Yüksekova'nın gözyaşları... Bayramı bile kutlayamayanlar

Sokağa çıkma yasakları ve operasyonlar nedeniyle aileleri dağılan, evlerini kaybeden Yüksekovalılar bayramı gözyaşlarıyla karşıladı.

Yayınlanma: 01.09.2017 - 19:11
Abone Ol google-news

Hakkâri’nin Yüksekova ilçesindeki halk Kurban Bayramı’nı gözyaşları içinde karşıladı. Yüksekova’nın Cumhuriyet Mahallesi’nde oturan yurttaşlar yıkılan evlerinin ve göç etmek zorunda kalan komşularının ardından ağıtlar yakarak, “Eskiden sabah erken kalkar kurbanımızı keserdik. Şimdi bayramlaşacak komşularımız dahi yok. Bayram mı kaldı?” diye soruyor. Fatma Atılgan 76 yaşında. Yaklaşık 38 senedir Yüksekova’da yaşıyor. Yüksekova halkının sokağa çıkma yasaklarının olduğu günlerde yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına boğuluyor: “Çatışmaların başlayacağı günler öncesinden belliydi. Komşularımız başka illere kaçtı. Bizler ise evimizi bırakıp gitmemeye karar verdik. Sokağa çıkma yasağının ilan edilmesine birkaç saat kala evimizi, eşyalarımızı bırakıp kaçtık. Çarşıya geldiğimizde çatışmaların ortasında kaldık. Canımızı zor kurtardık.’’ Çatışmaların yaşandığı günlerde Yüksekova’nın Vezirli köyüne sığındıklarını söyleyen Fatma teyze, “Ailemiz darmadağın oldu. Antalya’ya, İstanbul’a, Van’a gidenler oldu. O kadar çok acı yaşadık ki... O günlerde 38 yaşındaki oğlum hayatını kaybetti. Kalp krizi vs. dediler. Neden öldüğünü öğrenemedik’’ diyor.

‘Hiçbir şey eskisi gibi değil’

Fatma teyze sokağa çıkma yasağının bitmesiyle mahallelerine geri döndüklerinde yaşadıklarını ise şu sözlerle anlatıyor: “Mahalleme gelince evlerin tamamının yıkıldığını gördüm. Mermiler nedeniyle delik değiş olan evimin önüne çöktüm. Bağırdım, ağladım. Sesimi duyan olmadı. Evimizin içindeki tüm eşyalar dağıtılmış durumdaydı. Kısa bir süre sonra devlet görevlileri geldi. Bu evi bırakın size TOKİ’den ev verelim. Kabul etmedim. Evimin önüne çadır kurarım burdan gitmem dedim. Büyük bir kısmı yıkılan evimizi kendi ellerimizle onardık.’’ Eski mutlu zamanları bir daha yaşayamadıklarını söyleyen Fatma teyze, ‘’Tüm komşularımın evi yıkıldı. Koca mahallede tek başıma kaldım. Eskisi gibi değil hiç bir şey. Devlet bizden ne istedi bilmiyorum. Bizler bu devletin bireyleri değil miyiz?’

‘Büyük acılar yaşadık’

Rehan Yaşar ise 74 yaşında. 45 senedir Yüksekova’da yaşıyor. Rehan teyze konuşmasına, “Ne mutlu ona ki ne PKK’den ne devletten yanadır’’ diyerek başlıyor. İki oğlu 1990’lı yıllarda faili meçhul cinayete kurban giden Rehan teyze başlıyor hayat hikâyesini anlatmaya: “4 oğlum 6 kızım vardı. Oğlumun biri 1992’de gözaltına alındı. Bir daha geri gelmedi. Çok aradık. Ama bulamadık. Diğer oğlum ise yine o yıllarda sokak ortasında öldürüldü. Kim, oğlumu neden öldürdü onu da öğrenemedik. Geride oğullarımın gözü yaşlı eşleri ve torunlarım kaldı. Bu sene sokağa çıkma yasaklarında çok acılar yaşadık. Ama ben öyle acılar yaşadım ki bu yaşananlar da üstüne geldi.” Rehan teyze bir buçuk ay önce ise bir diğer oğlunun tutuklandığını söyleyerek, “Yorulduk. Büyük acılar gördük. Derdimi paylaştığım insanlar birer birer gitti. Evlerimiz yıkıldı. Çocuklarımız öldürüldü. Bizler nasıl Bayram yaşayalım’’ diyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon