Nedim Gürsel'den İlber Ortaylı'ya yanıt

İlber Ortaylı bu haftaki pazar buluşmasında (Hürriyet,20 ağustos) Fâtih Sultan Mehmet ve günümüz aydınlarından söz ederken şöyle bir cümle kuruyor :

« Bizdeki kıt zekâlılarsa Fâtih’in olmayan şarap mönüsü veya utanmaz bir yazarın yaptığı gibi, anlamadıkları şiirdeki sözde erkek aşkıylan ilgileniyor. Böyle namalum olaylara meraklar ancak boş beyinlere hastır. Biraz kitap okuyun » .

Ortaylı’nın söz ettiği « utanmaz yazar »ın , bu durumda, ancak Boğazkesen’in yazarı, yani bendeniz olabileceğini düşündüğümden kendisine kısaca ve kendi üslubunda cevap verme gereğini duydum!:

« Ey Dilber ( pardon İlber!) arkadaşım. Fâtih’in şarap içtiği Osmanlı ve Bizans kaynaklarınca malumdur. Dukas tarihine bir bak göreceksin! Fâtih’in sarhoş hayali yatıyor derinde! Benim romanımı okumadığın anlaşılıyor, oysa yirmi ülkede yayımlanan Boğazkesen’i yüzbinler okudu ve sevdi, üzerine Türkiye ve Fransa başta olmak üzere bir çok ülkenin üniversitelerinde doktora tezleri yazıldı. Bu arada adını nasılsa olumlu andığın Julian Raby de romanın İngilizcesini okumuş, pek beğenmişti. Fâtih’in şarap içmesi onu küçültmez, oğlanlara ilgi duyması da. Ama senin bana « utanmaz » demen ancak seni küçültür.

Bir de şiirden anlamadığımı söylüyorsun ki, benim senin boyun ve kilon kadar şiir ve şairler üzerine kitap yazdığımı, Sorbonne Üniversitesi’nde bu konuda doktora yaptığımı cümle âlem bilir. Senden şiir okuma dersi alacak değilim. Bu konulara vakıf değilsin, « utanmaz » « kıt zekâlı », « boş beyinli » diyerek üste çıkamazsın, hele işkembe-i kübradan atarak, her şeyi bildiğini sanarak bir yere varamazsın. Seninle bir kez daha tarih konusunda tartışmıştık. Tarihin tarihçilere bırakılamayacak kadar ciddi bir alan olduğunu söylemiş, « kedi uzanamadığı ciğere murdar der » demiştim. Bu çıkışımdan ders almamışa benziyorsun. Yiyemediğin ciğerlere murdar demekten vaz geç! Seni Allah’a değil, Fâtih’e havale ediyorum.