23 yıllık Gökçek yönetiminin Ankara'ya faturası

İstifası gündeme gelen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in 23 yıllık yönetiminin Ankara'ya faturası kaleme alındı.

Yayınlanma: 10.10.2017 - 12:39
Abone Ol google-news
 
Serbest muhabir Ezgi Karataş, journo.com'da yayımlanan haberinde 23 yıllık Melih Gökçek yönetiminin Ankara'ya faturasını anlattı. Karataş, ormanlık alanların yok edildiği, musluktan akan suyun oldukça sağlıksız hale geldiği, tarihi binaların yok edildiği Gökçek Ankara'sını "hafızasını kaybetmiş koca bir şantiye" olarak nitelendirdi.

Karataş'ın kaleminden Gökçek'in Ankara'da değiştirdiklerini şöyle özetledi:

İcat edilen şehirden yıkım kentine

"Cumhuriyet'in ilânının hemen ardından hayata geçirilen planlı kent uygulamasının (Jansen planı) en iyi örneklerinden biri olan Ankara, Gökçekli yıllarda üst üste gelen saldırılarla hem tarihini hem de kimliğini kaybetti" diyen Karataş, bozkır ortasında kurularak yeşertilen Cumhuriyet Ankara'sının Gökçek yönetiminde geçen 23 yılın ardından "trafik sıkıntısını çözmek için ormanlık alanlarına göz dikilen, musluğundan su içilemeyen ve tarihi binaları bir bir yok edilen ve hafızasını kaybeden koca bir şantiye" haline geldiğini belirtiyor.

Ankara ve bitmeyen amblem kavgası

Gökçek'in Ankara'daki ilk vukuatlarından biri amblem kavgası. 1973 yılında dönemin Belediye Başkanı Vedat Dalokay tarafından şehrin amblemi seçilen Hitit Güneş Kursu, 1995 yılında Gökçek başkanlığındaki Büyükşehir Belediye Meclisi’nin aldığı kararla Atakule cami minaresi ve üç yıldız şeklinde değiştirildi. Amblem değişikliği yargıya taşındı. Amblem değişikliği idare mahkemelerince bozulsa da Gökçek yargıya direndi. 2011 yılında bu kez ‘gülen Ankara kedisi’nin amblem olarak belirledi. Bu karar da Danıştay engeline takılınca Gökçek, “Ankara’nın amblemi hiçbir zaman Hitit olmadı, bundan sonra da olmayacak” diye konuştu. Ankara’nın kent amblemi şu an cami-Atakule ve beş yıldız şeklinde kullanılırken amblemin iptali için açılan dava sürüyor.

Atatürk Orman Çiftliği’nden geriye ne kaldı?

Gökçek’in başkanlık döneminde en büyük hasarı Ankara’nın en büyük ve en yeşil alanı Atatürk Orman Çiftliği aldı. Cumhuriyet'in ilk yıllarında 20 bin dekarlık çorak ve bataklık bir arazinin ıslah edilmesiyle kent çiftliği olarak kurulan ve 52 bin dekarla hazineye emanet edilen arazi yıllar içinde parça parça yağmalandı.

Kurulduğu tarihten bu zamana kısmi satış ve hibelerle üçte ikilik bölümünü kaybeden çiftlik en büyük toprak kaybını ise Gökçek döneminde yaşadı. Çiftlik önce 1. derece özel sit alanı statüsünden 3. derece sit alanı statüsüne alındı. 2006 yılında çiftliğin kontrolü Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne verildi. Bu tarihten sonra hızla yapılaşmaya ve ranta açılan arazi, önemli bir kısmını Ankara Bulvarı’nın yol yapımı sırasında yitirdi. Yürütmeyi durdurma kararına rağmen 2012 yılında çiftlik arazisinde inşasına başlanan Ak Saray için de ormanlık arazide binlerce ağaç kesildi. Geçtiğimiz Ağustos ayında ise çiftlik arazisinin 37 bin metrekarelik alanının Amerika Büyükelçiliği’ne satıldığı ortaya çıktı. Ankara Şehir Plancıları Odası 4 Ekim’de "AOÇ'de Talan Israrı" başlığıyla yaptığı açıklamada, 5 Ağustos’ta Bakanlar Kurulu’nda alınan bir kararla askeriyenin tasarrufundaki 50 hektarlık orman arazisinin belediyeye devredilerek yapılaşmaya açıldığını açıkladı.

Ankapark değil israfpark

Atatürk Orman Çiftliği’ndeki hayvanat bahçesi 2013 yılında tahliye edildi. Gökçek 2 milyon metrekarelik bir alana ‘tema park’ ve ‘mega hayvanat bahçesi’ yapmak için harekete geçti. Ankara Mimarlar Odası’nın ‘israfpark’ diye adlandırdığı park için geçen dört yılda arazide yüzlerce dönümlük ağaç kıyımı yapıldı. Parkın maliyeti ise 2 milyarı geçti.

ODTÜ yolu: ‘Ya yapacağız ya yapacağız’

Dönemin ODTÜ Rektörü Kemal Kurdaş’ın 1960’da başlattığı ağaçlandırma projesinin ürünü ODTÜ Ormanı da Gökçek'ten nasibini aldı. 1. derece sit alanı statüsünde bulunan araziye uzun yıllar önce gözünü diken Gökçek, İlk olarak trafik ve yol bahanesiyle 2013’te bir gece yarısı 13 hektarlık orman arazisini yağmalayan Gökçek, geçtiğimiz ay da benzer bir baskın düzenledi. ODTÜ ormanına gece yarısı kepçeleri sokan Gökçek, 4.5 km uzunluğunda, yer yer 135 metreyi bulan genişlikte bir alanı yok etti.

Erken cumhuriyet mimarisi yok oldu

Kentin mimari belleği ardı ardına yıkımlarla yok edildi. Ankara’nın sembol yapılarından ve tescilli kültür varlığı sayılan İller Bankası devam eden Koruma Kurulu kararına, Ankara Mimarlar Odası’nın tüm uğraşına ve devam eden hukuksal sürece karşın geçtiğimiz Haziran ayında ani bir baskınla hemen arkasında inşa edilen camiye kurban edildi.

Asbest tehlikesi ve korumasız yıkım

Ülke endüstriyel mirası sayılan Maltepe Havagazı Fabrikası için de mahkeme kararına rağmen yıkım kararı alan Gökçek, geçtiğimiz Mart ayında iş makinelerini araziye soktu. Araziye AVM inşa etmek istiyordu.

Türkiye’nin ilk toplu konut projesi olan Saraçoğlu Mahallesi de Gökçek’in hedefindeki alanlardan biri. Ankara’nın en merkezi noktasında bulunan konut alanı büyük bir rantın odağında yer alırken, mahalle 2014’te zorla boşaltılmıştı.

23 senede savrulan ‘çılgın’ milyonlar

Melih Gökçek’in çılgın projeler için kamu bütçesinden yaptığı yüksek miktarlardaki harcamalar sıklıkla hem kent hem de ülke gündeme girdi. Gökçek’in “Ankara’nın çehresini değiştirecek” dediği ve şehrin yedi girişine yaptırılan kapılar için 31 milyon lira harcandı. Ankapark için Çin’den alınan dinozor maketlerine ise 8.5 milyondan fazla para ödendi.

Eskişehir Yolu üzerinde Milli Kütüphane’nin karşısına yapılan Gökkuşağı Kamu Pazarı, altı ay içinde terk edildi. 2006 yılında görkemli bir açılışla hayata geçen projenin billboard reklamları için 3 milyon 610 bin lira harcandığı iddia edilmişti. Gökkuşağı rekreasyon alanı şimdi bir hayalet kent görünümünde.

Ankara- Konya karayolu üzerinde Büyükşehir Belediyesi tarafından inşa ettirilen Samanyolu Outlet projesi de hüsranla sonuçlandı. Söz konusu alanda mağazalar birbiri ardına kapandı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler