürler bellidir. Bu tip durumlar son derece sakıncalı AB'nin kredibilitesine dönük de zaaf oluşturacak bir takım açıklamalar anlamına geliyor. Türkiye AB içindeki çeşitli ülkeler ile ikili sorunlar yaşayabilir. Bu ikili sorunların Türkiye AB ilişkilerinde bir sorun haline getirilmemesi  gerekir böyle olursa AB bir siyasi birlik olmaktan çıkar bir federal birlik olur. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi iradesine sahiplerse  biz de sahibiz acelemiz yok. Almanya'nın bunu bir AB meselesi haline getirmesine AB kurumlarının izin verememesi gerekir" dedi. 

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığında Avrupa ve Amerika'dan sorumlu Devlet Bakanı Alan Duncan ile görüşmesinin ardından ortak basın toplantısında konuştu. Almanya Başbakanı Angela Merkel Türkiye ile Gümrük Birliği anlaşmasını güncellemeyeceklerini ifade etmesine ilişkin bir soruya Çelik şu yanıtı verdi:  "Bu talihsiz bir açıklama. AB kurumlarına süreçlerine herhangi bir AB ülkesi talimat vermemelidir. AB'de nasıl karar alınacağı ilkeler ile belirlenmiştir. Prosedürler bellidir. Bu tip durumlar son derece sakıncalı AB'nin kredibilitesine dönük de zaaf oluşturacak bir takım açıklamalar anlamına geliyor. Bununla ilgili zaten tartışmalar var. AB'de kim güç sahibidir kim patrondur diye. AB'yi zayıflatmak isteyenlerin yaptığı bu tartışmalara bu şekilde koz vermemek gerekir.  AB kurumları ilkelere göre hareket etmelidir prosedürleri ilkeli bir şekilde sürdürmelidir. 

ALMANYA'NIN BUNU BİR AB MESELESİ HALİNE GETİRMESİNE AB KURUMLARININ İZİN VEREMEMESİ GEREKİR
Sık sık uyarıyoruz. Türkiye AB içindeki çeşitli ülkeler ile ikili sorunlar yaşayabilir. Bu ikili sorunların Türkiye AB ilişkilerinde bir sorun haline getirilmemesi  gerekir böyle olursa AB bir siyasi birlik olmaktan çıkar bir federal birlik olur. Birliğin genetiğinde bir değişime, dönüşüme yol açar. Bu son derece zararlı olur. Bu mesele Almanya ile Türkiye arasında son zamanlarda yükselen gerilimle ilgilidir. Almanya'nın bunu bir AB meselesi haline getirmesine AB kurumlarının izin verememesi gerekir.  AB Komisyonu, AB Konseyi, AP yerine bir takım güçlü  AB ülkelerinin başbakanları karar almış olur ki bu AB'nin temel mekanizmalarına aykırı bir durum ortaya çıkarır. 

GÜMRÜK BİRLİĞİ'NİN GÜNCELLENMESİ TÜRKİYE'YE SANKİ BİR LÜTUF, ÖDÜLMÜŞ GİBİ DAVRANILMASI YANLIŞ
Gümrük Birliği bizim tek taraflı istediğimiz bir şey değil. Bu talep ilk önce kendi etki analizleri etrafında AB tarafından geldi. Bu bir kazan kazan meselesidir. Serbest ticaretin artırılması ile ilgili bir meseledir. Açıkça söylüyorum AB tarafından yayınlanan etki analiz raporlarına bakın Gümrük Birliği'nin güncellemesinden AB de Türkiye de fayda görecektir. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi Türkiye'ye sanki bir lütuf, ödülmüş gibi davranılıyor bu son derece yanlıştır. Hiç acelemiz yok. Tek taraflı bir iştahımız da yok. Bu mesele bir kazan kazan  formülü içerisinde yürüyecekse anlamlıdır.  

GÜMRÜK BİRLİĞİ'NİN GÜNCELLENMEMESİNİ ÜLKELERİN SİYASİ DEĞERLENDİRMELERİNE AÇMAK SON DERECE YANLIŞ
Gümrük Birliği meselesinin teknik bir mesele olduğunu söylüyoruz. Bir takım siyasi mülahazaların parçası haline getirirseniz o zaman şöyle bir tablo çıkar; Başkan Trump ile Merkel arasında uzun süredir bir tartışma var. Başkan Trump, küresel ticaret ile ilgili daha çok korumacılık ile ilgili açıklamalar yapıyor. Sayın Merkel de serbest ticarete vurgu yapıyor. Dünyanın içinden geçtiği bu zor dönemde bir takım serbest ticaret anlaşmaları ile dünyaya daha güçlü küresel barış mesajı vermek varken Alman siyasetçilerden gelen bu açıklamalar daha korumacı bir yaklaşım ortaya koyuyoruz. Kendileri ile çelişiyorlar. Biz Gümrük Birliği'nin güncellenmemesi konusunda bu konunun koordinasyonu ekonomi bakanlığımız tarafından yürütülmektedir. Sayın bakanımız ile sayın komiser arasında yürümesi gereken meseleyi tek tek ülkelerin siyasi değerlendirmelerine açmak son derece yanlış, serbest ticarete zarar verir. Siyasi krizler gelip geçicidir. Ticarete zarar verilmemesine özen gösterilmelidir. 

GÜMRÜK BİRLİĞİ'NİN GÜNCELLENMESİ İRADESİNE SAHİPLERSE  BİZ DE SAHİBİZ ACELEMİZ YOK
Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konusunu teknik bir konu olarak ele alıyorlarsa bunu yürütmek konusunda bu iradeye sahiplerse  biz de sahibiz. Tek taraflı olarak bir acelemiz yok." 

"FETÖ İLERİ GELENLERİNİN ALMANYA'DA SAKLANDIĞI, HİMAYE EDİLDİĞİ AÇIK"
Türkiye'nin FETÖ firarisi Adil Öksüz'ün Almanya'da görüldüğü haberleri üzerine Almanya'ya nota vermesine ilişkin bir soruya Çelik şu yanıtı verdi: "Bu kriz gelinen son nokta. Referandum sürecinde arkadaşlarımızın soydaşlarımız ile görüşmesine izin verilmemesi ile başlayan bir süreç. FETÖ ileri gelenlerinin Almanya'da saklandığı, himaye edildiği açık. 

HİÇBİR DOSTUMUZ BİR KATİLİ BARINDIRAMAZ.  İHTİMAL BİLE SON DERECE ÜZÜCÜ VE YADIRGATICIDIR
Adil Öksüz meselesi çok açık. Biz Almanya ile dost bir ülkeyiz, müttefikiz. Tarihsel bir derinliğe sahip ilişkilerimiz, tarihsel derinliğe ve bugünkü iş birliğimizin kapasitesine uygun bir tavır bekliyoruz. Hiçbir dostumuz bir katili barındıramaz. Böyle bir ihtimalin söz konusu olması bile son derece üzücü ve yadırgatıcıdır. 

MÜTTEFİKLERDEN BEKLENTİMİZ ŞUDUR DEAŞ TERÖR ÖRGÜTÜ NE İSE FETÖ DA ODUR
Hükümeti temsilen bir sözcüye soruldu. 'Adil Öksüz Almanya'da mı?' diye. Söylediği şudur. 'Ben bunu teyit edemem. Yalanlayamam da doğrulayamam da.' Bunun diplomaside ne manaya geldiğini biliyoruz. Hiçbir demokratik devlet, hiçbir meşru devlet herhangi bir teröristi barındırmamalıdır. O zaman teröre karşı müttefiklikten bahsetmenin anlamı kalmaz. Türkiye bu mücadelesini sürdürecektir. Türkiye'ye karşı bir katliam, işgal girişimi yapılmıştır. Milletimizin fedakârlığı ile püskürtülmüştür. Mücadele devam edecektir. Müttefiklerden beklentimiz şudur DEAŞ terör örgütü ne ise FETÖ da odur. PKK odur. Sadece DEAŞ'a karşı mücadeleye çağırıp diğer terör örgütlerini görmemek terörle mücadelede çifte standarttır." 

"İNGİLTERE, TÜRKİYE OLMADAN  AVRUPA TANIMLANAMAZ" 
Türkiye AB ilişkilerine ilişkin Çelik, "Ne İngiltere olmadan Avrupa tanımlanabilir ne de Türkiye olmadan Avrupa tanımlanabilir. Bu iki büyük gücün Avrupa'nın geleceğinde Avrupa'nın refahında, barışında, güvenliğinde sözü her zaman geçerli olacaktır çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi. 

"KIBRIS MÜZAKERELERİ DONDURULMUŞ YA DA ASKIYA ALINMIŞ DEĞİL SONA ERMİŞTİR" 
Kıbrıs müzakerelerine ilişkin Çelik, "Şu aşamada, kapsamlı müzakereler sona ermiştir. Herhangi bir şekilde müzakereler dondurulmuş ya da askıya alınmış değildir. Rum tarafının müzakere çerçevesi içerisinde çözüme ulaşmak istemediği görülmüştür. Kapsamlı müzakereler sona ermiştir. Bundan sonra ne yapılacağı ile ilgili BM, KKTC ile  Türkiye Cumhuriyeti gerekli istişareleri yürütmek için gerekli adımları atacaktır. Çözümsüzlük durumunun bir çözüme ulaşılamıyor. Tabiki bu çözümsüzlük durumunun da herhangi bir şekilde sürüncemede bırakılması söz konusu olmayacaktır" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE DÜZENİ YENİDEN TESİS EDEBİLMEK İÇİN ADIMLAR ATIYOR İYİ İŞLEYEN DEMOKRATİK YARGI  SİSTEMLERİ OLMASI GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ" 
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığında Avrupa ve Amerika'dan sorumlu Devlet Bakanı Alan Duncan, 15 Temmuz darbe girişimine değinerek, "Neler yaşadığınızı yakından anlıyor darbe girişimi ile karşı karşıya kalmamanızı çok iyi anlıyor. Türkiye düzeni yeniden tesis edebilmek için belli adımlar atıyor. Biz çok net bir görüşe sahibiz; orantılı, makul tedbirler ile zorlukların aşılması gerektiğine inanıyoruz iyi işleyen demokratik yargı  sistemleri olması gerektiğine inanıyoruz. Bunları söylemeye devam edeceğiz. Bu girişime çok sert bir yanıt verilmesi insanları ve hükümeti tehdit edenlere ve bu suçlardan suçlu olanlara sert bir tavır gösterilmeli. Yanıt, yargısal olarak orantılı, adil, uygun demokratik standartlar çerçevesinde olmalı" diye konuştu. 

"NASIL BİR BOŞANMA OLACAK BUNLARIN YENİ YENİ ZEMİNİNİ OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ" 
Alan Duncan, Kıbrıs müzakerelerinden sonuç alınmamasının üzücü olduğunu belirterek, İngiltere -AB ilişkilerine ilişkin, "Nasıl bir boşanma olacak bunların yeni yeni zeminini oluşturmaya çalışıyoruz" dedi. 

"BİRLEŞİK KRALLIK'TA 3 MİLYON MÜSLÜMAN VAR EŞİT HAKLARA SAHİP" 
Alan Duncan, "Birleşik Krallık'ta 3 milyon Müslüman var. Bu vatandaşlar ülkemizin çok önemli bir parçası. Ben hep Birleşik Krallık'ta Müslümanları desteklemeliyiz hayatlarımıza büyük katkıları oluyor. Eşit haklara sahip vatandaşlar. Nefret veya saldırı varsa en şiddetli şekilde kınıyoruz"  açıklamasında bulundu.  

KILIÇDAROĞLU İLE GÖRÜŞTÜ 

İngiltere Devlet Bakanı Alan Duncan Çelik'ten önce, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile TBMM'de görüştü. Görüşmede Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz da hazır bulundu. 

Merkel: Türkiye'yle Gümrük Birliği'ni sürdürmeyeceğiz


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler