Adalet Nöbeti... 'Metin Feyzioğlu'nu davet ettik ama katılmadı'

Tahliye olan yazar Kadri Gürsel Adalet Nöbeti'nde yaptığı konuşmasında "Cumhuriyetçileri içeriye tıkan iradeye mesajım şudur; vakit varken geride bıraktığımız dört arkadaşımızı lütfen serbest bırakın. Sizin menfaatinizin icabıdır. Vicdan, akıl icabıdır aynı zamanda ama, ben menfaatinize seslenmek istiyorum, sizin siyasi menfaatinizin icabıdır öncelikle." dedi. Avukat Gülendam Şan Karabulutlar ise, Adalet Nöbeti'ne şimdiye dek hukuk profesörleri, baro başkanları, milletvekilleri ve dışarıdaki gazetecilerin düzenli olarak katıldığını belirterek, “Nöbetimize davetimize rağmen bir tek kişi katılmadı o da Türkiye Barolar Birliği Başkanı avukat Metin Feyzioğlu'dur" dedi.

Yayınlanma: 28.09.2017 - 13:11
Abone Ol google-news

<video:833616>





Cumhuriyet Gazetesi'nin tutuklanan avukatlarına destek olmak için Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda avukatlar tarafından başlatılan "Adalet Nöbeti"nin bu haftaki basın açıklamasına tahliye olan yazar Kadri Gürsel katıldı.

 Cumhuriyet Gazetesi'nin yazar, yönetici ve avukatlarına yönelik davada tutuklanan gazetenin avukatlarının serbest bırakılması için Mart ayında başlatılan "Adalet nöbeti" 26'ncı haftasında da devam etti. Adalet Nöbetine CHP Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Barış Yarkadaş da katıldı. Avukatlar, adliye binası içinde bulunan Themis heykelleri önünde bir süre 'adalet nöbeti' tuttuktan sonra adliye önünde konuya ilişkin basın açıklaması yaptı.

 "BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANI FEYZİOĞLU DAVETMİZE RAĞMEN KATILMADI"

Avukat Gülendam Şan Karabulutlar ise, Adalet Nöbeti'ne şimdiye dek hukuk profesörleri, baro başkanları, milletvekilleri ve dışarıdaki gazetecilerin düzenli olarak katıldığını belirterek, “Nöbetimize davetimize rağmen bir tek kişi katılmadı o da Türkiye Barolar Birliği Başkanı avukat Metin Feyzioğlu'dur. Sayın Feyzioğlu’nun Barolar Birliği Başkanı olarak elbette çok yoğun bir gündemi var bizler de kendisini sosyal sosyal medyadan takip ediyoruz. Daha dün yoğun gündeminde Rotary Kulübünün bir davetinde kendisini takip ettik. Bu yoğun gündeminde Adalet Nöbeti'ne katılımını beklerdik” dedi. Avukat Karabulutlar, Feyzioğlu'nun açlık grevindeki eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın tutuklanan 14 avukatından Özgür Yılmaz'ın yaşamını yitiren babasının cenazesine katılmasını sağlamak için de yardımcı olmadığını belirtti. Avukat Karabulutlar tutuklu avukatların 7 farklı ildeki cezaevlerine dağıtıldığını aktararak, “Nedeni çok basit; tecrit olsunlar ve bizler de gitmeyelim, görmeyelim, dayanışmayalım.. Ancak bizler meslektaşlarımız ile dayanışma içinde olacağımızı buradan bir kere daha yineliyoruz” dedi.

<video:833777>

 'CUMHURİYET DAVASI BİZİM GERÇEKLİĞİMİZ'

 Avukat Karabulutlar, 25 Eylül'deki Cumhuriyet davasında mahkeme heyetinin tanıkların görgüye dayalı bilgisine başvurmak yerine düşüncelerinin hatta duygularının sorulduğunu anımsattı ve şunu söyledi: “Yazar Ursula K. Le Guin der ki; 'Bilim kurgu edebi bir gelenektir ve fantezinin değil, gerçekçiliğin çocuğudur. Gerçekçi bir hikaye, yaşanabilecek bir konuyu ele alır. Fantezi ise muhtemelen hiç yaşanmayacak bir hikaye anlatır'. Cumhuriyet davası iddianamenin açtığı fantastik yolda ilerliyor. Bizler de inatla en gerçekçi talepler olan adalet ve özgürlük talebimizi yinelemeye devam edeceğiz, ediyoruz. Çünkü Cumhuriyet davası bizim hikayemiz bizim gerçekliğimiz.”

 "ÇÜRÜMEDİĞİMİZİN KANITI OLARAK BURADAYIM… ASIL ÇÜRÜYENLER…"

Bu haftaki açıklamada Pazartesi görülen duruşmada tahliye olan yazar Kadri Gürsel konuştu. Gürsel şunları söyledi; "Attığımız başlıklar, yazdığımız haberler, yaptığımız gazetecilikten dolayı bize duydukları nefretin diliyle konuşanlar biz cumhuriyet tutuklularının cezaevinde çürüdüklerini yazıp söylüyorlardı. Ben bugün karşınızda, ne aklımızın ne ruhumuzun ne kalbimizin ne de bedenimizin çürümediğinin kanıtı olarak bulunuyorum. Bizler çürümedik. Alnımız da aktır başımızda diktir. Bu arada Türkiye'de çürümüş birçok şey vardır. En başta da bizim hapiste çürüdüğümüzü söyleyenlerdir. Ayrıca soylu, yüce kavramlar adına dikilen binaların içinde oynanan oyunlarda çürümüştür. Bu oyunların parçası olarak yazılan iddianameler de tarafımızdan çürütülmüştür. Cumhuriyetçileri içeri tıkan iradenin bu oyundan umduğu fayda miadını doldurmuştur. Hükmünü icra ettiyse etmiştir. Bundan sonra yargılananla yargılayanın yer değiştirdiği görülecektir. Dolayısıyla benim buradan cumhuriyetçileri içeriye tıkan iradeye mesajım şudur; vakit varken geride bıraktığımız dört arkadaşımızı lütfen serbest bırakın. Sizin menfaatinizin icabıdır. Vicdan, akıl icabıdır aynı zamanda ama, ben menfaatinize seslenmek istiyorum, sizin siyasi menfaatinizin icabıdır öncelikle."

 GAZETECİLER HASTALANIYOR

 Çağlayan Adliyesi'ndeki Adalet Nöbeti'ne katılan CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, tutuklu ve hasta gazetecilerin durumuna dikkat çekti.

 Cezaevinde bulunan 181 gazetecinin çeşitli hastalıklarla karşı karşıya olduğunu belirten Yarkadaş, "İktidar inat ediyor ve gazetecilerin tutukluluğunu sürdürüyor. Oysa ki; başta Sözcü Muhabiri Gökmen Ulu olmak üzere onlarca gazeteci hasta ve bu koşullarda tedavi olabilmeleri imkansız" ifadesini kullandı.

 ASTIM ATAKLARI ARTTI

 Gökmen Ulu'nun astım ataklarının sıklaştığını ve cezaevinde kalmasının "çifte cezalandırma"ya dönüştüğünü belirten Yarkadaş, "Astım atağını cezaevi koşulları tetikliyor" dedi.

 Ulu'nun durumunu Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e aktarmasının ardından hastaneye götürüldüğüne dikkat çeken Yarkadaş, "Ancak bu yeterli değil. Gökmen'in bir an önce tahliye edilmesi ve sağlığına kavuşması İçin dışarıda olması gerekiyor" ifadesini kullandı.

 "TABİP ODASI EL ATSIN"

 Gökmen Ulu'nun geride kalan sürede hiçbir suçunun olmadığının bir kez daha görüldüğünü belirten Yarkadaş sözlerini şöyle sürdürdü:

 "Gökmen Ulu, astım atağı geçiriyor sık sık... Cezaevi koşulları hastalığı tetikliyor. Öksürüklerinin arttığını, dün ziyarete giden milletvekilimiz Atilla Sertel de aktardı. Gökmen ve diğer hasta gazeteciler, bir an önce bağımsız hekimler tarafından tedavi edilsin. Raporu da İstanbul Tabip Odası ve diğer tabip odaları değerlendirsin. Bu raporlar Adalet Bakanlığı tarafından ciddiye alınsın. Ve hasta tutuklu gazetecilerin çektiği eziyete son verilsin."

Evet Şahin Alpay ile Ali Bulaç'ın da çeşitli hastalıklarla boğuştuğunu belirten Yarkadaş "AKP iktidarı gazetecilere eziyet çektiriyor ve bundan zevk alıyor" dedi.

"DOĞUM GÜNÜNDE BABASINI GÖREMİYOR"

Gazeteci Murat Aksoy'un çocuğunun bugün doğum günü olduğunu da hatırlatan Yarkadaş şöyle konuştu:

"Murat Aksoy, çocuğunun doğum gününü kutlayamıyor. Çocuk üç yaşında ve iki yıldır babasını göremiyor. Ne suç işlemiş Murat Aksoy? Ne suç işledi de böyle ağır bir ceza veriyorsunuz Aksoy Ailesi'ne... Yeter artık! Bu eziyete son verin. Tutuklu tüm gazetecileri tahliye edin."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler