Çocuk cezaevleri gerçeği: Karaoğlan!

CHP'li vekiller çocuk mahkumlarla görüştü. Sonuç: ‘Karaoğlan’ denilen plastik ve tahta cop ile dayak, taciz, tecavüz!

Yayınlanma: 30.06.2014 - 12:22
Abone Ol google-news

CHP Kadın ve Çocuk Hakları İnceleme ve İzleme Komisyonu Sözcüsü CHP PM Üyesi Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, CHP PM Üyesi Bursa Milletvekili Sena Kaleli, Adana Ceyhan M Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nu ziyaret ederek, çocuk mahkumlar ile görüşme yaptı.

İşte o raporun tam metni:

Türkiye’de bulunan 27 M tipi cezaevinden biri de Ceyhan M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’dur. Ceyhan M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 1988 yılında 350 kişilik ağır ceza merkezli kapalı cezaevi olarak hizmete açılmıştır. 676 kişi kapasiteli cezaevi, L tipi cezaevi kadar mevcut barındırmaktadır.

2013 yılı Şubat ayında çıkan, 7 kişinin yaralandığı yangında, kapasitesinin üzerinde hizmet veren cezaevinin mevcudu, 1000 kişiydi. İki konferans salonunun bulunduğu cezaevinde, koğuşta kalan mahkûm sayısı 8 ila 20 arasında değişmektedir. 2 tane genç koğuşunun bulunduğu cezaevinde, sağlık hizmeti veren aile hekimi 3 gün sürekli gelmekte, haftanın iki günü ise açık cezaevinde hizmet vermektedir. Diş hekiminin de hizmet verdiği cezaevinde, 15 günde bir olmak üzere mahkûmlar rutin olarak revire çıkabilmektedir. Madde bağımlılığı çok olduğu için uykusuzluk çok sık görülmektedir. Uykusuzluğun yanı sıra, mahkûmlar hemoroit, eklem ağrıları, ülser, reflü, bel, vücut ağrılarından şikâyet etmektedir.

Mahkûmların ihtiyacı olan ilaçlar aynı gün ya da ertesi gün karşılanırken, geçtiğimiz yıl cezaevinde en büyük problem susuzluk olarak göze çarpmıştır. Toplam 227 personelin hizmet verdiği cezaevinde, iki sosyal hizmet uzmanı, iki psikolog ve iki öğretmen bulunmaktadır. Sadece tutukluların bulunduğu cezaevinde, hükümlüler Ankara Sincan’a nakledilmektedir. Sincan’a nakledilen çocuklar aileleriyle, aileler ise çocuklarıyla görüşmekte maddi ve manevi olarak zorluk çekmektedirler. Günde iki saat sıcak su verilmektedir.

Cezaevinde bulunan iki genç koğuşunda 7 kişi kalmaktadır. Cezaevine giren 18 yaş altı çocuklar önce sosyal hizmet uzmanı ile görüşmekte daha sonra hekim kontrolünden geçirilmektedir. Çocuklara sosyal hizmet tanıma takip formu doldurtularak, kişilik özellikleri araştırılmaktadır. Çocuklar ayrıca dilekçe verip sosyal hizmet uzmanları ile görüşebilmektedir.

Çocuk koğuşu olarak adlandırılan B 11 koğuşunda 5 çocuk mahkûm kalmaktadır. Çocuklardan üçü 17, ikisi 16 yaşındadır. İki katlı olan her koğuşun kendi havalandırması, banyo ve tuvaleti bulunmaktadır. Saat 7’de havalandırma kapısı kapatılıyor. Koğuşların alt katında tuvalet banyo ve mutfak, üst katında ranzalar bulunmaktadır. Kamera sadece alt katı izlemektedir. Bina çok eski. Koğuşta küçük bir televizyon bulunuyor.

TECAVÜZE UĞRAYAN ÇOCUK

UE

15 yaşında. Yoksul bir ailenin çocuğu. Okula gitmiyor. Herhangi bir işi de yok. Uyuşturucu satmak suçundan 4 yıl ceza aldı. Koğuş arkadaşları tarafından tecavüze uğradı. Ailesi olayı televizyonlardan tesadüfen, “bu bizim çocuğumuz olabilir” diyerek öğrendi. Olay koğuşta önce taciz ve şiddet ile başladı. Koğuştaki 4 kişi tarafından darp edildikten sonra infaz memurlarından “beni koğuştan alın” talebinde bulundu. Ancak kabul görmedi. Daha sonra tuvalette, koğuştaki arkadaşının tecavüzüne uğradı. Bahçeye bakan tuvaletin camı tecavüz eden kişi tarafından gazete ile kapatıldı. Hapishanedeki kameralara durumu işaretle anlatmaya çalıştı. Yine idare tarafından herhangi bir önlem alınmadı. Koğuşta, diğer çocuk mahkumlar tarafından sürekli şiddet gördü. Tecavüz eden kişi tarafından banyoda jiletle tehdit edilerek, “sesini çıkartırsan seni öldürürüm” denildi. Son tecavüz olayından sonra bağırınca, şikâyetçi oldu ve tek kişilik hücreye konuldu. Burada 2 hafta kadar kaldı. Ancak ne psikolojik ne de sosyal bir yardımda bulunuldu. Tecavüz olayı ortaya çıkınca ara tahliye oldu.

1. Bingöllü. 5 kardeş. 17 yaşında. 11 aydır tutuklu. Hırsızlıktan, uyuşturucuya birçok davayla ilgili yargılaması sürüyor. Baba Irak Erbil’de, anne Kırşehir’de. Kardeşlerinin en küçüğü. Lise terk. 2022’ye kadar ceza aldı. Kardeşleri evli. Kitap olarak 39. Koğuş’u okuyor.

2. Urfalı. 17 yaşında. 1 aydır burada. Küçükbaş hayvan hırsızlığından tutuklu. 4 kardeş. Anne ve babası ayrılmış. Babası cezaevinde. Kardeşleri dağınık illerde. Dedesinin yanında Ceyhan’da kalıyordu. Annesi nerede bilmiyor. 6. sınıftan terk. İlk tutuklanması.

3. Adanalı. 3. kez tutuklandı. Uyuşturucu kullanıcısı. Anne baba ayrı. Anne Ceyhan’da baba İstanbul’da. 6 kardeşler. Kardeşlerin 3.’sü. Lise 1 terk. Aşkın Gözyaşları adlı kitabı okuyor.

4. Adanalı. 8 aydır cezaevinde. 3 kardeşler, diğer ikisi okuyor. Kasten adam öldürmeye teşebbüsten 15 sene ceza aldı. Anne baba ayrı değil.

5. Siirtli. Adana’da yaşıyor. Anne öldü. Baba sağ. 8 kardeşler. 2 abla evli. 6. Sınıftan terk. Uyuşturucu satıcılığı suçundan 3 buçuk aydır cezaevinde. Adana ve Van’da uyuşturucu yoğun olarak kullanılıyor. “Karaoğlan” adını verdikleri, plastik ve tahta bir cop ile çocuklar dövülüyor.

 

Ülkemizde cezaevinde bulunan çocuk sayısı her gün değişmekle birlikte, yaklaşık 2 bine yakın çocuk bulunmaktadır. Bu çocukların 450’si hükümlü geri kalanı ise tutuklu yargılanmaktadır.

Çocukların yaşadıkları travmalar hem kendi yaşamlarında hem de toplumda kalıcı izler bırakmaktadır. Suça itilmiş çocukların ortak profiline baktığımızda, eğitimsizlik, parçalanmış aile, anne-babanın denetim eksikliği, aile içi şiddet, yoksulluk, sevgisizlik olduğunu görmekteyiz. Ailenin eğitimiyle, aile içindeki olumsuz ilişkilerle, çok çocuk sayısıyla, suça itilme arasında bir bağlantı mevcuttur. Bu çerçevede “İyi ki tutuklandım” diyen çocuklar vardır. Aile ve toplumda kayıp dünyalar yaratmadan neler yapılabileceği araştırılmalıdır.

 Ülkemizde çocuklar için cezaevleri, ıslah mekanı olmaktan çıkmış, işkence mekanları haline gelmiştir. Çocuk cezaevlerinde yaşanan işkence, dayak, tecavüz, tacizler asla kabul edilebilir değildir. Devlet suça itilmiş çocuklara sahip çıkmak zorundadır.

 

Cezaevleri, çocuğun toplumla barışık, kişilik, sosyal ve kültürel gelişimi açısından, hapishaneler son derece zararlı mekanlardır. Cezaevleri çocukların suça sürüklenmesinin önüne geçmemekte, tahliye edildikten sonra çocuklar suç işlemeye devam etmektedir. Suça sürüklenen çocukların ıslahı edilmesi, eğitimlerine ara verilmemesi ve toplumsallaşmalarının sağlanması, uluslararası hukukun ve modern aklın gereğidir. Çocuk cezaevleri olmamalı, yerlerine ıslahevleri kurulmalıdır.

 

Türkiye’de 5 çocuk cezaevi bulunmasının en vahim hususu çocukların ve ebeveynlerin aynı kentlerde olamamasıdır. Çocuklar için çocuk cezaevleri yerine ıslah ve eğitim kurumlarının açılması, çocukların aileleri ve özellikle de anneleri ile yakın yerlerde bulunmaları kesinlikle zorunludur.

 

Cezaevine düşen çocuğu tanıma ve yönelimlerini anlama adına uzmanlardan oluşan bir heyet tarafından yönelim tespiti ve takip formu yapılmamaktadır. Taciz – tecavüz olaylarının engellenmesi açısından bu tespitin yapılması ve önlem alınması önemlidir.

 

En büyük sıkıntı ise daha suç işleyip işlemedikleri belli olmayan çocukların tutuklu olarak ağır koşullarda yaşamak zorunda bırakılmalarıdır. Çocuk tutukluluğuna bir an önce son verilmelidir. Çocuklar hızlı yargılanmalı, yargılamaları farklı olmalıdır. Yaş gruplarına, suçlarına göre ayrılmalılardır.

 

JİLET ATIYORLAR, KAYNAR SU DÖKÜYORLAR

 

Cezaevi çalışanları açısından da en büyük sorun fazla mesai yapmaları ve yıpranma payı verilmemesidir. Aşçı olarak 5 kişi çalışmakta, 1000 kişiye yemek çıkartılmaktadır. Aşçıların yardımcı personel statüsünde ve ek göstergeden yoksun olmasının yanı sıra fazla mesai almamaları, bayram dahil tatil günleri de çalışmaları en çok dile getirilen sorunlardandır. Yönetim ile mahkûmlar arasında kalan ceza infaz memurları kendilerine sürekli jilet atılmasından ve üzerlerine kaynar su dökülmesinden şikayetçidirler.

 

 

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler